KOMİSYON KONUŞMASI

GAYE USLUER (Eskişehir) - Sayın Bakan, ben de öncelikle sizi kutluyorum. Bu sürecin, Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetlerinin 6'ncı Millî Eğitim Bakanı olarak ülkemiz için daha iyi hizmetler getirmesini diliyorum.

Sayın Komisyon Başkanı, açıkçası çok hızlı önümüze sunulan ve Sayın Bakanın da henüz Bakanlık koltuğuna oturmasıyla önüne geldiğini düşündüğüm iki önemli yasa tasarısını görüşmek üzere bir aradayız. Şimdi, sayfa sayısı açısından Maarif Vakfı Yasa Tasarısı daha düşük olmasına karşın ve "Çabuk çabuk bir günde geçirebiliriz." gibi görünmesine karşın, ülke millî eğitimine vereceği katkılar veya ülke millî eğitim sisteminden alacakları, verebileceği zararlar açısından ben Maarif Vakfı Yasa Tasarısı'nın öyle hızlı hızlı görüşülerek bir günde sonuçlandırılabilecek bir tasarı olmadığını düşünüyorum.

Sayın Bakan, aslında isterdim ki Millî Eğitim Komisyonuyla yapacağınız ilk toplantıda böylesine önemli iki değişikliği konuşmak yerine, 2012 yılında değiştirilen eğitim sistemimizin, 4+4+4'ün sonuçlarını, oluşturduğu zararları, ülkede millî eğitim sisteminin geldiği noktayı tartışsaydık, ondan sonra ortak akılla bu sistemi yeniden ele almak, bu sistemi düzenlemek, değiştirmek... Hem öğrenci memnuniyeti hem veli memnuniyeti hem de eğiticilerin memnuniyeti açısından "En iyi noktaya nasıl gidebiliriz?" başlığı altında kafa kafaya verip birlikte oluştursaydık. Açıkçası, sizin de göreve yeni gelmeniz nedeniyle her iki yasa tasarısıyla ilgili yeterli bilgiye vâkıf olabilme sürenizin olmadığını düşünüyorum.

Maarif Vakfı Yasa Tasarısı'nı okuduğumuzda, hem yurt içi hem yurt dışında âdeta Millî Eğitim Bakanlığının yerini alacak, âdeta Millî Eğitim Bakanlığının bir paralel örgütlenmesi gibi çalışacak bir yasadan bahsedilirken sizin sunumunuz, tamamen ve tamamen Maarif Vakfının yurt dışında neler yapacağına ilişkindi. Hâlbuki Maarif Vakfı yurt dışından önce yurt içinde neler yapacak, mili eğitim sistemimizde nasıl bir hegemonya oluşturacak, bunları konuşmalıydık.

Bakınız, 1980 sonrasında Millî Eğitim Vakfı oluşturuldu, bu vakıf hâlâ çalışmakta. 2006 yılında, o zamanki Millî Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin Çelik Millî Eğitim Vakfında önemli değişiklikler yapmaya soyundu, bunların bir kısmını yaptı, bir kısmı yasalar nedeniyle, yasal zorunluluklar nedeniyle geriye dönmek zorunda kaldı ve bugün geldiğimiz noktada, Sayın Bakan, öğrenmek istiyorum: Millî Eğitim Vakfının bugün millî eğitim sistemimizdeki etkinliği nedir? 2002 yılına kadar yurt dışında kaç tane okulumuz vardı, hangi ülkelerde okullarımız vardı? 2002 yılından sonra yani Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldikten sonra yurt dışı okul sayısı kaça çıktı? Bu yurt dışında açılan okulların açılma nedeni, açılma gereksinimi ne idi? Örneğin, bir öğrenci kıstası var mıydı? O ülkede Türkçe öğrenmek isteyen, Türk kültürünü öğrenmek isteyen bir öğrenci topluluğu ve belli bir sayı kıstası var mıydı? Bunları merak ediyorum.

Yine merak ediyorum: Maarif Vakfı Yasa Tasarısı eğer kabul edilirse Millî Eğitim Vakfı ne olacaktır? Bu iki vakıf birbirinin paralel örgütlenmesi gibi mi çalışacaktır?

