| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 18 .11.2014 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Gecenin bu vakti, saat on bire geliyor, biz üçüncü haftadır bu şekilde çalışıyoruz, sürekli olarak da böyle olunca gece ikilere, üçlere kadar, bazen uykusuz kalıyoruz eve gidince, gergin bir ortamda sürekli, Sayın Bakan, böyle mücadele ediyoruz. Bakmayın, yani herkes birbirini sever, sayar, sonuç olarak espriler yapıyoruz, birbirimizi zaman zaman kızdırmaya çalışıyoruz, bu da bir kültür tabii ki.
Ben geçen sene -sizin ilk döneminizdi- yoktum, Sayın Başkanla beraber bir toplantıya katıldık bu bütçe hakkıyla ilgili. Özellikle, bütün Avrupa ülkelerinden Sayıştay temsilcilerinin olduğu bir toplantıya katılmıştık, o gün sizin toplantınıza katılamadım. Gelince okudum konuşmanızı, sunumunuzu ve son bölümdeki konuşmanızı. Şunun için üzüldüm: Siz aslında entelektüel birikimi olan bir insansınız, Kültür Bakanı olmanızdan dolayı mutlu olmuştum, hâlen de öyle düşünüyorum, düşünmek istiyorum. Ama, diyorsunuz ki: "Kesinlikle devlet kültürde olamaz. Çok arkaik, ilkel bir düşüncedir."
Sayın Bakanım, eğer böyle düşünüyorsanız, Kültür Bakanlığını devletten çıkarıyorsanız, devletle bir ilişki... O zaman Kültür Bakanlığını kapatmak lazım. Yani, kendi yerinizi inkâr ediyorsunuz, kendi Bakanlığınızı inkâr ediyorsunuz. Sonuç olarak şöyle: Ekonomi değil bu. Kültür bir yaratıcılıktır, bir kimliktir, kişiliktir toplum için. Bunu oluşturmak, sanatın, sanatçının daha iyi yaratmasını, yaratıcı olmasını sağlamak için bir ortam oluşturmak lazım. Bunu devlet desteğiyle de yaparsınız zaman zaman, özel sektörle de yaparsınız; bu önemli değil. Önemli olan bunun yapılabilmesi, bunun başarılabilmesi. Bu ortamı sağlamak lazım. Ben sizin de o kanaatte olduğunuzu çok fazla düşünmüyorum. Belki siyasi nedenlerle o gün öyle söylemek zorunda kaldınız ama bu çok doğru olabilecek, sizin de katılabileceğiniz bir düşünce değildir.
Sonuç olarak, yaratıcılığı teşvik ediyor musunuz, toplumun yaratmasını, farklı olmasını, o yaratıcıkla bir kimlik, kişilik oluşturmasını teşvik ediyor musunuz, önemli olan odur, bunu yapabilmektir, o sonucu alabilmektir. Devlet, tabii ki sanatı güdümlememeli, kültüre karışmamalı, müdahil olmamalı, sanatçı özgür olmalı, bağımsız olmalı ama bunun farklı yolları var, dünyada da var. "Sovyetlerde bitmiştir bu." diyorsunuz ama başarılı da olmuştur belli bir tarihe kadar. Ekonomik yönden çökmüştür yoksa kültürel yönden Sovyetler başarı elde etmiştir, kabul etmek lazım. Bir de, tabii, Türkiye de büyük bir ülke yani çok farklı kesimler var. Yani, bir Doğu ile İstanbul'u bir tutmak da mümkün değil. Farklı kesimleri, farklı sanat dallarını destekleyebilmek lazım çeşitli yollarla. Bu, her ikisini de kullanmayı gerektirir diye düşünüyorum.
