| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Geçici Bütçe Kanunu Tasarısı (1/317) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 10 .12.2015 |
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Eğer benden önce konuşmacılar konuyu anlattıysa kusura bakmasınlar, özür dilerim. Tabii, şu anda benim elimde "Çağdaş Yüksek Denetim ve Etkin Türk Sayıştayı" adında Sayıştayla ilgili Yetkin Yayınlarının bir kitabı var. Buna baktığımız zaman, Sayıştayın Anayasa'nın hükümleri içerisinde yer aldığı, bağımsız ve tarafsız yüksek mahkeme olduğunu yazar. Sayıştay Başkan Yardımcısının sanki Bakanın emrinde, talimatında bir memur konumunda orada oturması Sayıştaya olan saygınlığı zedeliyor. Anayasal anlamda tarafsız ve bağımsız olmak kurum açısından orada oturmamasını, Sayıştayın için bulunan yerde oturmasını öncelikle usul açışından istirham ediyorum.
BAŞKAN - Sayın Tanal, müsaade ederseniz...
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bu olay Sayıştay Başkan Yardımcısının şahsına, kişiliğine değil, tamamen kurumsal anlamda...
BAŞKAN - Sayın Tanal, müsaade ederseniz, ben...
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Özür dilerim, sözümü bitireyim, ondan sonra...
BAŞKAN - Ama sözlerinizin cevabını alın ki biliniz.
Bunun Hükûmetle alakası yoktur. Sayıştay Başkan Vekili Komisyonun davetlisidir. Sağ tarafta Sayıştayımızın yeri vardır. Bakın, uzmanlarımız oradadır. Grup başkanları geldiklerinde bu gazeteci arkadaşlarımızın oturduğu yeri kullanırlar. Arkadaşlarımız başkan, başkan vekili düzeyinde geldiklerinde onlara ön sırada yer veririz. Teamül olarak her zaman bu iş böyle gelmiştir, o teamül içerisinde bir devamdır. Bunun ne Sayıştayla ne de Hükûmetle alakası yoktur, Komisyonun takdiridir.
MUSA ÇAM (İzmir) - Doğru değil.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bakın, burada Komisyonun takdiri, Anayasa'nın hükümlerini ihlal edecek olan Bakanlığa bağlı bir kurum hâline... Tarafsız ve bağımsız olan Sayıştay eğer yargı kurumuysa orada oturmayacak.
BAŞKAN - Sayın Tanal, siz bu konuşmanızı buradaki sol taraftaki arkadaşlarınızın yanında yapmış olmanız da sizin kimliğinizi değiştirmez.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bakın, Beyefendi, herkese sunuyorum, aslında ben tartışmaya girmiyorum, kurumsal anlamda...
BAŞKAN - Buyurun.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - İki: Yani netice itibarıyla eğer bağımsız, tarafsız bir yüksek yargı olarak kabul ediliyorsa Sayıştaya ayrılan bağımsız bir yerde oturması lazım, yok. Tabii ki görevi vardır yani bir danışma ve idari anlamda görevi vardır. Biz yüksek yargı değiliz, biz gerçekten idari bir kurumuz. İdari kurum olursa da Maliye Bakanlığının gölgesinde... Bu tartışma şu anda çünkü yüksek yargıda devam eden bir tartışmadır. Bu konuda Sayıştay -yetkililerinin kendi duruşlarıyla, eylemleriyle- tarafsız, bağımsız yargı mıdır yoksa idari bir kurum mudur? Bunu, oturum düzeni açısından kendi yerlerini belirlemelerini istirham ediyorum.
