| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/414) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 07 .01.2016 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara)- Bu fiyat farkı kararnamesini de çok konuştuk. O zamanki Enerji Bakanımız önce, daha kanun çıkmadan önce bu asgari ücretin 2 misline çıkması ve diğer unsurlar daha kanunlaşmadan bu konuda fiyat farkı kararnamesi getirmişti, Genel Kuruldan döndü, daha sonra geçen yılın şubatında yeniden çıkardık ama o zaman da epey bu konuyla ilgili itirazlarımız oldu. Sonuç olarak anormal bir formülasyonla, görüyorsunuz, ne kadar olduğu da belli olmayan bir şeyle ödemeler yapılmış.
Ben geçen dönem bu konuyla ilgili olarak gensoru vermiştim Enerji Bakanı hakkında. Enerji Bakanımızın o tarihte... Soma'daki 2 firmayla ilgili, bir tanesi kazanın gerçekleştiği firmaydı, usulüne uygun olmayan bir şekilde süre uzatımları söz konusuydu ve bu firmalara usulüne uygun olmayan bir şekilde süre uzatmakla bir haksız kazanç sağlanması söz konusuydu. Maalesef, onlara dikkat edilmedi ama belli bir noktaya geldik.
Şimdi, o kazanın olduğu firma ve biraz önce Sayın Genel Müdürün bahsettiği İmbat AŞ bu konuyla ilgili olarak en fazla kömür çıkaran firmalar ve rahat çıkaran firmalar. Normalde kendi sözleşmelerine göre yılda 1,5 milyon ton civarında çıkarmaları gerekirken bunlar 6-7 milyon ton çıkarabiliyorlar. Mesela bakarsanız 2012'de İmbat AŞ 275 milyon lira almış, 2013'te 341 milyon lira almış, 2014'ün ilk altı ayında -sonra takip edemedim- 253 milyon lira almıştı. Soma AŞ de -bu kazanın olduğu firma- 2012'de 312 milyon lira, 2013'te 309 milyon lira, 2014'ün ilk altı ayında 181 milyon lira almıştı.
Şimdi, bunların, bu firmaların zaten maliyetlerinin çok çok üstünde kazançları vardı. Sayın Çalışma Bakanının o tarihte de söylediği, aşırı kâr hırsı, aşırı kazanma hırsı, bundan dolayı daha fazla üretim yapma, hiçbir sosyal güvenlik tedbiri almadan üretim yapma hırsıyla bu üretimler gerçekleşti, o kaza da gerçekleşti. Çok üretim yapıldığı için de maliyetler göreceli olarak düşük kalıyordu. Normalde 60 liranın altında olması gereken ton başına ödemeler, bakın şimdi 60 lirayla bile o zaman yaptığımız hesaplara göre... Sayın Başkan, sizin de dikkatinizi çekiyorum. Arkadaşlar, değerli milletvekilleri; 60 lirayla bile 2 misli asgari ücret ödenmesi durumunda kârlı olan bu firmalar -hepsinden bahsetmiyorum, Zonguldak'tan bahsetmiyorum, TTK'ya bağlı olan firmalardan bahsetmiyorum ama TKİ'yle sözleşmesi olan bu firmalardan bahsediyorum- Soma'daki, Soma havzasındaki firmalar 60 lirayla bile 2 misli asgari ücret ödenmesi durumunda kârlı iken 93 lira 39 kuruş ton başına ödeme yapılmış kendilerine. Bu kimin parası, ödeniyor? Böyle bir skandal, böyle bir rezalet olur mu? Bu formülasyondan sonra bunlar yapılıyor. Nasıl yapılabilir böyle bir şey ya?
Şimdi, biraz sonra görüşeceğimiz, asgari ücretle ilgili olarak, yükün kamuya ait olmasıyla ilgili bir kanun gelecek. Ne yapılıyor orada? Asgari ücret maliyetlerinin bir bölümünü kamu üstüne alacak. Ne diyor? "Sigorta bildiriminde asgari ücretli olarak ne kadar işçi gösteriyorsan, çalışan gösteriyorsan onların kişi başına 110 lirasını ben üstleniyorum." diyor devlet, bildirge üzerinden bu hesaplanıyor, Maliye Bakanlığı da onu üstleniyor, bütçeden karşılanıyor; usulü o. Burada niye öyle yapmıyoruz da böyle 1,5 sayfalık bir formülasyon, ondan sonra bu konu tekrar gündeme gelmezse asla öğrenemeyeceğimiz bir durum ortaya çıkıyor? Böyle rezillik olur mu? Böyle skandal olur mu? Böyle devlet yönetimi olur mu Allah aşkına? Kimin parasını kime veriyoruz ya? Bu memlekette bakın, geçen gün şehit olan -Sayın Bakan da söyledi- kişinin Ordu Akkuş'taki evine greyderlerle zor gidilebildi. Biz ne yapıyoruz burada? Kimin parasını kime veriyoruz? Çalıştırdığı işçi başına bildirgesi var, bordrosu var, Maliye Bakanlığına verdiği bildirimler var, beyannameler var; bunlara göre niye hesaplamıyoruz da, gerçek durumu esas almıyoruz da gidiyoruz böyle formüllerle ondan sonra da böyle anormal ödemeler yapıyoruz? Yazıktır, günahtır. İnsanın vicdanı sızlar ya. Allah'tan korkar insan kuldan korkmuyorsa da. Böyle bir rezalet olur mu? Yazıktır, günahtır. Sayın Müsteşarım, bunu siz de savunamazsınız, savunduğunuzu da sanmıyorum. Böyle bir rezillik olur mu? Bir bakın bunlara, yasal olarak o sözleşmelerin uzatılıp uzatılmadığına bir bakın lütfen, yeni başladınız, bir görün. Böyle rezillik olur mu? Şuna bakın: Ton başına 60 lira ödenirken bile kârlı olan bu firmalar ton başına 93 lira para alıyorlar. Olur mu böyle rezalet? Yazık, günah değil mi ya? Biz neyi savunuyoruz o zaman, niye buralara seçiliyoruz, niye buralarda mücadele ediyoruz, kim için mücadele ediyoruz? Hiç mi imanımız yok bizim, inancımız yok, idrakimiz yok? Nedir bu yani?
Bir şey söylemiyorum, ben sonra teknik olarak yine konuşurum.
Teşekkür ediyorum.