| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/694) (Alt Komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 31 .03.2016 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Değerli arkadaşlar, Sayın Bakanım; şimdi burada iyi niyetle getirilmiş bir madde var ancak uygulamada bunun gerçekleşme şansı hemen hemen hiç yok gibi. Şimdi, düşünün, Türkiye İş Kurumuna kayıtlı işsizler arasında olacak, bu tespit yapılacak, bir yıl sonra işveren geçmiş bir yıl önceki bildirgelerde bildirdiği işçinin ortalamasının altında olmayacak şekilde -üstünde olacak- bir ortalamayı tutturursa o kişiyi işe alacak. Ondan sonra, hiçbir şekilde prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmayacak, bunlarla ilgili hiçbir aksama da bulunmayacak, prim borçlarının yeniden yapılandırılmış olması gerekecek, muhakkak borcu olmayacak. Yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işverenler bu desteklerden yararlanamayacak.
HİKMET AYAR (Rize) - Onlar zaten var Bülent Bey.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hayır, onlar yok.
HİKMET AYAR (Rize) - Hayır, süreleri var.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hayır yani onlar var da işvereni sıkıyorsunuz bununla. Yani prim belgesini bir kere aksatırsa bundan yararlanamayacak, bir kere aksattı, bir gün geciktirdi, bundan yararlanamayacak.
Cemal Bey de, siz de yaptınız yöneticilik. Bunlar iş hayatının olağan hadiseleri, bunlar olan şeyler, hepsinde oluyor. Bugün SGK'nın ne kadar alacağı var, biliyor musunuz? 80 milyarın üzerinde. Yani hemen hemen her iş yerinin borcu var, böyle sıkıntı var. Uygulamayı siz bilen birisi olarak sizin bu itirazları yapmanız lazım.
Şimdi, bu böyle olduğu için bütün bu şartları taşıması, bütün bunların denetimi vesaire bir yığın sıkıntı getirecek. Yani daha basitleştirilmiş bir teşvik sistemi getirelim. Arkadaşlar iyi düşünmüşler. Hakikaten, özellikle bu yardım alanların, sosyal destek alanların çalışmaya teşvik edilmesi lazım, sistemin öyle olması lazım, sistemin mantığının bu olması lazım, iş bulmaya teşvik etmesi lazım, çalışmaya teşvik etmesi lazım yoksa hiçbir anlamı yoktur sosyal yardımların. Türkiye'deki en büyük handikap da odur sosyal yardımlarla ilgili, sosyal hizmetlerle ilgili olarak çok büyük bir handikaptır. Bu çok doğru ama bunun uygulama şansı yok. Onun için, uygulanabilir bir şekle sokulması lazım. Amaç çok iyi, düşünce çok iyi ama uygulama şansı hemen hemen yok. Onun için bunu yapmamız lazım.
Bir de "Suriyeliler için de geçerlidir." dediniz. Öyle dediniz değil mi?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - O konuda teknik olarak arkadaşlarımız...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Suriyeliler galiba, bildiğim kadarıyla geçen yılki rakamlarla en az 1.200 lira alıyorlardı.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Onun adı "sosyal yardım" değil benim bildiğim kadarıyla.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - O da yani Türk vatandaşı değil, burada vatandaşlık şartı da var ama nasıl olacak o iş? Yani onların aldığı para da yüksek, vatandaş da değiller, çalışmalarıyla ilgili de sorun var.
MALİYE BAKANLIĞI TEMSİLCİSİ - Şimdi, mutlaka çalışma iznine tabi olmaları gerekiyor. İş arayan kaydını yaptırabilmeleri için öncelikle çalışma izinleri olması gerekiyor. Sadece o kapsamda olanlar yararlanır.
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Zaten verdiniz Suriyelilere çalışma izni, verdiniz zaten. Verildi yani, siz şahsen vermediniz de.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Zaten 1.200 lira geçen yılki rakamlarla alıyorlar. Onların burada teşvik edilmeleri pek söz konusu olmaz zaten.