Şimdi, Maarif Vakfı Yasa Tasarısı'na baktığımızda, özellikle yurt dışında okul açma durumunda, yurt dışında benzer okulların olması durumunda, Maarif Vakfının açacağı okullar nedeniyle mevcut okulların kapatılacağı ibaresi var. Tabii, burada, yurt dışı yasal mevzuat, uluslararası anlaşmalar neye, ne kadar izin veriyor, buna bakmak lazım. Ama bunu söylemekten açıkçası imtina etmeyeceğim: Maarif Vakfı Yasa Tasarısı'nın yurt dışı örgütlenmeyle ilgili kısmına baktığımız baktığımızda, işin özü, yurt dışında daha önce cemaate teslim edilen, Fethullah Gülen Cemaati'ne teslim edilen millî eğitim örgütlenmesinin ortadan kaldırılması ve doğrudan iktidar partisine bağlı yeni bir örgütlenme için yeni bir vakfın kuruluş aşamasında olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz.

Cemaat okulları bizim işimiz değil. Bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak ilgi alanımız, Türkiye'de... Bakınız, yurt dışında demiyorum çünkü bizim önceliğimiz yurt içinde. Siz yurt içinde millî eğitimde yetkinliğinizi sağlayamamışsınız, sizin yurt içinde hâlâ birçok eksiğiniz var, sizin çocuklarınız PISA'da, uluslararası sınavlarda hâlâ en arkalarda yer alırken "Türk kültürünü dünyaya tanıtalım." demek biraz ütopik bir söylem gibi gelmekte.

Bir mütevelli heyetinden bahsediyoruz. Vakfın kurulmasıyla vakfa aktarılacak büyük bir meblağdan bahsediyoruz. Yine vakfa aktarılacak taşınmazlardan, bununla ilgili oluşturulan geniş yetki alanlarından bahsediyoruz ve Millî Eğitim Bakanlığının bir Millî Eğitim Vakfı varken, bu vakıf hâlâ yaşamdayken yeni bir vakıf kuruyoruz. Bizzat Millî Eğitim Bakanlığı aracılığıyla kurulan bu vakfın merkezinin İstanbul olması nasıl bir anlayışın ürünüdür, neye hizmet edecektir? Açıkçası bunun da bu kurulda tartışılmasını istiyorum.

Bundan sonraki süreçte, Maarif Vakfı Yasa Tasarısında, eğer burada ortak akıl oluşturmazsak, eğer bu yasa tasarısının oluşmasında, bu yasa tasarısının kabulünde ortak aklı kıstas olarak almazsak yani sizlerin Komisyondaki çoğunluğunuzla parmak sayılarına bakarak biz bu yasa tasarısını istemememize rağmen geçirmemiz durumunda, Genel Kurula gelmesi durumunda -soruyorum- bir sonraki aşamada Millî Eğitim Vakfıyla ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Sayın Komisyon Başkanımız, Sayın Bakanımız; Maarif Vakfı Yasa Tasarısı, sayfa adedi az olmakla birlikte bence üzerinde uzun uzadıya konuşmamız gereken... Bugün Millî Eğitim Bakanlığının içerisinde... Sayın Nabi Avcı'nın daha önce soru önergemize yanıt verdiği üzere "29 vakıfla protokolümüz var." demişti Sayın Nabi Avcı. Ben de şunu sormak istiyorum: Yeni kurulan Maarif Vakfı eleştirdiğimiz, çokça eleştirdiğimiz ve âdeta Sayın Nabi Avcı'nın koltuğunu bile devretmiş olduğu TÜRGEV gibi, Hayrât Vakfı gibi, Birlik Vakfı gibi vakıfların görünmeyen kapalı alanı mı olacaktır? Lütfen bunları açıkça tartışalım, "mış" gibi yapmayalım. Kafamızın sadece ön kısmında olanları değil, kafamızın arka kısmındakileri de burada hep birlikte tartışırsak çıkan sonuçların önce ülkemiz için... Bakın, yurt dışındaki okullar önceliğim değil çünkü siz yurt içinde eğitim sisteminizi daha toparlayamamışsanız yurt dışına özenmeniz asla ve asla ülkemizdeki ne Fransız okullarıyla ne İngiliz okullarıyla ne de Amerikan okullarıyla bağdaşmaz, arada da bir yarışma oluşturamayız.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.