ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; teşekkürler.

Şimdi, arkadaşlar, genelde eleştirilerinize katılıyorum ama, Sayın Akar ayrıldılar, şimdi diyor ki: "İşte, Çeşme'de -efendime söyleyeyim- plajda, bilmem ne..."

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Demiyor, raporda yazıyor.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Yazabilir arkadaşlar raporda.

Bakın, arkadaşlar, ben aynı bakanın bürokratı idim, İLBANK'ta çalışanların çoğunu tanıyorum, yani bire bir tanıyorum. Ahlaklarına, çalışma şekillerine, hepsine kefilim ben, asla böyle bir şey yapmaz ama...

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Hepsine kefil olma.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Lütfen, bak, bir şey diyeceğim. Bir dinleyin lütfen.

81 ile hizmet veriyorlar, binlerce ihale yapıyorlar. Sayıştaycılar da, dün de söyledim, Demokles'in kılıcı gibi kılı kırk yarıyorlar; haklılar, görevleri, yapacaklar. Ve binlerce ihaleden buraya 3-4 tane öneri gelmiş ve ellerine sağlık, tabii, tespit etmişler. Bunların gereği de yapılmıştır, yapılacaktır. Bunda hiç şüpheniz olmasın.

Şimdi, araç konusuna gelince: Devlette araç almak yasak arkadaşlar, kimse araç alamaz kolay kolay. Şimdi, bu aracın bir alım maliyeti var, bakımı var, sigortası var, poliçesi var, işte, kasko yapamıyorsun, ufak bir kaza oluyor, şoförün maaşından kesiyorlar, kasko yapamadığı için resmî araca, falan filan... Hâlbuki iş bazlı araç şartnameye konuyor, iş bazlı olduğu için üç aylık, dört aylık, iki senelik maliyet binmiş oluyor. Doğru, bu, patronun ya da şirketin cebinden çıkmıyor, nihayetinde şartnamede var, sözleşmede var, o hesap ediliyor. Ayda şantiyeye kaç defa gidilecek, kilometresi nedir hesaplanıyor, benzini de konuluyor... Milletin parası millete hizmet için kullanılıyor, ben böyle bakıyorum ve çok da güzel bir yöntem olduğunu düşünüyorum. Öyle, plajda, yok tatilde, Çeşme'de... Şov yapmak yanlış arkadaşlar, insanları tanımıyoruz çünkü. Hangisi gitmiş, o giden... Yani hepsini suçlar gibi bir şey olursa bu yanlış olur arkadaşlar. Yoksa, haramdır, günahtır; katılıyorum. Sonra, yani nereye gitseydi adam? Gitmiş mi bilmiyorum ama camiye mi gidecek o arabayla? Şimdi, siz ona da karşısınız, ne yapsın adam?

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Camiye niye karşı olalım ya? Senden fazla biz camiye gidiyoruz.

BAŞKAN - Sayın Deligöz, teşekkür ediyorum.

Sayın Dağlı, buyurun.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Bir dakika...

Arkadaşlar, bakın, lütfen yani eleştirinin bir dozu olmalı. Tabii, ben o sözü şey renklensin diye dedim.

Şimdi, eleştirirken yani az... Onun bir ölçüsü olmalı diye düşünüyorum, yoksa elbette ki katıldığımız noktalar var ama "Yok, burası böyleydi, yok, işte..." Yoksa, zaten Sayıştay çıkarmış, binlerce ihaleden iki tane, üç tane öneri getirmiş. Burada da, haklıdırlar, gereken de yapılmış. Yok "Niye ceza almamış?", demek ki ceza yapacak bir şey yapmamış adam, niye ceza alsın?

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Nasıl ceza almayacak?

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Diyorsunuz ki: "Sayıştay demiş ki: 'Yok, ceza almamış.'" Yani, bunlar defalarca incelenmiştir, teftiş görmüştür. Bir sürü insanın devlet memuriyetinden çıkarıldığını ben biliyorum, yani siz de biliyorsunuzdur, duymuşsunuzdur. İsteyin, versinler.

Peki, teşekkür ediyorum.

Başkanım, sağ olun.