| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Geçici Bütçe Kanunu Tasarısı (1/317) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 10 .12.2015 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar ve değerli basın mensupları; hepinizi ben de tekrar saygıyla selamlıyorum.
Sabahki bölümde usulle ilgili söz almıştım, çok da önemli gördüğüm bir husustu. Maliye Bakanlığının bize geçici bütçeyi sunarken ilk defa sunulacak olan bu geçici bütçede örnek teşkil edecek bir şekli benimsemesini, özellikle Sayın Bakana da nasip olmasını dilemiştim ama kabul etmediler. Nedense yani iyi niyetle yaptığımız, gerçekten de çok iyi niyetle yaptığımız bir uyarıydı, kabul edilmesi gerekirdi diye düşünüyorum. Hatta siz konuşmanız sırasında dediniz ki: "Gelirle ilgili bazı tespitleri yapamadık." Ama 1 Kasım seçimlerinden önce, değerli milletvekilleri, Maliye Bakanlığı 2016 bütçesini Türkiye Büyük Millet Meclisine sundu, şimdi, tekrar yeni bir bütçe sunacak. Bir ay sonra oturacağız, tekrar bu sıralarda 2016 bütçesi yapacağız ama daha önce bütçeyi sundu. Sizler de görmüşsünüzdür; bu belge, gerekçesi de var, ayrıntılı olarak hazırlanmış. 2016 yılı merkezî yönetim bütçe gelir ve gider tahminleri yapılırken gayrisafi yurt içi hasılanın reel olarak yüzde 4 büyüyeceği, gayrisafi yurt içi hasıla deflatörünün yüzde 6,8 olacağı, yıl sonu TÜFE'nin yüzde 6,5 olacağı, ihracatın 150 milyar dolar, ithalatın 216 milyar dolar olacağı ve borçlanmanın ağırlıklı olarak Türk lirası cinsinden yapılacağı gibi hususları da bağlamıştınız, belliydi bütün bunlar. Yani, aslında bu geçici bütçede de bütün bunları yapabilmek mümkündü bu verilerle, bu verilerin ışığında. Orta Vadeli Program da, OVP de çıktığına göre yapılabilirdi, çok da rahat olurdu.
Bakın, tekrar söylüyorum: 2000'li yıllardan itibaren -AKP hükûmetlerinin dönemine rastlıyor- kamu maliyesinde -tırnak içerisinde ben "reform" diyorum ama- çok önemli gelişmeler oldu. Siz "reform" diyorsunuz, ben de tırnak içerisinde onu kullanıyorum, eleştireceğim hususlar da var. Özellikle 5018, 4749, Kamu İhale Kanunu, BDDK, Sayıştay Kanunu, bunlar çok önemli değişiklikler getirdi kamu maliyesine. Dolayısıyla, bütçeleme sistemi de, bütçe sistemi de değişti, geçici bütçe de değişti. Bütün bunlar ışığında bizim geçmişten daha farklı şeyler yapabilmemiz lazımdı. Yani, eski alışkanlığı, 2002'deki bütçeyi tekrarlamak yerine... Ben de bütçe diyorum ama doğru değil tabii. O sadece tahsilat yapılmasına ve harcama yapılmasına izin veren bir kanun, adı üzerinde. Şimdiki bütçe geçici bütçe. Bunun bir farklı anlayışla getirilmesi ve düzenlenmesi gerekirdi.
