| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/414) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 07 .01.2016 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım, sayın bakanlarım; şimdi, biz bu teşviki -maliyet artışını- neden getiriyoruz? Bu Soma faciasından sonra sıkıntı oldu, işten ayrılmalar söz konusu oldu, işçilerin sağlığı ve iş güvenliğiyle ilgili sıkıntılar oldu. En az 2 asgari ücret dedik, işçi başına böyle bir maliyet getirdik. Çalışma sürelerini kısalttık vesaire. Yani işçilerden dolayı bu geldi, işçi başına bir maliyet söz konusu oldu. Biz şimdi daha önce yaptığımız düzenlemeyle, biraz önce anlatıldığı şekilde ton başına teşvik, destek veriyoruz. Niye işçi maliyetlerini artırmışken işçiye destek olmuyoruz da, firmaların işçilik maliyetlerine destek olmuyoruz da üretime destek oluyoruz? Bazı firmada üretim düşük, bazısında anormal yüksek. Yüksek olan firmaya -bakın rakamlara- çok daha fazla destek veriyoruz haksız yere, onlar üretim yapıyor, kârlı. Bu asgari ücret artışından fazla etkilenmemiş firmalara, onlara daha fazla destek veriyoruz. Üretimi düşük olan özel sektör firmalarına da daha düşük destek veriyoruz. Böyle bir saçmalık olur mu? Madem işçilikten dolayı geldi, işçi başına bu desteği vermemiz gerekir.
Bakın "186 kömür işletmesi var." diyor, Sayın Müsteşarın dün akşam verdiği bilgiler. 16'sı kamu kurum ve kuruluşlarına ait, bunların önemli bölümü TKİ'ye ait. Bunlara 180 milyon lira verildi. 170'i şahıslar adına üretim yapan işletmeler, özel sektör işletmeleri, 170'i. 17'si kamu kurum ve kuruluşlarına ait özel sektör tarafından işletilenler. Desteği 16-17 firma aldı, 170 firma almadı ve bunlarda üretim düşük, hâlâ üretime destek veriyoruz. Bu haksızlıktır, saçmalıktır, doğru değil bu iş. Eğer gerçekten işçi başına bir maliyet getirdiysek, işçi tekrar işe alınsın istiyorsak işçiyi desteklememiz lazım. İşçi başına maliyeti hesaplayalım. Biraz önce söylediğim gibi, asgari ücretteki gibi orada da düzenlemeler var aynı paralelde, bunu destekleyelim. Böyle bir saçmalık olur mu, böyle bir haksızlık olur mu? Böyle yanlış bir iş yapıyoruz, bu çok açık. Onun için demin de sinirlendim. Sayın Başkan da bunları görmüyor, bir değişiklik olmasın istiyor ama bu böyle.
BAŞKAN - İmansızlıktır, doğru söylüyorsunuz.
MUSA ÇAM (İzmir) - Nasıl beceriyorsunuz bunu?
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Öyle midir Garo Bey?
BAŞKAN - Niye Garo Bey'e sordunuz? Anlamadım şimdi.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Din adamlığı da var herhâlde.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Yok.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yok mu?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Yok. Her sakallı din adamı olmuyor.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Öyle dediler de onun için söylüyorum. Olsun, yine sakalınız var, söyleyin.
Şöyle, yaptığımız işin bir mantığı olması lazım. Tekrar ediyorum: İşçiyi teşvik etmek için, işsiz kalmasın diye ya da çıkarılanlar tekrar işe alınsın diye yapıyoruz bu işi. O zaman çalıştırılan işçi başına destek getirmemiz lazım; ton başına değil, üretim başına değil. Yanlış oluyor, haksızlık oluyor. Üretimi yüksek olan firmaları destekliyoruz, kârlı firmaları destekliyoruz. Çalıştırılan işçi başına getirsek... Yani tekrar işçiyi kazanmak istiyorsak, işçiler işe alınsın istiyorsak o zaman çalıştırılan işçi başına bu desteği getirmemiz gerekir. Madem teşvik ediyoruz böyle olması gerekir.
Sayın Başkan, bu böyle değil mi? Yani bunu ben mi abartıyorum? Yani bu görünmüyor mu? Bir yanlış mı var bu işte?
BAŞKAN - Yok. İkinci yani şu an özel ruhsatlı işletmeler için önerilen modelde, dediğiniz gibi, tamamen işçi başı bir değerlendirme var fakat redevans usulüyle yapılan işlerde sadece işçilik değil ya da sadece tonaj değil, işçilik ve tonajın bir korelasyonuyla belirlenmiş ortaya çıkan bir birim fiyat üzerinden gidiliyor.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, bakın, İmbat AŞ örneğini verdi TKİ Genel Müdürümüz. İmbatta kaç işçi Soma faciası sonrası işten çıkarıldı, bize rakamları versin. Kaç işçi çıkarıldı, ne kadar destek aldı? Hiç işçi çıkarılmadı ve ne kadar destek aldığını göreceksiniz, en büyük desteği de o firma almıştır. Soralım.
BAŞKAN - Tabii, zaten işçi çıkarılması normal, bu düzenleme geldi arkadan ama öbür tarafta özel ruhsatlı işletmelerde...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ya, niye değerleri çıkardılar? O arada herkes çıkarttı. Olur mu böyle bir şey ya? Hiç etkilenmeyen firmaya en büyük desteği verdik, hiç etkilenmeyen firmalara en büyük desteği verdik, etkilenen, işçi çıkaran firmalara destek vermedik.
BAŞKAN - Tamam.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani bu çok ne ya. Buna nasıl itiraz ediyorsunuz?
BAŞKAN - Etmiyorum efendim. Neden etmiyorum? Sadece ben hesaplama yöntemiyle ilgili olarak bana söylediğiniz için onu vurguladım yoksa bu işin muhatabı Sayın Alaboyun yani ben değilim ki.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bu böyleyken niye bunu şey yapıyoruz?