Diğer bir husus, Sayın Bakanım, yıllarca kurumda görev yaptınız. Bugüne kadar -1923 tarihinden 2015'in Aralık ayı- cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmayıp dosyası Türkiye Büyük Millet Meclisine -bir bakan hakkında- gelen fezleke var mıdır Ertuğrul Günay dışında? Ertuğrul Günay hakkında... Rekabet hükümleri ihlal edilerek saydamlık ilkesi ihlal edildiği için Meclise gönderilen kimin dosyası var fezleke olarak? Neden bu fezleke dosyası Meclise gelmeden niye cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmuyor? Bu insanların lekelenmeme hakkı var Değerli Bakanım. Yani bugün sizin de hakkınızda böyle bir konu olursa sizin temel hak ve özgürlüklerinizin güvencesi açısından... İlk önce madem Bakanlık böyle bir tespit yapıyor, halef bakan tespit yapıyor, bu suçsa cumhuriyet savcılarına niye suç duyurusunda bulunmuyorsun kardeşim? Bu konuda acaba siz ve sizden sonraki ve mevcut olan bakanların içerisinde ileride Hükûmet içerisinde istifa edip... Bakın, Ertuğrul Günay sizin için bir örnektir. "Eğer istifa ederse... Bakın, eski dosyalarını açarız, böyle sizi Yüce Divana göndeririz." Bu onun tehdidi midir acaba? Çünkü burada önemli olan, bugüne kadar siyasi tarihimizde bakanlar hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur ve suç duyurusunda cumhuriyet savcılıkları fezlekeyi göndermiştir. Bunun bir istisnası varsa Ertuğrul Günay'dır. Bununla ilgili doğrusu cevaplarınızı öğrenmek isterim.
Gelelim burada Cumhurbaşkanının bütçesiyle ilgili... Cumhurbaşkanı bir yatırım mı yapacak? Cumhurbaşkanı ayrıca... Yani örtülü ödenekte, zaten sürekli bütçesinde para var ve bu bütçeye, bugüne kadar, dünya kadar para verildi. Cumhurbaşkanı bu parayı ne yaptı? Bu kasa tamtakır mı, hiçbir şey kalmadı mı? Yani burada yüzde 28,14 oranında bir artış gösteriyoruz. Yani, yeni personel mi alınacak, yeni araç mı alınacak, yeni bir yatırım, yeni binalar mı yapılacak, nedir Değerli Üstadım bu ?
BAŞKAN - Artış değil o Sayın Tanal.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Nasıl efendim?
BAŞKAN - Artış değil efendim o.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ne yazıyor burada?
BAŞKAN - Bu şu: 2015 yılı bütçesinde konulan ödeneğin ilk üç ay içerisinde 28,14'ünün harcanacağı öngörülüyor yani bir artış değil.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yani harcanacağını yazıyor. Yani Cumhurbaşkanı burada bir yatırım mı yapıyor? Yani ne yapıyor Cumhurbaşkanı? Netice itibarıyla orada belli olan gelirler var, giderler var. Bu buna tekabül ediyor mu? Toplayalım bugüne kadar sabit giderleri, gerçekten buna tekabül ediyor mu, etmiyor mu? Dikkatimi çeken husus... Yani burada netice itibarıyla çalışan personelin maaşları açısından buna tabii saygı duyuyoruz ama gerçekten buna tekabül ediyor mu, etmiyor mu?
Gelelim, burada yine aynı şekilde ceza ve infaz kurumlarıyla ilgili... Ya arkadaşlar, Türkiye'de fabrikalar kapanıyor, sürekli cezaevlerinin sayısı artıyor. Yani bir ülkede eğer gerçekten cezaevlerinin sayısı sürekli artıyorsa, fabrikalar da sürekli kapanıyorsa burada demek ki ters bir gidişat vardır. Burada Maliye Bakanlığının da en azından gerçekten bu cezaevleriyle ilgili ve fabrikaların sürekli kapanmasıyla ilgili... Bunu bir sorgulamak lazım.
