| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Bilirkişilik Kanunu Tasarısı (1/687) (Alt Komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 01 .06.2016 |
MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Sayın Başkanım, değerli Bakanım, değerli Komisyon üyeleri; bu Komisyonun başından beri bilirkişilik kurumunun yargımızı önemli ölçüde etkileyen önemli sorunlardan biri olduğunu, çözülemeyen sorunlardan biri olduğunu konuşuyoruz ve bunu çözümlemek üzere de bir tasarıyı tartışıyoruz.
Öncelikle şunu söylemek istiyorum: Gerçekten bu tasarı ihtiyaca yanıt veren bir tasarı olmalı. Bu konuda hepimizin çok daha duyarlı olması gerekiyor. Zeynel arkadaşım söyledi, bundan bir ay önce çok değil, Kişisel Verileri Koruma Kanunu Tasarısı'nı kanunlaştırdık Sevgili Bakanım. Biz o zaman da söyledik, uyardık, ilk defa çıkıyor. Çok uzun yıldan beri tartışılan, eksikliği olan bir kanun. Bunu tartışalım, konuşalım ve ihtiyaca yanıt verir şekilde çıkaralım dedik ve bir aceleye geldi her zaman olduğu gibi, aceleye geldi. Bugün Avrupa Birliği... Üstelik onu da acele ederken Avrupa Birliği müzakeresine uygun olsun diye, hemen yetişsin diye çıkardık ama bugün Avrupa Birliğinden, Kişisel Verileri Koruma Kanunu'nu değiştirin diyorlar. Bugün diyorlar değil mi Sayın Bakanım? Yani yeterli görmüyorlar. Bu kanunumuz da böyle bir sakatlıkta doğmasın. Onun için tartışalım, değerli hocalarımızdan daha fazla katkı bekleyelim ve yargının en çözülmez sorunlarından, otuz yıllık, kırk yıllık sorunlarından biri olan bilirkişilik müessesesini elden geldiğince sağlıklı bir şekilde çözümleyelim.
Diğer tartışmalar, aynı şeyleri söylemek istemiyorum ama gerçekten bilirkişiliğin meslek olmadığı konusunu hepimiz söylüyoruz. Bilirkişiliğin, alanında uzman, alanında yargıya yol gösterici niteliği olan, hâkimin, yargının işini, yükünü üzerinden alan bir anlayış olarak görüyoruz. Bunun bir meslek olması, meslek olarak değerlendirilmesi veya o anlama gelecek bir anlayış içerisinde bir kanun tasarısının düzenlenmesinin yarın büyük suiistimallere yol alacağını düşünüyorum.
Bağımsızlığı konusu çok önemli. Yani bilirkişi kendi bilgisine, kendi becerisine, yeteneğine göre çözeceği bir olayda Adalet Bakanlığının bir memuru gibi değerlendirilecek bir anlayıştan uzaklaşmak gerekir sevgili Başkanım.
Özel hukuk tüzel kişiliğinin bilirkişilik yapması olayını başlı başına tartışalım. Gerçekten o da hem bilirkişiliğin gerçek kişilere ait bir görev olduğunu; alanında, konusunda uzman olan, yol gösterici olan, bir başkasına bilgi veren kişi anlamından uzaklaştıran bir anlayış olacağı nedeniyle bunu tartışmamız gerekir .
Bir de ücret konusunu kısaca söylemek istiyorum sevgili Başkanım. Evet, gerçekten bilirkişilere çok yüksek meblağlı davaları teslim edip çok komik rakamlar verilmesi sıkıntılar yaratan bir durum ama yüksek ücret verilmesi de, yüksek ücret takdir edilmesi de çoğu zaman kişinin hak arama hürriyetini ihlal eden noktaya geliyor, yatıramaması nedeniyle. Onu da bir çözmek gerekir. Bunu devletin, Adalet Bakanlığının yüklenmesi gerekir şeklinde bir tartışmayı açmamız gerekir diye düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.