KOMİSYON KONUŞMASI

ERHAN USTA (Samsun) - Bu büyük ihtimal sizi teyit etmeyecek Sayın Bakanım, yani verilecek rakam sizi teyit etmeyecek.

2 Kasım itibarıyla bu kapsamda başlattığınız çalışan sayısını söyleyebilir misiniz? Şu aylıklar gelecek de...

Bakın, çok net işlemleri öncesinden yapılıyor veya tam karar aşamasında 2 Kasımda başlatıldı, bu çocukların önemli bir kısmı da...

Bakın, Ankara ile taşra çok farklı, yani hakikaten çok farklı, bizim meslek hayatımız Ankara'da geçti, "Biz hiçbir şeyin farkında değilmişiz." dedim oraya gidince.

Siz burada bunu güzel güzel kurgulamışsınızdır. İŞKUR Genel Müdürlüğünün burada bir kabahati vardır yoktur bilmiyorum ama bu öyle bir uygulanıyor ki bu kapsamda, yani bu çocuklar...

İddia şu: Bu çocuklar AK PARTİ'nin seçim kampanyalarında çalıştırıldı, 2 Kasım itibarıyla da bunlar işe başlatıldı, bu çalışma içerisinde bulunmayanların da bu kapsamda başlatılmadığı.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Sayın Usta...

ERHAN USTA (Samsun) - Şimdi, ben bir iddia ortaya koyuyorum, siz bunun karşısında bir şey dersiniz; bunu bulacak olan rakamdır ya da Sayın Bakanın dediği gibi, spesifik örnekleri tutup getireceğiz, onu getirirsek de ona ya inanılır ya inanılmaz, şimdi o kadar vaktimiz yok, ama bana bunun bir aylık dökümünü verirseniz bu bize bir fikir verir. "Bunu nisan ayında başlattık." "Efendim, işte nisan ayında zaten program başladı."

Ben de onu soruyorum, niye nisan ayında program başlatıldı? Bir anda şöyle binlerden, 2 binlerden, 30 binlerden almışız, 159 bini nisan... Ne kadar enteresan. Yani haziranda seçim var, nisanda -hepsi nisanda olmamış da olabilir elbette- 159 bin kişilik bir şeyi patlatmışız. Yani ondan sonra bunu biz burada düşüneceğiz, "Burada siyasi kaygısız hareket edilmiş, böyle bir şey olmadı." diyeceğiz, buna inanmak zor.

Bakın, şu dağılımın bize il bazında dağılımını, bir de dönem ve...

İŞKUR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHMET ALİ ÖZKAN - Geliyor efendim.

ERHAN USTA (Samsun) - Tabii, o biraz vakit alır. Şunu da biliyoruz biz; Adalet ve Kalkınma Partisinin 1 Kasım seçimleri için özellikle asıldığı belli iller vardı, işte kıl payı kaybettiği veya kıl payı kazandığı yerler, mesela o haritayı bir koyalım, bir de şuradaki yoğunlukları bir koyalım, kasım alımları için olan yoğunlukları bir koyalım, orada... Zamanımız olursa bunu yapabiliriz.

İŞKUR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHMET ALİ ÖZKAN - Tabii.

ERHAN USTA (Samsun) - Ama sizin bize yeterli veri vermeniz lazım, ancak taşradan görünen kısmını söyleyeyim veya sahada söylenilen kısmı, bu çok net. Bu Sayın Bakanın tarafında nasıl görünüyor, onu bilmem, tabii, burada itiraf edecek hâlleri yok, arkadaşların gülümsemesinden de zaten bir miktar bazı şeyleri almak mümkün, ama muhalefet milletvekilleri arasında bu çok konuşulan bir şey. Umarım ve inşallah, temenni ederim ki hakikaten bu söylediğimiz yanlıştır, yanlış olsun...

İŞKUR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHMET ALİ ÖZKAN - Kesinlikle.