Geçmiş dönemde oldu. Ben dilerim ve umarım ki sizin Bakanlığınız döneminde muhalif olan iş adamlarının siyasi gerekçelerden dolayı vergi denetimine tabi tutulmamasını istirham ediyorum. Çünkü siyasi gerekçelerden dolayı muhalif gruplar sürekli denetimle karşı karşıya. Bu bir hukuk güvensizliğini oluşturur. Takdir edersiniz eğer bir ülkede hukuk güvensizliği varsa o ülkede yatırım olmaz, o ülkede istihdam olmaz, o ülkede işsizlik bitmez; o ülkede mülkiyet hakkı da ihlal edilir, yabancı sermaye de gelmez, o ülkede adalet de gerçekleşmez. Temel hak ve özgürlüklerin hepsinin güvencesi hukuk güvenliğidir. Yani hangi koşullarda bir işveren denetime tabidir, hangi koşullarda değildir? Kişi eğer siyasi iktidara muhalifse biz siyasi amaçla vergi denetimi yapacak mıyız, yapmayacak mıyız? Umarım ve dilerim, inşallah sizin döneminizde -çünkü geçmişte bunlar yapıldı, vergi denetimi siyasi bir sopa olarak kullanıldı- bu tür uygulamalara son verilmesini istirham ediyorum.
Tabii, burada, 78 milyon insanımızın bütçesiyle ilgili bir kanun tasarısı elimize geldi. Baktığım zaman toplam 8 sayfa, 9 sayfa. Ya çok özür dilerim, buna alınganlık yapmayalım arkadaşlar, gidin, küçük bir işletmenin bütçesine bakın, bundan daha ayrıntılı, daha teferruatlı. Yani, koskoca 78 milyon bir ülkenin bütçesi bu kadar mı olabilir? Belki "Efendim, biz çok kısa ve öz yazıyoruz. Bu anlaşılabilir, siz anlamıyorsunuz." diyebilirsiniz bana tabii, buna da ben saygı duyarım, bu da bir bakış tarzıdır ama netice itibarıyla bunun biraz daha denetiminde ve alt kalemlerin açılmasında fayda vardı diyorum. Ve tabii genel uygulamayı biliyorum ama eğer yanlış bir şey söylersem, Sayın Başkan, lütfen beni düzeltsinler. Benim bildiğim kadarıyla... Evet, Plan ve Bütçe toplantılarını zaten kimse bize bildirmiyor, duyarlılık gösteren milletvekili geliyor, bunda bir sorunumuz yok ama netice itibarıyla, en azından tasarının odalarımıza gönderilmesinde... Gerçekten herkesi ilgilendiren bir husus yani bu sadece... Evet, hemen cevap vereceksiniz "Efendim, Komisyonumuzun üyesi değilsiniz, yüzlerce komisyona gönderildi." diyeceksiniz.
BAŞKAN - Yok, estağfurullah. Meclisin İnternet sayfasına girdiğinizde bunlar var orada, o yüzden yani.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Efendim, bunları... Netice itibarıyla -öncesinde en azından- bizim de incelememiz ve kontrol açısından gerçekten verimli ve yararlı olurdu diye düşünüyorum. Yani, bunlar tabii ayrıntılı hususlar belki ama...
Gerekçe kısmına bakıyorum. Gerekçe kısmında, tabii, biraz önce bahsettiğiniz kısa ve öz açıklamaların dışında yok ama netice itibarıyla sözün kısası şu: Bulunduğunuz makam önemli. Kimsenin bedduasını almak istemiyorsanız şu vergi denetimi olayını, sizden istirham ediyorum "Efendim, şu buymuş, bu farklı düşüncedeymiş..." Bunun siyasi sopa olarak kullanılmadan; herkese eşit, adaletli, hukukun üstünlüğünü esas alarak, denetimin o şekilde yapılmasını istirham ediyorum. Söz verdiğiniz için Başkan, ben sizlere de teşekkür ediyorum.
Şu anda söyleyeceklerim benim bu kadar. Çok sağ olun.