| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | TÜRKSAT Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ'nin 2013 ve 2014 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 05 .05.2016 |
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Teşekkürler Sayın Başkanım.
Değerli heyet, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, CHP'li arkadaşlar sorularını sordular, diyeceklerini deyip, siyasi şov yapıp, çıkıp gittiler, cevaplarını dinlemediler.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Biz buradayız.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Konuşanları diyorum, size cevap vereceğim ama.
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Onların yerine dinliyoruz.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Eyvallah, iletirseniz memnun olurum.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Sigara içip geliyorlar.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Tamam, gelsinler, onları da özel ziyaret eder anlatırız.
Şimdi, değerli arkadaşlar yani yönetimler değişebilir, kimseye baki değil, her makam öyledir. Ensar Gül Bey Genel Müdürümüzdü, güzel hizmetler de yaptı. Zaten yeni bir kurum, on-on bir yıllık bir geçmişi var, yavru bir kuruluş. Ha bire gelişiyor, gün geçtikçe yeni şeyler katıyor hizmetlerine. Bundan dolayı tebrik ve teşekkür ediyorum.
Fakat öyle övdünüz ki sanki o bulunmaz, artık yerini dolduramaz başka hiç kimse Türkiye'de. Tamam mı?
ATİLA SERTEL (İzmir) - Ya, sen övmüştün onu ya.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Ben övüyorum, bak, kötülemiyorum.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Alt komisyonda sen yere göğe koymadın, yapma Allah aşkına.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Bir dakika, bir şey diyeyim.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Ya, giden gider, geleni övmek de... Gideni de öveceğiz.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Hayır ama bir şey diyeceğim.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Gideni de övüyoruz, "Geleni öv." diyorsunuz.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Ama Sayın Akar söyledi, gitti. Bir dur, tamamlayayım, bir dakika.
BAŞKAN - Sayın Sertel, tekrar söz talebiniz olursa veririz size.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Şimdi, Sayın Sertel, yerine gelen arkadaşımız asker kökenli, kıdemli albaylık yapmış, yurt içi ve yurt dışı güvenlik şeyleri almış.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Allah Allah.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Bir dakika.
Önemli, hassas bir kurum. Kendisi genç, dinamik, çalışkan bir kardeşimiz. İnşallah çok...
ATİLA SERTEL (İzmir) - Nereden tespit ettin başkan onu Allah aşkına? Daha bismillah, yeni başladı.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Ben biliyorum, biz atamadan tespit ettik. Sen ne biliyorsun nereden tespit ettiğimi? Allah Allah.
BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen...
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Şimdi, siz övüyorsunuz, övüyorsunuz, ondan sonra diyorsunuz ki: "Sorularımıza cevap vermedi." Ondan sonra yerden yere vuruyorsunuz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Onu da siz atadınız, biz atamadık.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Şimdi, bir dakika.
İşte, sizin sorularınıza sizi tatmin edici... Yani hiçbir hata, eksik yok ama sizi tatmin etmedikleri için muhtemelen Hükûmet sizi daha iyi doyuracak, doyurucu bilgiler sunacak yeni bir ekip getirmiştir, bunu biliniz, inşallah öyle olacak.
Sayın Yönetim Kurulu Başkanımızı ben çok eskiden tanırım, ilçemin de kaymakamlığını yapmıştır; sayılan, sevilen, Türkiye'de bilinen bir isimdir. Diğer Yönetim Kurulu üyeleri ha keza aynen öyledir; hepsi bilgisiyle, görgüsüyle, çalışkanlığıyla Türkiye'de tanınan insanlardır. Bunların şu ana kadar TÜRKSAT'ta kurulmuş en iyi ekip olduğunu düşünüyorum. Çok güzel hizmetler vereceklerine inancım tamdır.
Şimdi, Sayın Basmacı diyor ki: "Yanlış işler yapmışlar, kanun sonradan çıkmış." Arkadaşlar, burada Sayıştayın yanlış değerlendirmesinden kaynaklanan bir durum ortadadır. Kurum baştan beri haklı olduğunu savunmuştur, Sayıştay yanıldığını ispatlamıştır, bunu da en son Bakanlık Teftiş Kurulu da ortaya koymuştur. Dolayısıyla, bir de çıkan kanunların geriye yürüdüğünü bilmiyor Sayın Basmacı. Çıkan kanun ileriye de yürür, geriye de yürür, hele de kişinin lehineyse kesinlikle geriye yürür. Bu, birinci sınıf hukuk öğrencilerinin bildiği bir şeydir, Sayın Basmacı bunu da öğrensin lütfen.
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - İnşaat mühendisi Sayın Basmacı.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Olabilir, tamam, o zaman konuşmasın öyle, dikkat etmesi lazım.
