| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/694) (Alt Komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 31 .03.2016 |
KADİM DURMAZ (Tokat) - Sayın Başkanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, Sayın Bakanım, kıymetli bürokratlar, basın ve sivil toplum örgütlerimizin değerli temsilcileri; gerçekten bugün ülkemizin kanayan bir yarası, belli bir oranda yaşlanmış bir nüfus, bunların birçoğunun sosyal güvencesinin olmayışı sosyal devlete olan ihtiyacı katbekat artırmaktadır.
Sayın Bakanım, şöyle yaklaşık olarak bir ayda hafta sonları 120'ye yakın bölgemizde köy ziyaretleri yaptık, mahallelere falan da gittik. Gördüğümüz şu: 860 nüfuslu bir köyde ilkokul kapalı taşımaya gidiyor yani öğrenci sayısı 40'ın üzerinde değil. Tokat'ın genelinde nüfusu 580 bin. Seçmen sayısı 450 bin. Yani belli bir oranda yaşlı nüfus Anadolu'yu beklemekte. Köylere bakıyorsunuz, yaş ortalaması 60 ve üzerinde. Genç insana sokaklarda rastlayamıyorsunuz. Bir köyde tanık olduk, 2 yaşlı, 67 ve 68 yaşında. Dedim: "Geliriniz nedir?" "Vallahi gelirimiz yok." "Peki 65 yaş maaşı alıyor musunuz?" "Alamıyoruz." "Niye?" "İşte bizim çocuklar gurbete çalışmaya gidince göçtü gittiler, bir traktör bıraktılar 'Baba bu senin adına olsun bir güvence' diye, satamıyorum da, traktörüm var diye rapor tuttular maaş alamıyorum." dedi. "Peki, çalıştırıyor musun?" "Nasıl çalıştıracağım ehliyetim bile yok." diyor. Gelir... Gelir yok, komşularından sürdürüp ekebilirse buğday yiyeceği ekmeği, bundan ötesi de yok. Bu insanların durumuna baktığımızda çok ciddi bir Anadolu'da sosyolojik, eğitim boyutuyla, yaşam standardıyla bir araştırmadan geçirilip bu insanların yaşamını devam ettirebileceği bir sistemi kurmak sosyal devletin görevi olsa gerek. Bu anlamda az önce diğer arkadaşlarımın da ifade ettiği gibi çok alelacele değil, gerekiyorsa ciddi bir araştırma sonrası bu rakamların insanların yaşamını devam ettirebileceği şekilde olması lazım. Memur arkadaşlara da soruyorum, kendi profilimizden de bakıyoruz, arkadaşlar, herkesin annesi babası evladından bir beklenti içerisinde. Onun yaşamını devam ettirebileceği bir ücreti doğduğunuz topraklarda yaşayan anne ve babalarınıza gönderebiliyor musunuz? Birçoğumuz gönderemiyoruz. Artık devletimiz o ince hesaplardan arınıp bu insanları gerçekte yaşayabileceği, geçimini sürdürebileceği, namerde de demeyim de artık evlatlarına da muhtaç olmadan başı dik, Türkiye Cumhuriyeti'nin birer yurttaşı olma onurunu göstermeliler.
2022 sayılı Kanun'a göre bakmakla mükellef kimsesi bulunan 65 yaş ve üstü şahıslara yaşlılık maaşı bağlanamıyor. Bu nedenle çocuklarının maddi durumu iyi olanlar çocukları bakmasa da maalesef yaşlılık maaşından mahrum kalmaktadır. Herhangi bir şekilde çocuğunun sigortasından yararlananlara bu maaş bağlanamıyor. Bu şekilde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına başvuranlar çocuklarından dolayı sigortalarını iptal etmeden söz konusu maaşı da alamıyorlar. Bu durum ciddi zaman kaybına sebep olmaktadır.
Diğer taraftan, 65 yaş maaşı alanlar üniversite hastanelerinde yaşadıkları sıkıntılarından dolayı tekrar 65 yaş maaşlarını iptal ettirip sadece sağlığını düşünüp çocukları adına sigortalı olmak için müracaat etmektedirler. Kanser gibi ağır hastalığı olanlar üniversite hastanelerinde ilaçlarının karşılanması noktasında da çok sıkıntılar yaşamaktadırlar. 65 yaşını geçen fakir ve mağdur kişilere ilişkin olarak bir Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının bir yıl içinde dört aylık periyot payını geçmeyecek şekilde yardım yapabildiğini hepimiz biliyoruz. İnşaat, barınma yardımları başvuruları vakıflardan gelen aylık periyot bakımının 4 katını aştığından yıl içerisinde yeterince ev yardımı yapılmamasına sebep olmaktadır. 65 yaş aylığını hak etmiş kişilere TOKİ tarafından ev yapılması ve mağduriyetlerinin giderilmesi gerekmektedir. Kaldı ki, seçim öncesi daha çok oy alabilme adına emekli derneklerine böyle bir AKP'li politikacılarla da "Derneğimize kayıt olun, TOKİ size 25 bin liraya ev yapıp verecek Hükûmetimiz aracılığıyla." diye birçok propagandaların yapıldığına da bölgemizde tanık olduk. Tapusu olmayana barınma yardımı da yapılamamaktadır. Eskiden, üç yıl öncesi mülki amir onayıyla "Mülkiyet sorunu yoktur." diye ilmühaberle barınma yardımı yapılabiliyordu, bu da kalktı. Ayrıca, bahçe ve tarla olmama şartı getirilmiş olması barınma yardımı yapılmasını çok daha zorlaştırmıştır.
65 yaş aylıklarının üç ayda toptan ödenmesi yerine her ay insanca yaşamını sürdürebilecek şekilde düzenli alışveriş yapabilmesini sağlayacak bir düzenleme getirilmesi gerekmektedir. Kredi kartı ve diğer konulardan ötürü artık günümüzde veresiye defterlerinin kalktığını da hatırlatmak isterim.
Muhtaçlık sınırı 363 TL olup asgari ücret alan bir ailede yaşayan 65 yaş üstü bir kimse hiçbir vakıf yardımından, kömür, nakdî yardım, barınma yardımı, vesair ve 2002 sayılı Kanun'dan yararlanamamaktadır.
Yaş sınırı olmaksızın eşinden boşanmış genç kadınlara kimseye muhtaç olmadan yaşamını devam ettirebilmesi, insan onuruna yaraşır bir biçimde yaşam sürmesi için sosyal güvencesi devlet tarafından mutlak karşılanmalı, yasal bir statüye de kavuşturulmalıdır.
Suriyelilere oldukça ciddi bütçeler ayırdı Hükûmetimiz. Tabii bizim geleneğimizde kapımızı çalıp da muhtacım diyene yardım etmek var ama şunu da dedirtmemek lazım: Hane halkına yani kendi yurttaşlarımıza da insanca yaşamını devam ettirecek yasal düzenlemeleri ortak bir anlayışla, eksiği de varsa, muhalefetin uyarılarını dikkate alarak yaraşır, yakışır bir kanun çıkarılmasını diliyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum değerli arkadaşlar.