Şimdi, 4749 diyorum. Niye 4749 diyorum? Bakın, 5'inci maddesinde diyor ki:
"Borçlanma, ikraz ve garanti limiti,
Madde 5 - Malî yıl içinde 1 inci Maddede belirtilen ilkeler ve malî sürdürülebilirlik de dikkate alınarak yılı bütçe kanununda belirtilen başlangıç ödenekleri toplamı ile tahmin edilen gelirler arasındaki fark miktarı kadar net borç kullanımı yapılabilir." Ve yine 2016 bütçesiyle ilgili 12'nci madde de diyorsunuz ki: "4749'a istinaden 3 milyar liradan fazla borç ikraz limiti 3 milyar ABD dolarıdır. Başlangıç ödeneklerinin yüzde 1'ine kadar ikrazen özel tertip devlet iç borçlanma senedi ihraç edilebilir." Şimdi, geçici bütçede bunu kullanmak mümkün yani sizin bu adları... Bunu üç ay içerisinde aşmanız mümkün. Onun için gelir ve gidere ihtiyaç vardı, onun için böyle bir eksiklik oldu. Özellikle bunları vurgulamak istiyorum. Böyle eksikliklerin olması ileride de sorunlar çıkacaktır anlamına geliyor diye düşünüyorum Sayın Bakan.
Bütçeler hükûmetlerin yapacakları icraatları gösteren belgelerdir, belli bir dönem içerisinde hükûmetlerin yapacakları icraatları gösterir. Sizin bugün sunduğunuz -bugün 10 Aralık- bütçede de neler yapacağınız aşağı yukarı belli, değil mi? Özellikle harcamalarla ilgili neler yapacağınız belli ama gelirlerle ilgili neler yapacağınız belli değil. Nasıl bir gelir politikası, nasıl bir kaynak politikası uygulayacağınız konusunda soru işareti var. Ben biraz önce söyledim, bir af mı çıkaracaksınız acaba? Vergilerde bir artış mı söz konusu? Bütün bunlar merak ediliyor.
Şimdi, siz burada bütçeyle ilgili sunum yaparken aynı saatlerde de Sayın Başbakan 64'üncü Hükûmet 2016 Yılı Eylem Planı'nı açıkladı. Üç aylık, altı aylık ve bir yıllık burada icraatlar söz konusu. Şimdi, ilk üç ay için 20 tane eylem benimsenmiş. En son, 20'ncisi: "Çeyiz hesabı uygulaması başlatılacak." Yani, harcamaya yönelik, bunların çoğu harcamayla ilgili konular, ilk üç ayda yapılacak işlerle ilgili. Şimdi, bununla geçici bütçe nasıl bağdaştırılacak, değil mi? Yani, siz de konuşmanızda buna hiç değinmediniz. Bunların bağdaşması lazım, aynı paralelde olması lazım. Ne Başbakanın açıklamalarında bütçeyle ilgili bir husus var ne sizin sunumunuzda bu eylem planıyla ilgili bir belirleme var, hiç değinmediniz, o da değinmedi, siz de değinmediniz. Yani, sanki birbirinden habersiz ve birbirinden bağlantısızmış gibi bu açıklamalar yapıldı. Başbakanın açıklamaları da, sizin açıklamalarınız da öyle. Bunlar eksik, bunların bütçeyle bağlantılı olması lazım. 5018'e göre yani bütçeyi yapmamızı gerektiren, 5018'deki usullere göre yapmamızı gerektiren mevzuata göre bütçeler bu tür stratejik planları, eylem planlarını da içermek zorunda. Böyle bir eksiklik var burada yine.
Sayın Başkan, bu Kesin Hesap Komisyonuyla ilgili olarak geçen dönem çok konuştuk, tartıştık ve dedik ki en son, hatta birlikte İngiltere'ye gittiğimizde... Sayın Bakanım, İngiltere'de şöyle bir durum var: Biz, şimdi, biliyorsunuz, bu sene 2016 bütçesini yapacağız, 2014'te yapılan harcamaları da denetleyeceğiz. Orada aynı yıl içerisinde yapılıyor, aynı yıl içerisinde, harcamaların denetimi bir taraftan Sayıştay denetçileriyle birlikte yapılıyor.
BAŞKAN - Sondaj denetimi yapıyorlar.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet ama çok tasarruflu ve çok radikal, çok da yararlı işler yapılıyor, onları gördük.