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Olur mu canım? Komisyon üyesi konuşacak.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Bir de arkadaşlar, Sayın Turgut dedi ki: "İhale etmiş -o kadar güzel anlattı ki teşekkür ediyorum- yanlış olduğunu anlamışlar, iptal etmişler." Bundan daha doğal bir şey olur mu? Bir. İkincisi, TÜRKSAT'ın ihale zorunluluğu yok arkadaşlar, TÜRKSAT -özel kanununda- bilişim ve teknolojiyle ilgili işleri ihalesiz çağırıp verebilir. Buna bu yetkiyi kanun vermiş. Buna rağmen -ben tebrik ediyorum eski yönetimi de- direkt vermemişler, ihale açmışlar, en uygun tekliflere vermişler. Orada da akrabalık bağı ya da ne çıkmışsa aynı şirketlerle ilgili bağ çıktığını görünce onu da iptal etmişler. Bundan daha yüce bir davranış olabilir mi, daha etik bir şey olabilir mi? Siz bunu bile eleştiriyorsunuz, ben size ne diyeyim daha. Şimdi, Allah rahmet eylesin, Erbakan Hoca olsa ne der size? "Hadi, sizi gidi sizler" sözleri aklıma geliyor.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Tam öyle değil, ben size doğrusunu söylerim.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Heyecanımdan -bağışlayın- unuttum ben şimdi.
Şimdi, hiç daha kurul başlamamış, ön yargısını ilk cümlede... Sayın Akar diyor ki: "Falan üye..." Dışarıdaki eylemleriyle burada suçluyor. Ya, o bahsettiği Cumhurbaşkanımızın danışmanı burada bir kurul üyesidir. Arkadaşlar, kurul üyeleri normalde devlet memuru değildirler, bunlara devlet memuru gibi bakılmaz. Bunlar bağımsız karar alırlar, o şirketi en ileri nasıl götüreceklerine bakarlar. Dolayısıyla, onların tüzüğünde ayda bir mi toplanmak var, bilmiyorum, toplantılara katkı sağlarlar. Burada da olmak zorunda değiller, çoğunluğu sağlamışlar. Siz de baştan tavrınızı koyuyorsunuz ve amacınız üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek, açık ve net bu. Yani dolayısıyla, biz... "Niye Cumhurbaşkanı açılışlar yapıyor?" Kim yapacak? Devletin başıdır, isterse yapar.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ben öyle bir şey demedim ya.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Sayın Başkan dedi, siz olsanız siz yapacaktınız.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ben öyle bir şey demedim.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Öyle dedin, "Bunlar normal şeyler, çok abartıyorsunuz." dedin.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Açılış da yapar. Keşke mesela 4G açılışını da Davutoğlu'na yaptırsaydınız dedim.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Sayın Akar, cümleyi çok iyi hatırlıyorum, "Bunlar normal şeylerdir, her zaman gerek yok. Bunun reklamını niye yapıyorsunuz? Niye duyuruyorsunuz gereğinden fazla?" gibi bir şeyler söyledin. "Biz olsak biz yapacaktık." dediniz. Doğru, siz olsaydınız siz yapacaktınız ama siz hiç olmayacaksınız, durum onu gösteriyor maalesef. Ne yapalım yani artık, halk öyle takdir ediyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sen gidecek bir yer arayacaksın gelecekte ama bizim öyle bir derdimiz olmayacak.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Göreceğiz, bizim öyle bir sorunumuz yok elhamdülillah.
Değerli arkadaşlar yani kesinlikle siyasi davranılmamıştır. Eğer o konuya gireceksek, bakın...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - O konuda siyasi davranılmadıysa hiçbir kurumda siyasi davranılmıyor.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Bakın, siz siyasi davranıyorsunuz. Niye, diyeyim mi? Bakın, bu heyetin huzurunda diyorum.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ben hiç siyasi davranmam.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Söyleyeyim mi? "Devlet Demiryollarını sonra konuşacağız." diyerek atıfta bulunuyorsunuz, siyasi davranış bu. Burada biz neyi tartışacağız? Burada Sayıştay raporundaki maddeleri tartışacağız. Ben bağımsız denetçiyim...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Süleyman Bey'e ben burada bir tespitte bulundum. Süleyman Bey biraz sonra gerekirse, eğer "Bir şey var." diyorsa cevap verir. Bunda niye sıkıntı yaşıyorsunuz?
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Bakın, arkadaşlar, ben son bir iki cümle deyip uzatmak da istemiyorum, heyetin zamanı kıymetlidir.
Değerli arkadaşlar, bakın, ben tapu kadastroda...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Siz kurum hakkında söyleyeceğiniz bir şey varsa söyleyin.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Var, tamam, onları söylüyorum.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Onu söyleyin.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Siz hiç söylemiyorsunuz ki kurum hakkında, hep başka şovlar yapıyorsunuz.
(Oturum Başkanlığına Başkan Fatih Şahin geçti)
BAŞKAN - Sayın Akar, lütfen kimin ne diyeceğine karar vermeyin.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yapma gözünü seveyim ya. Böyle bir üslup yok.