Bunu şunun için de söyledim: Bugünlerde, kültürle ilgili, Sayın Cumhurbaşkanının bir sözü oldu, önemlidir, burada da konuşmamız lazım, siz de belki bunu değerlendirirsiniz, diyor ki: "Amerika'yı Müslümanlar keşfetti." "Küba'da da dağın tepesinde bir cami vardı geçmişte." Şimdi, bunun tabii ki bizim -Elhamdülillah Müslümanız- Müslüman gururumuzu okşar bir tarafı var ama bunun aksinin çıkması durumunda da tam tersi bir durum söz konusu olacak. Okşanan gururumuz yerine tam tersine rencide olan, incinen bir gurur söz konusu olacak. Çünkü, Sayın Cumhurbaşkanının bunu söylemesinin bir dayanağı yok yani Fuat Sezgin Hoca'nın bir kitabına, görüşüne dayandırıyor ama Fuat Sezgin Hoca da bunu bilimsel bir şekilde kabul ettirmiş değil, ispatlamış değil. Bugün bir röportajı vardı, sadece diyor ki: "Alman Cumhurbaşkanına gönderdim, o da beni onayladı." söylediği o. Küba'daki camiyi de "Onu ben bilmem, ben haritaları bilirim, haritalar konusunda ısrarcıyım, o haritalar Müslüman tarafından yapılmıştır ama ben cami konusunu bilmiyorum." Şimdi, böyle dayanaksız olunca bu sıkıntı yaratıyor. Bizim kültürümüzün buna ihtiyacı yok, bu tür şeylere ihtiyacı yok bizim toplumun, doğu toplumunun, Türk toplumunun bunlara ihtiyacı yok, bu desteklere ihtiyacı yok ya da Müslüman toplumunun bunlara ihtiyacı yok, bunun çok üzerindedir. Bir ara not almıştım, güzel bir sözünüz vardı, bulabilirsem: "Bilge Kağan'dan Tonyukuk'a, Kut'ül Ammare'den Mezopotamya'ya milletimizin verdiği eserler, atalarımızın bıraktığı eserler, bunlar yetmiyor mu?" bu size ait, bunların yeter olması lazım değil mi, bunlara gerek yoktur diye düşünüyorum.
Şimdi, bu devlet meselesine tekrar dönersem, madem devletin kültür içinde olmaması lazım şu son torba kanunda -ki orada da gece gündüz çalıştık, uğraştık aylarca, buradan geçti- bir madde var, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda bir değişiklik yaptık. Buna göre Kültür Bakanlığı kitap basma tekelini eline alıyor, bazı kitaplar için, şartlarını biliyorsunuz. Bu, Risale-i Nurları hedefleyerek yapılıyor ama o şartları taşıyan bütün eserler için bu kitap basma tekelini Kültür Bakanlığına veriyor. Şimdi, bunu söyleyenin, sizin bunu kabul etmesi de mümkün olmaması gerekir ama orada şu var Sayın Bakanım, orada hedef şu: Tek tip bir inanç oluşturmaya çalışıyorsunuz, tehlikeli olan o, tek tip bir düşünce sistemi, tek tip bir inanç sistemi. Cemaatlere karşı olunduğundan değil, tek tip bir toplum yaratma amacı var orada, kötü taraf bu. Bakın, işte devletin girmemesi gereken nokta budur. Üzerinde konuşmamız gereken, eleştirmemiz gereken nokta budur. Sizin de eleştirmeniz gerekirdi ve onaylamamanız gerekirdi bu durumu. Bu çok tehlikeli, tarihte buna benzer hadiseler olmuştur, tek tip bir sistem yaratılmaya, inanç sistemi oluşturulmaya, tek tip bir toplum yaratılmaya çalışılmıştır ama hiçbir zaman bunlar başarılı olamamıştır. Büyük sıkıntılar getirmiştir bu. Olmaması lazım, sizin döneminizde hiç olmaması lazımdı.
Tabii ki sonuç olarak Plan ve Bütçe Komisyonu teknik bir Komisyon, burada 2015 bütçenizi yapıyoruz, projelerinizi değerlendiriyoruz, bir taraftan da 2013'te Bakanlığınızın yaptığı, Bakanlığınıza bağlı kuruluşların yaptığın harcamaları denetliyoruz, doğru mu yapılmış, yanlış mı. Şimdi, Sayıştayın raporları var Bakanlığınızda ilgili bir bulgu var, DÖSİMM'le ilgili olarak da üç bulgu var. "Eğlence vergisi hasılattan genel bütçeye aktarılması gereken katkı payının aktarılmamış olması." diyor. Güzel bir tespit yapmışlar. Aslında daha kapsamlı bir performans denetimi raporu olsaydı daha iyi olacaktı ama böyle bir eleştiri var. Bununla ilgili son bölümde bir cevap verebilirseniz memnun olurum.
