MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Malumunuz, vakıf teşekkül ediliyor ve vakıflar teşekkülü esnasında senetlerini hazırlarlarken mümkün olduğunca faaliyet gösterecekleri alanlarla ilgili çalışma sahalarını geniş tutarlar ki yarın bir gün tekrar bir tüzük değişikliğine, senet değişikliğine ihtiyaç duyulmasın.

Şimdi, burada merkezi İstanbul olan bir vakfın yurt içinde faaliyet yapamayacağını bir kısıtlama getireceğiz, teklif bu.

BAŞKAN - Bu 2'nci maddede yalnız, burada değil. Burada sadece şu baştaki "dünyada" kelimesi.

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - "Dünya" bununla bağlantılı, yurt içinde ve yurt dışında, bununla bağlantılı. Yani merkezi Türkiye olan bir vakfın Türkiye içerisinde faaliyet yapamayacağı, ben bunun aleyhinde olduğumu özellikle belirtmek istiyorum. Bu vakfın Türkiye'de faaliyette bulunmasında hiçbir sakınca görmüyorum. Az önce ifade edildi: "Siz paralel bir eğitim mi oluşturuyorsunuz bu vakıf aracılığıyla?" Ben buna kesinlikle katılmıyorum, bunları az önce Bakanımız ifade etti, bunlar devlet eliyle kurulmuş, kanunla kurulmuş vakıflar. AK PARTİ iktidarı dönemine has düşünmemiz gerekiyor, ileriye dönük düşünmemiz gerekiyor. Her hükûmetin kullanacağı, hizmet vereceği milletimize hem yurt içinde hem yurt dışında vakıflar olacak bu vakıf. Dolayısıyla Millî Eğitim Vakfının yurt içinde İzmir'de, İstanbul'da, Antalya'da okul açmasını eleştirmiyoruz, yani onlar okullar açıyor bizzat Millî Eğitim Vakfının kendi açtığı okullar var, ben baktım sitesine, özel okullar var. Biz şimdi Millî Eğitim Vakfı bu okulları açıyor diye siz paralel bir eğitime mi çabalıyorsunuz diyebilir miyiz? Diyemeyiz. Onlar eğitim hizmeti veriyorlar. Biz sadece, vakıflarla bu millete eğitim hizmeti verenlere Allah razı olsun deriz. Yani, bu manada bu önyargılardan sıyrılmamız gerekiyor. İstanbul, bu vakfın merkezine yakışır. Çünkü, vakıf medeniyeti dediğimizde, vakıf eserleri dediğimizde, vakıf çalışmaları dediğimizde tarihî bir birikime sahip bir şehrimiz. Öyle bir kompleks içinde olmamamız gerekiyor. Bakanlık burada...