KOMİSYON KONUŞMASI

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan ve değerli hazırun; şimdi, Sayın Bakanım, biraz önce bu gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımından bulunacak tutarda daha önce 1620 yani mevcutta gözüken değişim kanun metnine baktığımızda 1620'den 2332'ye çıkıyor. Bu 1620'den 2332'ye çıkışı bir artış ifade etmiyor mu yani bir artış var, yok dendi de onun açıklaması olarak sormak isterim, bu artışın ne getireceği ve yeterliliği konusu üzerinde çünkü konuşmak isterim.

Bir diğer konu da bu ikinci paragrafta yer alan "Her ne nam altında olursa olsun kendisine ve eşine ait her türlü gelir toplamı." dediğinizde burada eşi hayatta olmayanlar için bu kendisine ve eşine "ve eşine" diye veriliyor, eşi hayatta olmayanlar için sadece kendi geliri dikkate alınarak mı olacak? Yani orada bir kullanılan cümle veya kelime dizini açısından da kanunda daha açıklayıcı bir kullanılabilir mi? Yani bu dul aylığı alan şimdi şöyle, bir de dul aylığı alan hanımlar var, bir de bu 65 yaş üzeri yaşlılık maaşı alacaktır. Bunlar arasındaki bir ki bununla ilgili de muhtarlar nezdinde özellikle dul aylığı alan hanımlarla ilgili o kadar ağır baskı var ki ve aldıkları da onların 250 liralık bir rakam ama ailenin ortalama geliri hesaplandığı için pek çoğu artık kendi adresini farklı göstererek alabileceği 250 liralık dul yardımını almaya çalışan İstanbul ilçelerinde de benim muhtarlarla da görüştüğüm pek çok hanımefendinin böyle problemi var.

İkincisi, tabii ki bu 1620'den 2332'ye çıkarılmış veya Sayın Günal'ın söylediği gibi farklı tekliflerde farklı katsayılar dile getirilmiş. Yaşlıların Türkiye'deki gerçek konumunu dikkate alarak geçimleri ve özellikle belli bir yaş sonrasında gerçekten çok daha ihtiyaç içerisinde oldukları düşünüldüğünde daha onların gelirini dünya standartları ve karşılaştırmasında imkân tanıyacak noktaya çekmenin gerekliliği çok açık.

Şimdi, bakın, dünyada yaşlanmak için en iyi ve en kötü ülkelerin araştırılması yapılıyor ve bu çok yeni bir araştırma, geçen sene yapılan bir araştırma ve bu bir liste çıkarılıyor. 96 ülkelik bir liste ve içinde yaşlanma açısından en iyi ülkeler ve en kötü ülkeler belirlendiğinde karşımıza Türkiye'nin sıralaması 96 ülke içinde 75'inci sırada olmak üzere çıkıyor. Bu sıralamayı, bu araştırmayı yapan uluslararası bir sivil toplum kuruluşu Help Age International adında ve bu yaşlılar üzerinde uluslararası çalışan bir sivil toplum kuruluşu. Tabii, şimdi 65 yaş üstünde olup yaşlılık aylığı alanlar için bir düzeltme, 60 bin kişi bu haktan faydalanamıyordu, onların hakkını düzeltelim noktasında bir yasama yapmakla beraber bence en zor şartlarda ve yaşam mücadelesini verirken bir de durumlarının ve şu an içinde bulundukları şartların kapsamlı bir politikayla gerçekçi politikalar üretilerek düzeltilmesi gerekliliğinin de altını çizmenin gerekli olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu biraz önce bahsettiğim araştırma üzerinde baktığınızda bu 60 yaş ve üzerindeki kişilerin sosyal ve ekonomik refahı baz alınarak listelerini hazırlıyor ve burada gelir düzeyi, sağlık imkânları, ulaşım, sosyal konum ve güvenlik gibi unsurlar da ayrı ayrı dikkate alınıyor ve bunun üzerinden baktığınızda Türkiye, maalesef, 96 ülke içinde 75'inci oluyor.

Yine bir araştırma başlığı var yaşlılar açısından, yaşlıların gelir güvenliğini sağlamak konusunda da 35'inci ülke oluyoruz. Sağlık statüsünde 52'nci sıradayız ama son sıralarda yer aldığımız bir başlık 55'le 64 yaş aralığında bulunan kişilerin çalışma oranlarına baktığınızda yüzde 31,5 gibi bir rakamla karşılaşılıyor ki bu da 96 ülke arasında Türkiye'yi 93'üncü sıraya getiriyor. Önümüzdeki ülkeler Moğolistan, Bangladeş, Tacikistan, Endonezya ve Ukrayna'dan geri durumdayız.

Yine bu tür düzenlemeler yaparken, bu türe yakın mağduriyetleri düzeltirken yine kendi içimizde TÜİK'in geçen sene yapmış olduğu bir "İstatistiklerle Yaşlılar, 2015" raporu var. Oraya da baktığımız zaman maalesef, bizim yaşlılarla ilgili göstergelerin olumsuza doğru giden başlıkları oluşturduğunu ve yine tekrarlamak isterim ki gerçekçi ve böyle kısa zamanlı birilerinin mağduriyetini düzelteyim diyerek bir hukuki düzenleme yaptım mantığının sığınmasına girmemek lazım.

Bir diğer konu 2'nci maddeyle ilgili olarak, şimdi, 65 yaşı maaşını alan, bir yaşlı maaşı alan yaşlımızın yüzde 70 engelli noktasında bir duruma düşmesi hâlinde onların engelli maaşı alma şartlarına gireceğini belirten bir sanırım düzenleme bu. Öyle baktığınızda yani bir kişi, 65 yaş üzerindeki kişilere sen engelli oldun veya engelsizsin diyerek ayrı bir gelir hesaplama modelinin ortaya konması hem sosyal güvenlik açısından Sayın Kuşoğlu'nun dediği gibi bir kriter belirlemede farklılaşma hem de aynı yaştaki kişilerin bedensel olarak karşılaştıkları durumlara göre farklılaşmayı çok ayrıştıran bir noktada. O yüzden hatta biz ilk çalışmayı yaptığımızda acaba bunu genelleyecek, burada temsilci arkadaşlar da vardı, daha genişletecek bir çalışmayı gerçekleştirebilir miyiz diye de sorgulamıştık ve o konuda da araştırma yapacaklarını söylemişlerdi değil mi Sayın Kuşoğlu ilk görüşmelerde?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Acaba böyle bir araştırma, böyle bir çalışma yapıldı mı? Bunu daha genelleştirecek, ayrıştırmayacak ve bu konuda da bu çalışmayı yapıp hatta kanun görüşmelerine getireceklerini beyan etmişlerdi. Bu var mı, yok mu onu merak ediyorum.

Teşekkür ediyorum.