Bir de bu DÖSİMM'le ilgili olarak denetim görüşünü etkilemeyen ama çok önemli bulgular var üç tane. Bakın bir tanesi: "İhale dokümanını oluşturan belgelerden olan idari şartname eki faaliyet projesinde yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi." Bu önemli bir konu. İhaleye fesat karıştırmaya kadar çekilebilecek, yorumlanabilecek bir konu. Teminat mektubunun eksik alınması yine aynı şekilde önemli bir konu. Bir tane daha vardı, arada: "İhale dokümanını oluşturan belgelerden olan idari şartname eki faaliyet projesinde yer alan güvenlik görevlisi çalıştırma yükümlülüğünün yüklenici tarafından yerine getirilmemesi. Zaten Bakanlıkta -vaktimiz varsa konuşuruz- bazı şeyler var, tablo çalınmaları söz konusu son zamanlarda. Şimdi, o tür olaylar varken bir de güvenlik görevlisi çalıştırılması gerekiyor, çalıştırılmıyor, bu aynı yerde olmayabilir, farklı yerlerde olabilir ama böyle bir durumun da olmaması gerekir tabii ki. Bu tablolar mevzusuna gelince o konuda da bilgi verebilirseniz memnun oluruz belki 2013'le ilgili değil ama cari dönemle ilgili, çok da önemli Hoca Ali Rıza'ya ait tablolar çok önemli bir konu. Daha önce, onlarla ilgili olarak Sayın Günay hologram tablolarla ilgili bir hologram çalışması yapmıştı bildiğim kadarıyla, bir sorun da yoktu.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ÖMER ÇELİK (Adana) - Yirmi yıllık hikâye, ben ayrıntılı bilgi vereyim.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Lütfen.
Şimdi, sizin bir de 2015 için 33 tane taşıt aracı talebiniz var. Bakın, birçok Bakanlık bunun çok altında, sizin 2 milyar 297 milyonluk bir bütçe talebiniz var 2015 için. 33 tane taşıt aracı talep ediliyor, bunların çoğu da binek otomobil Sayın Bakanım, Enerji Bakanlığı bile bu kadar binek otomobili talebinde bulunmuyor. 10 tane otobüs talep ediyorsunuz, bilmiyorum o ne için kullanılacak ama binek otomobilleri özellikle açıklayabilirseniz memnun olurum.
Bir de, bir tanıtım filmi, DÖSİMM tarafından galiba, harcamaları karşılanan tanıtım filmi olacaktı, onun akıbeti ne oldu? Onunla ilgili bilgi verebilirseniz memnun olurum.
Bir de, yine okuduğum kadarıyla, geçen seneki sunumunuzda diyordunuz ki: "Şu 8 müzeyi Van Urartu Müzesi başta olmak üzere, Çanakkale Troya, Uşak, Afyonkarahisar, Adana Arkeoloji müzesi, Bitlis Ahlat Selçuklu Mezarlığı Müzesi, Diyarbakır, Burdur Doğa Tarihi Müzesi, bunları açacağız yıl sonuna kadar." Ama bunlar açılmamış. Bunlarla ilgili bir sorun mu söz konusu oldu.
Bir de, geçenlerde Başbakanınızın açıkladığı bir, öncelikli dönüşüm programları var, projeleri var, onlar arasında sizinle ilgili olarak da sağlık turizminin geliştirilmesi projesi var. Bu doğrudan, bu sene sizin bütçenizden bununla ilgili bir pay ayrılması da gerekirdi ama ayrılmamış gördüğüm kadarıyla.
Bir de, birinci derecede Sağlık Bakanlığı bu işten sorumlu, siz ikinci ve dördüncü bileşen olarak sorumlusunuz bu konuyla ilgili. Hâlbuki sağlık turizmi çok önemli bir konu. Direkt sizin tarafınızdan belki yürütülmesi gereken bir konudur diye düşünüyorum. Bu konuya daha fazla önem verilmesi lazım Bakanlığınız tarafından da.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Taşıt olarak 19 tane binek otomobil, 4 pikap, on da otobüs talebiniz var.
BAŞKAN - Tamamlarsanız sevinirim.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Enerji Bakanlığının 7, Sanayi Bakanlığının 12, Ulaştırma Bakanlığının 1 talebi var.
Hayırlı uğurlu olsun bütçeniz.
Teşekkür ederim Sayın Bakan.