| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Geçici Bütçe Kanunu Tasarısı (1/317) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 10 .12.2015 |
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, önce bu, vergi harcamaları raporu hazırlanacak mı diye sormuştum, bu konudaki cevabınızı alamadım ama bunun da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü, vergi harcamaları sonunda vergilendirilmesi gereken ve vergi kaynaklarından vazgeçilerek sosyal ve ekonomik grupların desteklenmesini sağlayan bir uygulama ve sizin bir maliyeci olarak da inanıyorum ki bu raporun yayımlanması konusunda hassasiyetiniz olacaktır.
Şimdi, yine, Karayollarıyla ilgili konu gündeme geldiğinde ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığında da Karayolları Genel Müdürlüğüne gönderilecek hazine yardımı noktasındaki açıklamayı sizden dinlediğimizde dediniz ki: "Bu, eliminasyona tabi tutulan bir işlem, yapı olarak ikisinde de bunun gösterilmesi gerekiyor. Karayollarına bu aktarma sağlanacak ve bu elimine edilecek." Ancak, yine bu incelediğimiz 2014 Yılı Faaliyet Genel Değerlendirme Raporu'nda -yine enteresan- Karayolları Genel Müdürlüğüyle ilgili Sayıştayın bir tespiti var, orada: "2014 Yılı Mali İstatistikleri Değerlendirme Raporu olarak konsolide mali tabloların doğruluk ve güvenilirliğini etkileyen yapısal problemlere kapsamlı bir şekilde yer verilmiştir." diyor. "Kurumların detay hesap planlarının eliminasyona elverişsizliği kurumların karşılıklı işlemleri arasında tutar ve kayıp zamana ilişkin mutabakatın olmaması gibi sistem zafiyetlerinden dolayı hazırlanan konsolide mali tablolarda yer alan bazı hesaplar mükerrerlik içermektedir." diyor. Bunu Sayıştay söylüyor raporunda. Ve Karayollarıyla ilgili olarak da "Karayolları Genel Müdürlüğünün kamu idarelerine mali borçlar hesabında 263 milyon 953 bin 110 liralık bir tutarın dış proje kredi kaydı detayıyla Hazine Müsteşarlığına borç olarak kayıtlı olduğunu ancak Hazine Müsteşarlığı mizanında dış borcun ikrazından doğan alacaklar hesaplarında Karayolları Genel Müdürlüğünden alacak görünmemektedir." diyor. Ve devamı var, onu da söyleyeyim: "Kurumlar arasındaki mali ilişkinin tutar ve nitelik olarak değiştirilememesi konsolide edilecek tutarlar açısından belirsizlik yaratmaktadır." diye de bir tespit ortaya konmuş. Şimdi, burada baktığınızda, işte onu sorguladığımızda bu hakkediş ödemeleri, hakkediş ödemelerinin tutarı ve ondan sonra tekrar Hazineden gelen yardım, bu mükerrerlik olmayacak ama yapılan işlemlerdeki yanlışlığın da kendini gösterdiği bir tespit var. Bu konudaki değerlendirmenizi dinlemek isterim.
Diğer taraftan, şimdi, elektrik ve elektrik üreticileriyle ilgili 44 milyon herhâlde bu dönemde ayrılan rakam. İşte "Peşin olarak ayrılmalı, alternatif bir yakıt kullanılması söz konusu olursa..." dendiği zaman bir tespiti de burada paylaşmanın ben faydalı olacağını düşünüyorum. Şimdi, Türkiye'deki kurulu elektrik üretim kapasitesi 2015 yılı itibarıyla, bildiğim kadarıyla 74 bin megavat civarında değil mi? Ve bu kurulu gücün de 22 bin megavatı doğal gazla işliyor ve yine elektrik üretim kapasitesinin de yaklaşık üçte 1'i doğalgaz santrali. Şimdi, bu 268 milyar kilovatsaat olan elektrik tüketimimizde şu anda mevcut ama bizim mevcut 74 bin megavatlık kapasitemizle üreteceğimiz elektrik şu anki kullandığımız elektriğin 2 katı. Yani, biz, 2000 yılından bugüne kadar ki... O da aşağı yukarı, şu anda baktığınızda, tükettiğiniz elektrik kapasitenizin yüzde 55'ini kullanarak bir elektrik üretimi söz konusu ve 2000 yılına bakıldığında bizim 4.900 megavat civarında olan kapasitemiz, son on üç on dört yıldır bir anda 22 bin megavata çıkıyor ve bir sürü santral açılışı söz konusu oluyor. O zaman şu sorgulamayı yapmamız gerekmiyor mu? Biz bu doğal gaz santrallerinin stratejik tespitinde büyük bir hata yapmadık mı? Yani, acaba, kuraklık olur da doğal gaz santralleri alternatif olur, yerine yenilenebilir enerji noktasındaki tercihler ve ona bağlı maliyetler açısında önümüze çıkacak olan tablo nedir ve nasıl olmalıdır? Ki biz geçici bütçe yapıyoruz. Ağırlıklı olarak yine doğal gazla üretim yapan ve alım garantileri olan bu santrallerin kurulması ve onlarla ilgili fiyatlandırmalar, ki döviz bazında fiyatlandırmalar -şimdi, serbest fiyattan yine döviz bazında sabit fiyata dönüş olan birçok santralin de olduğu bilgisi var- bir hata değil mi? Bu da ortaya çıkan bir sonuç olarak bir hata değil mi?
Diğer taraftan, bir de bildiğim kadarıyla bu özel gelirler açısından baktığınızda -Özelleştirme İdaresinden de herhâlde burada arkadaşlarımız var- bu Millî Piyangonun özelleştirilmesiyle ilgili süreç... Yani, ilk ihale sonucundaki yükümlülüklerin yerine gelememesi sonrasındaki sıradaki yatırımcı... Ve onun süresinin de bugün itibarıyla ya da bugünlerde bitmiş olması gerekiyor. Orada gelinen sonuç nedir?
Yani, biz netice itibarıyla önümüzdeki yıl için ödenekler ayırıyoruz; bu ödeneklerin sağlanması için de sonuçta kaynağa ihtiyacımız var. Yani, bu kaynak para arzı artışı mı olacak, vergi artışı mı olacak, ne yapılacak? Bunun ötesinde, yani, dış ticarete bakıyorsunuz, işte, ihracatın geldiği nokta ortada, ithalatın gerilemesi ortada, orada dış ticaretten alınan vergilerin ortaya çıkarttığı tablo ortada. Şimdi, bütün büyüme ve ona bağlı olarak çıkan vergi gelirleriyle ilgili olabilecek alternatifler ortadayken biz harcama ve harcamaların esasında, yani, daha önce ilk konuşurken konuştuğumuz o fonksiyonlar içerisindeki eldeki kaynağın en rantabl bir şekilde kullanılması tercihlerini neye, hangi şartlara göre yapıyoruz? Benim sormak istediğim bunlardı.
Ve tekrar soracağım: Vergi harcamaları raporuyla ilgili düşünceniz...
Teşekkür ediyorum.