| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı (1/720) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 01 .06.2016 |
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonumuzun değerli Başkanı, Komisyonumuzun değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yeni bir mevsime giriyoruz, yaz mevsiminin bugün ilk günü. İnşallah bu değişen mevsim ülkemizin huzuruna, refahına katkıda bulunur.
Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri; Türkiye gün geçtikçe her alanda dünyaya açılmaktadır, ülkemizin ihracat rakamları da bunu doğrulamaktadır geçmişe bakılırsa, bugüne bakılırsa bugün biraz dünyaya daha fazla açığız. Dünyanın her bölgesinde dış temsilciliklerimizin sayısı her geçen gün artmaktadır. Gelmeden önce, akşam, Dışişleri Bakanlığımızın İnternet sitesine girdim "Dış Temsilcilikler" bölümü var, baktım, 168 ülkede temsilciliğimiz var. Her gün bir başka ülkede Türk kültürünü tanıtan bir etkinlik düzenlemekte ve bir kültür merkezi açılmaktadır. Geçen yıl gerek ülkemize gelen turist sayısı gerekse ülkemizden yurt dışına giden turist sayısı da bu açılımın bir başka cephesini oluşturmaktadır. Geçen yıl 36 milyon turist Türkiye'ye gelmiş, Türkiye'den de 14 milyona yakın insanımız yurt dışına gitmiş. Dünyanın dört bir köşesinde vatandaşlarımızla karşılaşabilmek mümkündür. Birçoğu ticaret yapmakta, birçoğu çalışmakta, bir kısmı okumakta, bir kısmı da bir yabancı ülkeye yerleşmiş bulunmaktadır. Son genel seçimlerde 50'den fazla ülkede seçim sandığı oluşturuldu ve oy kullanıldı. Onları da çıkardım, baktım, bazı yerlerde seçmen sayısı birçok Anadolu ilinden daha fazla; onu da söyleyeyim. Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın taleplerine duyarlı olmak yöneticilerin öncelikli görevleri arasındadır. Bu çerçevede yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın gerek kültürel gerekse de eğitim ihtiyacını karşılamak için çalışıyoruz. Kültürel taleplerine cevap vermek için 2007 yılında Yunus Emre Vakfı Kanunu'nu çıkardık ve bu vakıf aracılığıyla yurt dışında 40'ın üzerinde kültür merkezi açtık. Yunus Emre Enstitüsünün sitesine girildiğinde "Kültür merkezlerimiz nerede?" diye bakıldığında, Güney Afrika'da, Japonya'da, Balkanlarda, Avrupa'nın hemen hemen birçok yerinde var.
Yine yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın eğitim ihtiyacını karşılamak, gönül rahatlığıyla evlatlarının gönderebilecekleri eğitim kurumlarını oluşturmak için de çalışıyoruz. Hâlihazırda Bakanlığımızın himayesinde veya desteğinde kendisi tarafından açılmış olan yaklaşık 15 ülkede 65 okulumuz var. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın çocuklarının eğitim ihtiyacını gidermek, onların ana vatanlarıyla olan bağlarını sağlamlaştırmak ve ülkemizin eğitim alanında sahip olduğu birikimi insanlığın hizmetine sunmak amacıyla gayesi sadece eğitim olan ve sahibi millet olan eğitim kurumlarını dünyanın her köşesine taşımak amacıyla bir vakıf kuruyoruz, "Maarif Vakfı" olarak adlandırdığımız bu vakfın tek bir gayesi olacak: İnsan yetiştirmek, Türkiye'yi tanıtarak Türkiye'ye ve Türk insanına dost kılmak.