BAŞKAN - Sadece maksimum 15-17 kurumu denetleyip gönderiyorlardı hatırlarsanız.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Tabii onlar seçilerek yapılıyor. Her sene aynı yerler denetlenmiyor.
BAŞKAN - Evet, tabii tabii.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Özellikle denetleniyor, düzenleniyor, oralarla ilgili...
İBRAHİM MUSTAFA TURHAN (İzmir) - Bağımsız dış denetim yöntemi.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet öyleydi. Aşağı yukarı o düzeltmeler yapıldıktan sonra başka kurumlara geçiliyor.
Şimdi biz, geldikten sonra kesin hesap komisyonu kurulacağıyla ilgili hemfikirdik değil mi? Birlikte dedik ki: "Bunu yapalım, gelecek dönemle ilgili bunu yapalım."
BAŞKAN - Öncesinde de hemfikirdik, doğru.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bu bir İç Tüzük'te değişiklik gerektiriyorsa, bir iki maddelik bir değişiklik gerektiriyor, oturalım beraber yapalım.
Bir ay sonra bütçe gelecek, burada ayrıntılı olarak oturacağız tartışacağız.
BAŞKAN - Doğru.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bir ay içerisinde İç Tüzük değişikliğini yapmamız mümkün, öncelikle bunu yapalım. Zaten İç Tüzük'te de bir değişiklik öngörüyorsunuz iktidar olarak, şimdiden bunu yapalım, şimdiden başlayalım.
BAŞKAN - Şöyle söyleyeyim: Tabii ki bu bir karardır, yapılabilir, daimî alt komisyon olarak kurulma zorunluluğu var, gene bizim Komisyon üyelerimizden oluşan bir daimî alt komisyon ve bu kesin hesapla...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Tartışalım, onu biz ayrı bir komisyon olarak öngörüyoruz, siz de alt komisyon olarak öngörüyorsunuz ama oturalım konuşalım.
BAŞKAN - Öngöremezsiniz efendim yani Anayasa ortada, 5018 ortada, İç Tüzük ortada, 6085 ortada. Burada hem kesin hesap hem de bütçenin nasıl görüşüleceğinin esasları ve yöntemleri orada belirlenmiş vaziyette.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Tamam, beraber oturup konuşalım, tartışalım ama bu döneme yetiştirelim, anlamı olsun.
Şimdi, arkadaşların çoğu bilmiyordur, bu kesin hesap öyle kolay kolay yapılacak, anlaşılacak, denetlenecek bir husus değil. Sayıştay denetçileri raporlar getiriyorlar -şu boyda- gelmiştir belki, siz de almışsınızdır raporları.
BAŞKAN - Gönderdik herkese, gönderdik, evet.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Alan almayan vardır da onun için söylüyorum.
O raporların hepsini tek tek okuyacaksınız, bakacaksınız, eleştirilmiş hususlar var, onlardan yargıya intikal edenler var.
Şimdi, geçen dönem yargıya intikal etmiş olanlardan ben bu dönem sorsam "Ne oldu?" diye bir anlamı kalmıyor 2013'le ilgili, 2014'te onları yeniden sormanın da çok anlamı olmuyor.
BAŞKAN - Ama yargıya intikal etmiş konuları zaten Sayıştay bize raporlayamaz.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Soramazsınız, burada gündeme getirilmedi.
BAŞKAN - Zaten raporlayamaz.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ama yani hangilerinin yargıya intikal ettiğini biliyorsun. "Ne oldu sonucu?" diye soracaksın, sormanın da bir anlamı kalmıyor. Yani yapılan denetimin, kesin hesap denetiminin pek bir anlamı yok; onu söylemek istiyorum. Onun için değişiklik zorunlu, bunu yapmamız lazım muhakkak. Bu önümüzdeki bir ay içerisinde bu değişikliği gerçekleştirelim. Sizin Sayın Başkan hedefiniz olsun, üstlenin, bunu önümüzdeki günlerde hallederiz, çıkarırız.