BAŞKAN - Sayın Akar, lütfen, sizi dinlediler, siz de dinleyin.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Buraya dönüp konuşuyor, ben hiç birilerine yönelik konuşmuyorum.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Size cevap veriyorum Sayın Akar.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Siyasi irade olması gerekiyorsa onu söylüyorum siyaseten.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Kurumun Sayın Genel Müdürü sunum yapıyor, işin sonuna yaklaşmış, "Kısa kes." diyorsun. Bu nedir? Adam kurumu anlatıyor. Dinle, sabırla dinle kardeşim. Sen üç tane soru soracaksan yirmi dakikayı...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Dün 30 saniye konuşmadı. Niye söylemedin "Konuş." diye. Dün 30 saniye konuşmadı. Hangi kurumdu o Sayın Başkanım?
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Ya, neyse, bak, gene konuyu saptırıyorsunuz, başka yere getiriyorsunuz.
BAŞKAN - Soru-cevapla birleştirdik.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Olsaydın orada, 30 saniye konuşmadı, bir sunum yapmadı. Niye söylemedin "Sunum yap." diye?
BAŞKAN - Sayın Akar...
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Ya, onların takdiri, yapar, kısa yapar, uzun yapar.
BAŞKAN - Sayın Akar, lütfen, bu verimli bir toplantı metodu değil.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hayır, biz zaman zaman o sunumları kısaltmalarını talep ediyoruz, zaman zaman detaylı anlatımlarını talep ediyoruz, bunda da bir sakınca yok, eleştirilecek bir konu da değil.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Değerli Akar, tamam, ben yüksek sesimi indiriyorum, özür diliyorum yanlış anlaşıldıysam.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Estağfurullah.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Heyecanıma bağışlayın yani art niyetim yok, bunu da bilin. Uzun zamandır da katılamıyordum biliyorsunuz ben.
Şimdi, değerli arkadaşlar, ben tapuda daire başkanıydım, TÜRKSAT'la çalıştık, bu yönetimin hiçbiri yoktu o zaman. Yani gerçekten işlerini yapıyorlar arkadaşlar, ciddi yapıyorlar. Siz, şimdi, dünyadaki çok gelişmiş ülkelerle kıyaslarsanız... Veyahut da işte bizim düzeyimizdeki ülkelerle kıyasladınız, onlarda şu var mı, bu var mı, bilmem ne diye. Arkadaşlar, sizin iktidar döneminizde Türkiye'de fert başına düşen millî gelir 2 bin dolardı, 2.500 dolardı.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ne zaman?
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Sizin iktidar dönemlerinizde. Ne zaman? 1984'lerde diyelim, 1980 öncesi, Rahmetli Ecevit'in döneminde, Erdal İnönü'nün döneminde 2.500 dolardı tamam mı, 2.500 dolardı.
BAŞKAN - Sayın Akar, en son tek parti döneminde tek başınıza iktidar olduğunuzu söyleyeceksiniz galiba.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Şimdi, fert başına düşen millî gelir 10 bin doları geçmiş arkadaşlar.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Küçük harfle konuşursan daha rahat anlarız.
BAŞKAN - Ben anlatırım.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Bizim elli yıllık, yüz yıllık hedeflerimiz var.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Olsun, olsun.
Şimdi Davutoğlu'ndan da biz sorumluyuz, onu söyleyeyim.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Sayın Akar, bakın, bizim yirmi yıllık, elli yıllık, yüz yıllık hedeflerimiz var, 2023, 2053, 2071 var. Hedeflerimizin şeyinden bahsettiler ya, dolayısıyla bizim AK PARTİ iktidarları olarak vizyonumuz çok geniş yani kıyamet kopuncaya kadar.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Senin istediğin şekilde siyasallaştıracağım bundan sonra, tamam mı.
BAŞKAN - Ya, bir saniye, özür diliyorum.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Zaten siyasallaştırıyorsun, sorularını siyasallaştırıyorsun.
BAŞKAN - Sayın Deligöz, Sayın Akar, bir saniye.
Ya, burada siyaseti hep birlikte itibarsızlaştırıyoruz. Siyaset yapmanın neresi kötü? Biz siyasetçiyiz, tabii ki siyaset yapacağız. "Yok siyaset yapmayalım, yok şöyle yapmayalım.", bu söylemin doğru olduğunu...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Siyasallaştıracağım dedim, kurumların geneli üzerinde konuşuyorum.
BAŞKAN - Siyaset en belirleyici şeydir, siyaset her yere sirayet eder, siyaset millî iradedir; bunu, böyle, siyasetçiler olarak kendimiz kötü, kerih, kaçınılması gereken bir şey gibi sunuyoruz. Lütfen, en azından burada yapmayalım bunu yani.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan katkıların için.
Sayın Akar, doğru diyor, biz hepimiz siyasetçiyiz.
Bak, siz burada üç dört CHP üyesisiniz ama onların içinde en çok siyasallaştıran şahsınız, diğerleri daha sakin, daha makul ama siz aşırı siyasallaştırıyorsunuz konuları, başka konulara getiriyorsunuz.
MEHMET AKYÜREK (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, kısa kesse çok iyi olur çünkü çok bekleyenler var.
BAŞKAN - Evet, bundan sonra da denetimlerini yapacağımız kurumlar var.
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.