Sayın Başkanım, değerli üyeler; hâlihazırda Bakanlığımıza bağlı olarak faaliyet gösteren Belçika, Danimarka, Arabistan, Kuveyt, Katar, İran, Afganistan, Romanya, Moldova ve Türk Cumhuriyetleri gibi ülkelerin içinde bulunduğu dünyanın 15 farklı ülkesinde, biraz önce söylediğim gibi, 65 eğitim kurumumuz bulunmaktadır. Bu kurumlarımızın bir kısmı fiziksel mekân olarak, bir kısmı eğitimci istihdamı noktasında ve müfredatı konusunda istediğimiz noktada değil. Ben de bazen yurt dışına gittiğimde bu okullarımızı, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okulları ziyaret ettim. Tabii, bunun birçok sebebi var. Bu konularda ilgili ülke mevzuatına uygun ve rekabet edebilecek bir yapı oluşturmak konusunda yeterli esnekliğe de sahip değiliz. Oysa bu kurumlarımız çağdaş dış politika argümanları açısından birer yumuşak güç olarak ülkemize güç katacak, ülkemizi temsil edebilecek durumda olabilir ki olmalı. Kimi ülkelerde mülkiyet mevzuatı yüzünden, kimi ülkelerde istihdam mevzuatı açısından yaşanılan sorunlar okullarımızın rekabet edebilmesini engellemektedir. Maarif vakfıyla okullarımızın gelişiminin önündeki engelleri kaldırarak yurt dışında benzer yapılarla rekabet edebilecek esnek ve güçlü bir yapıyı oluşturmak istiyoruz. Hâlen yurt dışında mevcut eğitim kurumlarımızda toplam 680 öğretmenimiz görev yapmakta ve 14.219 öğrencimiz öğrenim görmektedir. Ayrıca Bakanlığımıza bağlı okulların bulunmadığı, ancak ilgili ülkelerin mevzuatları kapsamında, özellikle Almanya, Fransa ve İngiltere gibi Avrupa ülkeleri başta olmak üzere pek çok ülkede Türkçe ve Türk kültürü derslerine giren 1.121 öğretmenimiz bulunmaktadır. Yine aynı şekilde yurt dışındaki okullarımıza ihtiyaç duyduğumuz ya da zorunlu olduğumuz o ülke vatandaşlarının istihdamında da bazen sorunlar yaşamaktayız. Bu konuda önümüzdeki bir diğer ciddi engel de yurt dışındaki okullarımızdaki müfredat ve ders sistematiğidir. İlgili mevzuatın amir hükümleri gereğince okullarımızın bulunduğu ülkelerin genel koşullarının, dillerinin, kültürlerinin müfredatımıza yerleştirilmesi ayrı bir özen gerektirmektedir. Yine o ülkenin eğitim mevzuatındaki zorunlulukları da yerine getirmekte bazen sıkıntılarla karşılaşılabilmektedir. Ayrıca, bu okullarımızın bulunduğu pek çok ülke resmî bir devlet girişimi olarak açılan bu okullara ihtiyatla yaklaşmakta ve yeni okul yapma izni, mülkiyet edinme hakkı, resmî öğretmen görevlendirme, çalışma izni ve vize muafiyeti gibi pek çok alanda birçok bürokratik engelle de karşılaşabilmekteyiz. Zaman zaman bu engeller nedeniyle eğitimde aksamalar meydana gelmekte, hatta okulların kapanmasına kadar uzanan ciddi sorunlara da yol açmaktadır.
Sayın Başkan, değerli üyeler; huzurlarınızdaki Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı'yla tüm bu sıkıntıları aşabileceğimizi düşünüyoruz. Gerektiğinde yerel eğitimcilerden yararlanabilme, gerektiğinde ilgili ülkenin eğitim sistematiğine uygun müfredat hazırlayabilme esnekliğine sahip olma, gerektiğinde şirket kurarak bu kurumları işletebilme ve ilgili ülkelerdeki başka ülkeler ait yabancı okullarla rekabet edebilecek bir yapıya sahip olmayı planlıyoruz, amaçlıyoruz da.
Sayın Başkan, değerli üyeler; Türkiye eşsiz bir kültürel mirasa ve sorumluluğa sahip bir ülkedir. Tarih boyunca geniş bir coğrafyada medeniyetler kurmuş, farklı topluluk ve kültürlerle etkileşim içinde olmuştur. Türkiye, izlediği politikalar ve güçlü devlet yapısıyla başta komşu ülkeler olmak üzere dünyanın her tarafından ilgiyle takip edilmektedir. Bu konum bize birçok önemli sorumluluk da yüklemektedir. Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı bu sorumluluğun gereği olarak huzurlarınıza getirilmiş durumdadır.
Dünyadaki büyük devletlerin kendi etki alanlarında yaptıkları barışçıl icraatların başında eğitim alanındaki iş birliği gelir. Büyük ülkelerin diğer topluluklarla iyi ilişkiler sürdürmek için kullandıkları en önemli diplomasi dışı alan eğitim ve kültür alanıdır. Ülkemizde de görüyoruz, Cervantes Enstitüsü var, İspanyolların. Biraz sivil gibi gözükür ama İspanya devletinin desteğindedir. British Council vardır, İngiliz Hükûmetinin desteğindedir. Goethe Enstitüsü vardır, Alman kültürünü dünyanın dört bir tarafına yaygınlaştırmak için, Alman Hükûmetinin desteğindedir.
