KOMİSYON KONUŞMASI

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakana ben de hoş geldin diyorum.

Şimdi, tabii, biraz ara vereceksiniz sanırım. Bu torba işte, torbanın böyle arızaları var. Sabahleyin diğer bakana OVP'yle ilgili, kamu maliyesi kısmıyla ilgili analizi yaptık. Şimdi, tutup bir de bunu Maliye Bakanına yapacak ne enerji var ben de ne keyif var.

BAŞKAN - Sayın Usta ama o zaman "Maliye Bakanımız geldiği zaman ona da yapacağım." diye vaadiniz var, bekliyoruz yani.

ERHAN USTA (Samsun) - Vaadim var. Yani buna eğer iktidar grubundan herhangi bir itiraz olmayacaksa o zaman ben hemen enerjimi toplarım çünkü zaten Naci Bey bize epeyce pas attı yani o kadar konulara girdi ki yani bunların her birine söyleyecek epeyce bir şey var. Eğer yemek için arkadaşlar acele etmiyorlarsa o zaman, madem öyle de bir sözüm var, ben sözümü tutayım.

BAŞKAN - Sayın Usta, şöyle yapabiliriz, 2'nci maddeden sonraki maddeler de bununla ilgili, 2'nci maddeden sonra yemek arası vereceğiz. Arzu ederseniz -sizin takdiriniz tabii- yemek yiyip enerji topladıktan sonra, dinlendikten sonra belki daha iyi bir performans sergilenebilir.

ERHAN USTA (Samsun) - Peki.

O zaman, küçük birkaç konu vardı, onlara da girmeyeyim.

Şu, mali disiplin nedir, buna bütçe açığı üzerinden mi bakmak lazım, başka şeyler üzerinden mi bakmak lazım, uluslararası alanda nasıl bakılıyor bunlara filan, bunlara bir bakmamız lazım.

Büyüme, gelişmekte olan ülkelerle büyüme mukayesesi yapıyor noktaya gelmeleri Sayın Bakanın iyi. Tabii ama eski bakanlarının bir alışkanlığı var yani önceki Sayın Mehmet Şimşek Bakanın, Çin ve Hindistan'ı dışarıda tutarak gelişmekte olan ülkelere oradan bir şeye bakıyor. Yani işte ne kadar iyi büyüyenler varsa onların hepsini dışarıda tutup mesela sadece küçülenlere bakarak da bir mukayese yapma imkânı var, mesela Rusya'ya bakarsak filan diye... Bunun tabii, bir rasyonelinin olması lazım dışarıya aldığınız şeylerin, onları da belki o zaman yemekten sonra -bilmiyorum yani belki büyüme kısmını Mehmet Şimşek'le konuşmak daha da şey olabilir de- onları bir konuşuruz.

O zaman bu maddeye ilişkin çok kısa bir şey... Az önce arkadaşlara sordum, "Bu KDV mükellefiyetinden istisna tuttuğumuz mükellefler vardı, onlar kim?" diye, onlar, basit usuldekilerde ihtiyari bir durum olduğunu söylediler. Tabii, bu durumda da yine... Zaman tüneli Sayın Bakan başlattı, 2 bakan devam etti, tabii, bu zaman tünelinde bizim de bir yerimiz var. Maliyeci değilsek de maliyecilerle uzun süre çalışmış, başından beri maliye politikasıyla ilgilenen birisi olarak onların ilk çıktığı zamanları ben de hatırlıyorum.

BAŞKAN - Günahlarınıza kefaret olmuştur.

ERHAN USTA (Samsun) - Yani artık kefaret mi olur yoksa günahları artırır mı onu da bilmiyorum.

Şimdi, bunun böyle yapılması iyi fakat burada tabii, yıl içerisinde bunların basit usulden gerçek usule geçmesi durumunda -gerekçeden baktığımızda- bu indirimden faydalanamayacak. Bu tabii, kayıt dışılık anlamında bir direnç doğurur mu? İnsanların o eşik değerleri geçmemeleri için, gerçek usule geçmemeleri için bir direnç doğurur mu? Tabii, buna Sayın Bakanın normal olarak şunu demesi lazım: "Biz bunu denetimle hallederiz." diye ama Türkiye'de denetimle meselelerin ne kadar halledildiği ortada. Pek fazla yapılacak da bir şey yok ama belki bu yönüyle bakmak lazım, belki onlara da bir miktar böyle rahatlatıcı bir şey mi getirmek lazım, işin o boyutunu bir düşünmekte fayda olur diye düşünüyorum.

Öz itibarıyla zaten burada anlaşıldı. Rakamlardan anladığımız kadarıyla hepsi hemen hemen yüzde 15'den olsa zaten 318 milyon lira oluyor vergi, 325 çok küçük, 8 milyonu aşan bir şey var. Kalanların tamamı birinci vergi diliminden vergilendiriliyor. Dolayısıyla, bu maddenin bu şekilde olmasının bir sakıncası yok, biz de destekliyoruz.

Teşekkür ederim.