ERHAN USTA (Samsun) - ...çünkü bu devletin, bu milletin parası bu kadar siyasi amaçlarla kullanılmamalı. Ama bunda çok ciddi bir kaygımız var, eğer İŞKUR böyle bir çalışmayı yapıp, bu taahhüdü de Sayın Bakanın nezdinde bize verirse veya Sayın Bakan böyle bir taahhüt verirse, bu çalışmayı bize gönderirlerse, biz de az önce nasıl bir hususta özür dilediysek burada deriz ki "Özür dileriz, biz yanlış söylemişiz, sizin söylediğiniz, verdiğiniz rakamlar bizim bu iddialarımızı doğrulamıyor." Ama Sayın Bakanım, bu anlamda bu rakamların hepsini bir görmemiz lazım, yalnız ben iddialarımın çok güçlü olduğunu düşünüyorum.

Şimdi, tabii, hakikaten Türkiye'deki problem mesleksizlik problemi. Yani eleman çok, ihtiyaç çok, mesleği olan yok.

Şimdi, bu ilk alış esnasında -Sayın Bakanın argümanlarını çürütmek için söylüyorum- bir defa bu çocuğun zaten mesleği yok, hatta bunların mesleği hiç olmadığı için veya niteliği veya tecrübesi olmadığı için işe giremeyen insanlar, çünkü öyle açıkladınız programı.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Her zaman öyle değil. Meslek lisesi mezunları da var içinde.

ERHAN USTA (Samsun) - Ben İŞKUR Genel Müdür Yardımcımızın söylediğini söylüyorum.

Şimdi, eğer böyleyse yani bu bir ihtiyacı karşılamaz. Ama, dediğim gibi, sosyal güvenlik sistemi bir defa bir avantaj sağlıyor işverene, bir. İkincisi: Bir de hani işçi aldı, çıkarttı gibi şeylerle uğraşmayacak. Kötü olan veya memnun kalmadığı işçiyi buradan kolaylıkla almama imkânı olacağı için, işverenler tarafından bunun tabii ki çok kullanıyor olması lazım. Burada beğendiği işçiyi almasını da bekliyoruz. Ama bunun çok kısa sürede bir meslek kazandırdığını iddia etmenin ben çok doğru olduğunu bilmiyorum.

Şu çalışmayı İŞKUR'un yapması lazım çünkü -Çalışma Bakanımızdı zannediyorum- Sayın Bakanın ilk günkü açıklamasında -bu torbanın ilk gününde- yaklaşık 3,5 milyar lira civarında bir şey söyledi diye hatırlıyorum, notlarımdan bulabilirsem. Bu işin bir yıla çıkartılması ve işte yeni sayılarla maliyetini...

İŞKUR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHMET ALİ ÖZKAN - Doğrudur, o maliyetler var efendim.

ERHAN USTA (Samsun) - Şimdi, bakın, ne kadar? 3,7'miydi?

İŞKUR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHMET ALİ ÖZKAN - Aradaki fark, ek maliyet 2 milyar.

ERHAN USTA (Samsun) - Yok, toplam maliyet?

İŞKUR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHMET ALİ ÖZKAN - Toplam maliyet 3 milyar 339.

ERHAN USTA (Samsun) - Şimdi, bakın 3,3 milyar. İsterse 1 lira olsun, milletin parasıysa önemli. Hele hele 3,3 milyarsa... Şimdi, siyaset kısmını da bir tarafa bırakıyorum, tamam mı, orada birbirimizi ikna edemeyeceğiz ama o çok net yani o anlaşıldı. Rakamlardan sonra farklı bir şey olursa diyelim ki bunları -atıyorum- haziranda değil de seçim kararı da... Gerçi Sayın Cumhurbaşkanı seçimin olacağını 7 Haziran akşamı biliyordu. Ondan sonraki hangi ayda olursa olsun, nisandan sonraki hangi ayda olursa olsun bunu siyasete yorabiliriz. Yani nedeninin ne olduğu önemli değil ama 7 Haziran... Çünkü iktidara yakın medyaya baktığımızda "Çözüm erken seçim" manşetleri 8 Haziran sabahı atılmıştı. Dolayısıyla, onun hazırlıklarına zaten erken başlandı.