Milletlerarası medeniyet yarışı, bilimsel ve kültürel alışverişle birlikte dışa açılma faaliyeti sonucu yine bu vakfı önünüze getirdik. Türkiye bu anlamda hem tarihî sorumluluklar çerçevesinde bütün dünya ülkeleriyle iyi ilişkiler geliştirmekte hem de onların da talep etmiş olduğu, bazı ülkeler de "Gelin bizim ülkemizde okul açın." diyorlar, dolayısıyla da bize yapılmış olan bu talepleri de yerine getirebilmek üzere biz bu Maarif Vakfı Kanunu Tasarısı'nı Komisyonumuzun huzuruna getirdik.
Son dönemde Afrika ülkeleri başta olmak üzere Moğolistan'dan Avustralya'ya kadar pek çok ülkeden yeni eğitim kurumları açılması yönünde Bakanlığımıza talepler gelmektedir. Bu taleplerin bir kısmı bölgede yaşayan vatandaşlarımızın eğitimi için gelirken, pek çoğu ise Türkiye'nin sahip olduğu eğitimdeki kaliteyi ve birikimini kendi ülkelerine taşımamızı istemektedir.
Ülkemiz, özellikle son dönemde yaptığı atılımlarla eğitim alanında büyük mesafeler katetmiş durumdadır. 24 milyonu bulan öğrenci sayısıyla, 1 milyona yakın öğretmen ve çalışanıyla birlikte dünyadaki en büyük eğitim ailesine, eğitim camiasına sahibiz. Sahip olduğumuz bu birikim, ülkemizi dünyada hedeflediği noktaya taşıyan nitelikli insan gücü bu eğitim ordusunun emeğinin bir ürünüdür. Ülkemizin bölgesinde ve dünyada artan gücü ve etkinliğine katkı sağlayacak olan bu eğitim kurumlarımızın sayısının ve niteliğinin artırılabilmesi için yeni bir yapılanmaya ihtiyaç duyulmaktadır, dünyada da bunun pek çok örneği vardır. Fransa adına dünya çapında faaliyet gösteren Fransız kültür merkezleri 130 ülkede bini aşkın kurumuyla kendi dilini ve kültürünü yaygınlaştırmaya çalıştırmaktadır. Bizim ülkemizde de Fransız Saint-Joseph'ler, Saint-Benoit'ler, Saint-Michel'ler, birçok okullar da vardır. İşte, Maarif Vakfımızı dilimizi ve kültürümüzü, ayrıca sahip olduğumuz kadim insani değerleri dünyanın her coğrafyasına taşıyacak bir kurum olarak düşünüyoruz. Vakfın farklı ülke ve bölgelerde yürüteceği eğitim faaliyetleri çeşitlilik arz edeceğinden ve o yöredeki esnekliğe de uyum gösterebilmek için veya taleplere de uyum gösterebilmesi için vakfımızın bir esneklik içinde olması gerektiğini düşünüyoruz. Gerek çalışanlarımız gerekse okullarımız vakfın hedeflerine uygun olarak planlanacaktır. Balkanlardan Doğu Türkistan'a, Somali'den Kanada'ya kadar uzanan bu coğrafyada faaliyet göstermesi hedeflenen vakfımızın çalışanlarının da bu zorlu yolculuğa bilgilerini, tecrübelerini, daha da önemlisi gönüllerini katarak, inşallah, Türkiye adına başarılı projeler geçireceğiz ve inanıyorum ki Komisyonumuzun bütün üyeleri -sonuçta bu sıralar hepimize gelip geçici- sonuçta diyecek ki: "Ya, bizim dönemimizde bu vakfı çıkardık. Bu vakıf sayesinde Türkiye'nin değerlerini dünyanın dört bir tarafına taşıyan okullar açıldı ve iyi işliyor." Çünkü oradan mezun olanlar da bize teşekkürlerini iletecekler. İşte bunun bahtiyarlığı, onuru hem bize hem de Komisyonumuza yeter diye düşünüyorum.
Şimdiden, vereceğiniz destek için her birinize ayrı ayrı sonsuz teşekkür ediyorum.
Başkanım, teşekkür ediyorum.