BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - E, kabul edilmedikten sonra...

BAŞKAN - Ha, ben maddeyle ilgili söyleyeceksiniz zannettim.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - E, maddeyle ilgili söyleyeceğim.

BAŞKAN - Tamam, tekrar oylatırım, hiç önemli değil, buyurunuz Sayın Kuşoğlu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Arkadaşlar, biraz önce oyladığımız, sadece memur sendikalarının yardım yapmasıyla ilgiliydi, bu işçi sendikalarının kendi ölen işçilerine ya da yakınlarına yardım yapabilmesini sağlıyor. Devlet kesesinden değil, kendi sendikası uygun görürse kendi işçisine yardım yapacak, bunu reddetmemizin bir anlamı yok. Yani, diğer maddelerde diyor ki: "Afet bölgesinde şu olur, bu olur, terörden mağdur olana yardım..." Bu da kendi işçisi. İşte, Soma'da olduğu gibi, ailesi veya kendisi hayatını kaybetmiş, çalışamaz duruma gelmişse kendi sendikasının yardımını sağlayan bir madde. Devletten bir kuruş çıkmayacak buradan yani bunu reddetmemizin bir şeyi yok ki, niye reddediyoruz? Lütfen.

SAMİ ÇAKIR (Kocaeli) - Yapamıyorlar mı şu anda, mevcutla?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yapamıyorlar. Sendikalar başka bir yere yani amaçları dışında harcama yapamazlar.

Sadece bu, bu kadar basit bir şey.

BAŞKAN - Sayın Kuşoğlu, arkadaşlar ilgili STK'larla, konfederasyonlarla görüşecekler, ondan sonra da aşağıda yapacağız bu düzenlemeyi.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakanım, görüşmeye de gerek yok. Görüşme dersek uzar, kalır, çıkmaz biliyorsunuz bu, aşağıda hiç çıkmaz.

BAŞKAN - Çıkarırız, çıkarırız, sahipçi oluruz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakanım, devletten bir kuruş çıkmıyor, mahzuru yok yani buna neden cesaret edip de evet diyemiyoruz, ben onu anlamıyorum.