Siyasi kısmını bir yana bırakıyorum ama 3,3 milyar lira bu milletin kaynağını kullanacaksak, ben buradaki bütün arkadaşların aynı derecede hassas olduğunu düşünüyorum. Yani iktisadi konuda çünkü bir şey yok. O yüzden, hakikaten iyi formüle etmek lazım.

İki tane şeyi amaçlamamız lazım: Bir, Burada insanlarımıza meslek kazandırmayı; iki, ilave istihdam oluşturmayı. Yani, Sayın Bakanın dediği gibi, hakikaten eleman bulamadığı için işini büyütemiyorsa birileri ve buradan ona eleman temin ediyorsak işte bu ilave istihdam demektir. Ama zaten hizmet sektöründe çok da nitelikli eleman ihtiyacı olmayan bir işi -bunun önemli bir kısmının hizmet sektöründe olduğunu biliyoruz zaten- buradan alıyorsam bu bir şey sağlamaz. Bu ne sağlar? İşte, bu, biraz rahatlama sağlar, siyasi kaygılarımız varsa orayı rahatlatır, onun haricinde bir miktar toplumun refahını artırır, gazını alır ama maliyeti çok yüksek olur. O yüzden, iktisadi açıdan o beklenilen faydayı temin etmemiz lazım.

Sayın Başkanım, ben teşekkür ediyorum söz verdiğiniz için. İzniniz olursa, başka bir maddeye geçmiş olsak bile, sizin müsamahanızla, bu bilgiler geldikten sonra bir değerlendirme gerekirse arkadaşlarımızla o değerlendirmemizi tekrar paylaşmama müsaade ederseniz memnun olurum.

BAŞKAN - Estağfurullah efendim, hay hay.

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Sadece yani tamamen pür iktisadi olarak bir hususu sizden aydınlatmanızı ben isteyeceğim.

Biliyorsunuz, özellikle sanayi sektöründe otomasyonun artmasıyla beraber, aslında istihdam absorbe etme kapasitesi hizmetler sektöründe nispi olarak daha yüksek kalmaya başladı. Yani söz gelimi diyelim ki bir otelde çalışan bir genç gidip yabancı dil öğreniyorsa veyahut da muhasebe kaydı tutmayı öğreniyorsa, bilgisayar programı becerisini artırıyorsa aslında bunu da kabul etmek gerekir herhâlde, değil mi? Yani iş gücünün niteliği... Hizmet sektöründe olsa dahi, bunu da herhâlde olumlu görmekte bir beis olmaz.

ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, olmaz elbette. Yani hiçbir şey de olmasa bile istihdam istihdamdır. Ama, tabii Türkiye'nin hızını artırması lazım, problem orada. Dolayısıyla, imalat sanayisi yani hep konuşuyoruz. İmalat sanayisinin millî gelir içerisindeki payı yüzde 14,8'lerde, yüzde 15 civarında. Bu, bizim gibi emsal ülkelerde, gelişmekte olan ülkelerde bizden kabaca 8-10 puan daha yüksek. Türkiye üretmek zorunda, önce üretmek zorunda. Türkiye üretimden vazgeçti çünkü. Ürettikten sonra da daha yüksek katma değerli, işte daha teknolojik...

Biliyorsunuz, yüksek teknoloji ürünlerin üretim ve ihracat içerisindeki payında bir düşme var. Alt teknolojilerden alttan ortaya geçiş, ortadan altından ortanın ortasına ve üstüne geçiş var ama yüksek teknoloji ürünlerde payda düşüş var. Şimdi, hem üretimi bıraktık hem de yüksek teknoloji üretimini bıraktık. Buralar önemli. Elbette, zaten istihdam paylarını biliyoruz yani hizmet sektöründe kabaca sanayinin 2 katı kadar bir istihdam var. Dolayısıyla, toplamdan da oranın pay alması filan normal olabilir ama Sayın Bakanın ortaya koyduğu, hani "Ben bir Sanayi Bakanı olarak" diye başlayan cümleyle ortaya koyduğu şeyin daha çok imalat sanayisinde olmasını bekleriz. Belki de bu tür programları imalat sanayisi üzerinden daha güçlü gitmekte fayda var.

