KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım, Sayın Bakan, değerli bürokratlar ve basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, ara vermeden önce konuştuğumuz önerge Sayıştay Kanunu'nda değişiklik yapılmasıyla ilgiliydi hatırlayacaksınız. Önergeyle kamu payı yüzde 50'den az olan, Borsa İstanbul'da işlem gören şirketlerin ve onların iştiraklerinin ve bağlı ortaklığının denetiminin bağımsız denetim kuruluşları tarafından yapılması, yapılan denetim sonucu düzenlenen raporun Sayıştaya gönderilmesi, Sayıştayın o raporlar üzerinden Büyük Millet Meclisine raporlama yapması şeklinde bir gerekçesi vardı; özü olarak böyle.

Bu madde Anayasa'nın 160'ıncı maddesine aykırı Sayın Bakanım. Çok net olarak Anayasa'nın 160'ıncı maddesine aykırı ve Anayasa Mahkemesi de bunu tescil etmiş. Elimizde böyle bir belge var yani Anayasa Mahkemesi iptal ettiği hâlde bir daha aynı yolda bir düzenleme yapılıyor.

İkincisi ki Anayasa Mahkemesinin 160'ıncı maddesinin haricinde 5018 sayılı Kanun'un 69'uncu maddesi var Sayıştayın denetlenmesiyle ilgili; başlığı bu şekilde. "Sayıştayın denetlenmesi, her yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı tarafından görevlendirilen ve gerekli mesleki niteliklere sahip denetim elemanlarından oluşan bir komisyon tarafından, hesaplar ve bunlara ilişkin belgeler esas alınarak yapılır." diyor.

Çok açık bir şekilde İbrahim Bey, "Sayıştay denetimi hesaplar ve bunlara ilişkin belgeler esas alınarak yapılır." diyor. "Bir başka rapor esas alınarak yapılır." demiyor, asla buna yer vermiyor. Anayasa ve 5018 haricinde, şu benim sorduğum konu vardı. Ziraat Bankası bir yerden 400 lot hisse aldı, onu da mı denetleyecek? Yok. Eğer o bir yerde kamunun ortaklığı varsa, iştiraki varsa, bu zaten ticaret siciline tescil edilmek zorundadır. Özel kanunlarına göre -Maliye Müsteşarımız burada- bir yerde kamu payı varsa, hissedar olarak sermayesine ortak olmuşsa, o zaten kayıtlara girer, ticaret siciline girer, kendi özel kanununa göre bir yere işlenir. Yani bir yerden 400 lot alma kısa vadeli bir yatırımdır, o hissedar olma anlamına gelmiyor, bir şirketin hissesine ortak olma anlamına gelmiyor. Zaten kamunun bir yere ortak olabilmesi için Bakanlar Kurulundan da izin alınması gerekiyor. Biliyorsunuz, belediyelerin de şirket kurmaları izne bağlandı. Bir yığın prosedürü var bu işin. Yani öyle basit değil. Yani bir yerden 100 lot, 500 lot hisse almakla o denetim kapsamına girmez. Girmesinin de bir mahzuru yok ama girmez. Yani ben bir şirket olsam, bir şirket sahibi olarak kendi şirketimin Sayıştay denetçileri tarafından da denetlenmesinden memnun olurum, bedavadan denetim yapacaklar, daha ne istiyorum. Rapor düzenleyecekler, şirketimizin sağlığıyla ilgili bir rapor verilecek, ben hissedar olarak ondan memnun olurum. Yani dediğiniz gibi iş uzamayacak. Yani öyle birkaç yüz lot hisse alan kuruluşlar incelenmeyecek, şirketler incelenmeyecek zaten.

Ayrıca 6085 sayılı Sayıştay Kanunu'nun 25'inci maddesi var, orada da (ç) bendinde: Sayıştay Genel Kurulunun görevleri arasında Sayıştayla ilgili bir tasarı veya teklif -hangisi olursa olsun fark etmiyor- bir değişiklik olması hâlinde Sayıştay Genel Kurulunun onunla ilgili görüş vermesinden bahsediyor. Böyle bir izin de alınmamış, bildiğimiz kadarıyla, değil mi Sayın Başkan? Sayıştaya böyle bir Sayıştay Kanunu'yla ilgili değişiklik teklifi geldi, görüşünüz nedir diye sorduk mu? Böyle bir tekliften haberdar edildiler mi en azından? Sayıştay Genel Kurulunun da haberdar edilmesi gerekiyor, böyle bir şey de yok. Sayıştay Kanunu'nun 25'inci maddesi (ç) bendi.

BAŞKAN - Bu hususu Süreyya Bey takip ettiği için yani benim net bir şey söylemem doğru olmaz.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Süreyya Bey nerede?

BAŞKAN - Şimdi gelir, onu sizin söylediğinizi tekrar şey yaparız.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Ya da Sayıştaydaki arkadaşlara soralım, burada değiller mi?

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Evet, Sayıştaydan arkadaşlar var, onlara soralım.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet, Sayıştaycılara soralım.

BAŞKAN - Siz tamamlayın onlara da sorarız.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Soralım sonra devam edeyim, soralım da o zaman.