MUSTAFA İSEN (Sakarya) - Sayın Başkanım, şimdi, yine Yunus Emre üzerinden gidecek olursak bu vakıf kurulduktan sonra bu vakfın birtakım işletmeleri, burada bir lojistik üssü kurulacak. Yani, bu, tabiatıyla, faaliyetlerini behemehâl yurt dışında gerçekleştirecek. Ben Türkiye'de, İzmir'de, Antalya'da bir okul açacağını, bir faaliyet yapacağını düşünmüyorum ama bir lojistik merkezi olacak burada ve vakfın bir merkezi olacak. Bunun ben de İstanbul'da olmasını -Ceyhun Bey, gerekçesiyle söyleyeyim- uygun görüyorum, şunun için: Çünkü, Ankara'dan gidiş gelişlerde daima buradan İstanbul'a, oradan başka bir yere yani bu çevre ülkelere gidilecekse, Afrika'ya gidilecekse, Orta Asya'ya gidilecekse bu ilave bir masraf gerektiriyor; tam tersine, masrafsızlığın tersine ilave bir masraf gerektiriyor.

İki: Bu kuruluş teşekkül ettiği andan itibaren yine Yunus Emre üzerinden yürüyecek olursak bunun Kültür Bakanlığıyla bir bağlantısı yoktur, tamamen hükmi şahsiyeti olan bir vakıftır. Sadece iltisaklı bir kuruluş olarak, Bakanlığa bağlı bir merkez olarak bu faaliyet gösterecektir. Yoksa Millî Eğitim Bakanlığıyla, bire bir İstanbul Millî Eğitim Müdürlüğü gibi falan bunu düşünmeyelim, böyle bir yapısı olmayacak. Bu bakımdan, "dünyada" tabirinin yerinde olduğunu düşünüyorum. Katiyen yurt içinde faaliyet göstermeyecek ama yapılanması çerçevesi içinde ve İstanbul'da merkezinin oluşmasının uygun olacağını düşünüyorum.