İŞKUR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHMET ALİ ÖZKAN - İsterseniz şöyle bir açıklama yapalım; öncelikle nisan ayında patlama sebebi olarak şunu bir kez daha açıkça söylemekte fayda var: O tarihten itibaren işveren primi gündeme getirildiği için yükselmenin sebebini bu olarak değerlendiriyoruz. Belki bir eksiklik olabilir ama onu bir kez daha şey yapmak isterim.

ERHAN USTA (Samsun) - O bir şeyi değiştirmiyor benim argümanlarım açısından.

İŞKUR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHMET ALİ ÖZKAN - Siz sayılarla şey yaptığınız için efendim.

Şöyle söyleyeyim: İstihdamın sektörel dağılımına bakıldığında, biliyorsunuz, yüzde 50'nin üzerinde, 51 seviyelerinde hizmetler sektöründe bir sayı var. Diğer taraftan tarım sektöründe yüzde 21 var, sanayi sektöründe ise yüzde 19,6'lık bir şey var. Yüzde 51 olan hizmetler sektöründe -şimdi rakamlar geldi- işbaşı eğitim programı yüzde 60 oranında uygulanmış. Sanayide yüzde 19; 20 diyelim biz buna. Bunun 2 katı yani yüzde 39 civarında. Bu bile burada bu teşvikin ilave olarak bir katkı sağladığının açık göstergesidir diye ben değerlendiriyorum efendim.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Şimdi daha da olumlu etkiler.

ERHAN USTA (Samsun) - Yani yüzde 40'a 60 diyorsunuz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - 40'a 60 aşağı yukarı.

İŞKUR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHMET ALİ ÖZKAN - 39 sanayide, 1 tarımda, 60 hizmetler sektöründe efendim.

ERHAN USTA (Samsun) - Şunu söylüyorsunuz: Sanayide, normal sanayinin istihdamdaki payının üzerinde buradan bir pay veriyoruz.

İŞKUR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHMET ALİ ÖZKAN - Yaklaşık 2 katı bir pay ver efendim, doğrudur.

ERHAN USTA (Samsun) - Zaten bizde olması gereken o, hatta daha fazla olmalı bence. 40'ı 60'a, 60'ı 40'a yani tersine çevirmek lazım en azından.

İŞKUR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI MEHMET ALİ ÖZKAN - Süreç içerisinde olacaktır inşallah.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Bu sene daha da artar, sebebi de bizim imalat sanayisinde verdiğimiz işveren destek primi kırk iki ay, altı ay da işbaşı eğitimi var ki bu bir yıla çıkıyor. Hizmet sektöründe bunu otuz altı ay olarak şey yapıyoruz. Yani orada imalat sanayisine pozitif ayrımcılık yapıyoruz, bu sayı daha da artar.

Ama şöyle bir trendin olduğunu da bilmemiz lazım: Aynı ücretle imalat sanayisinde mi çalışırsın, hizmet sektöründe mi? Hizmet sektörüne kaçış fazla, aynı ücretle. Yani böyle bir imalat sanayisinde...

BAŞKAN - Sayın Bakanım, bu sadece bizim ülkemize mahsus bir şey değil. Dünyada böyle bir hizmet sektöründe istihdam yoğunlaşması problemi var ve bu ciddi bir sıkıntı olarak görülüyor. Bununla ilgili OECD'nin filan hazırladığı bir sürü rapor var. Erhan Bey çok çok iyi bilir onları zaten, vâkıftır.

ERHAN USTA (Samsun) - İşte, o yüzden, belki bir miktar yani hizmetlerden ziyade o şeffaflaştırmayı belki daha derin yapmak lazım. Hatta öbür tarafa bir ket koyup imalat sanayisine kaydırmamız lazım. Benim de zaten söylemeye çalıştığım o. Piyasanın trendi farklı, piyasa farklı çalışıyor.