| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/414) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 07 .01.2016 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, Komisyon üyesi değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar ve basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Gecenin bu vakti hayırlı bir maddeyle uğraşıyoruz. Sayın Bakanım, göreviniz yeni, ilk defa da Komisyonumuza geliyorsunuz, hayırlı uğurlu olsun bu vesileyle tekrar.
Sayın Bakanım, bu asgari ücretin 1.300'e çıkarılmasından dolayı sizi tebrik ediyoruz, biz çok memnun olduk. Asgari ücretin artırılmasından dolayı bizim de bir sorumluluğumuz var. Biz seçim bildirgemizde bunun 1.500 lira olmasını en azından talep etmiştik, siz 1.300 lira olmasını istediniz ve 1.300'ü yerine getirdiniz. Onun için tebrik ediyoruz, memnuniyet duyuyoruz. Biz 1.500 lira olsaydı belki bu yükü çok daha farklı bir şekilde düşünecektik, daha üretim amaçlı, üretim yapan firmaları teşvik eder bir tarzda bir yük alma yönüne gidecektik, tüketimi değil, üretimi teşvik edecektik sonuç olarak ama 1.300 lira olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Böyle bir karar da sonuçta siyasi bir karardır, Hükûmetinizin, sizin almış olduğunuz bir karar, bir risk belki bir taraftan da. Onu da destekliyoruz. İlgili tarafların genellikle olumlu bulmalarından da memnuniyet duyuyoruz.
Yalnız şöyle bir şeyimiz var: İçeriğiyle ilgili olarak çok fazla bir şey söylemeyeceğim ama demin TESK Genel Sekreterinin söylediği BAĞ-KUR'luların da bu konudan istifade etmesi mülahazasına biz de katılıyoruz. Bu hem BAĞ-KUR'luların zor durumda olmaları hasebiyle gereken bir konu hem de eşitlik ilkesi gereğince. Çünkü bir taraftan birçok işverene bunu ödüyorsunuz ama o taraftan esnafa eşitlik ilkesi gereğince ödeme yapmamış oluyorsunuz. Bu Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı, Anayasa'nın 10'uncu maddesine aykırı. Yine, biliyorsunuz Anayasa'nın sosyal güvenlik hakkıyla ilgili 60 ve 61'inci maddeleri var. 60'ıncı madde "Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir." dedikten sonra, 61'inci madde devlet, harp ve vazife şehitlerinin, dul ve yetimlerinin, malûl ve gazilerin, sakatların, yaşlıların, özel korunmaya muhtaç olanların ancak farklı bir statüde sosyal güvenliliğinin desteklenmesini öngörüyor. Onun haricinde eşit olanların aynı statüde eşitlik ilkesi gereğince herkesin aynı oranda desteklenmesini öngörüyor. O taraftan da, eşitlik ilkesi açısından da esnaf ve sanatkârların desteklenmesi gerekir, onların da kapsama alınması gerekir düşüncesindeyiz.
Şimdi, Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; biraz önce de belirttim. Bu konu, yine, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nu ilgilendiriyor. Yani, yapılan bütün harcamalar bu kanunla ilgili biliyorsunuz; bu sizin tarafınızdan çıkarılan bir kanundu. 5018'in 19'uncu maddesine göre ve son bent hükmüne göre bir artış söz konusu olursa geçici bütçe döneminde veya normal bütçe döneminde -ki şimdi geçici bütçe dönemindeyiz, siz 11 milyar liralık bir yükten bahsediyorsunuz- üç aylık geçici bütçe döneminde en az 2,5 milyar liraya, 3 milyar liraya yakın bir yük söz konusu olacak, bir yük gelecek. Bu yükün karşılanabilmesi için ek bütçe yapılmasını gerektiriyor, yani, bunu bu şekilde değil de ek bütçeyle getirmemiz gerekiyor, ek bütçe yaparak getirmemiz gerekiyor. O da bir kanun konusu, yani, o yokuş yapmak değil, bunu ek bütçeyle getirmek gerekiyor. Maliye Müsteşarımız da biraz sonra gelirse, zannediyorum hak verecektir. Bu prosedüre uygun olması gerekir, 5018 sayılı Kanun'a uygun olması gerekir. Anayasa'nın eşitlik ilkesine, sosyal güvenlik ilkelerine aykırı olmaması gerekir. BAĞ-KUR'luların, esnaf ve sanatkârlarımızın kapsama alınması gerekir. Özellikle, biraz önce TÜRK-İŞ'in söylediğim mülahazalarını da sonuç olarak olumlu bulmalarına rağmen dikkate alınması... Biraz sonraki tartışmalarda ben de o detaya girmek istiyorum.
Bir de Maden Kanunu'yla ilgili biz bugün bir düzenleme daha yaptık Sayın Bakanım. O düzenlemeye göre geçen yıl, daha doğrusu 2014 yılında -şimdi 2016'ya girdik- bir düzenleme yapmıştık, orada madenlerde, yer altı sahalarında çalışan işçilerle ilgili olarak 2 kat asgari ücret uygulaması getirmiştik. Burada da o konuya değiniliyor ve bunun prim belgeleri üzerinden desteklenmesi getiriliyor. Orada da işçilerin işten ayrılmaması için, istihdamın azalmaması için yapılan bir destekti. O da doğrudan doğruya işçilere yönelik olması gerekirken, maalesef, üreticiye yönelik, üretime yönelik, üretim miktarına yönelik getirildi ve büyük bir haksızlık var orada, birilerinin korunması var özellikle, rekabetin ortadan kaldırılması var. Onun da bu paralelde düzenlenmesi gerektiğini tekrar değerli arkadaşlarıma da ifade ediyorum.
Çok teşekkür ederim. Sonradan söz almak istiyorum tekrar