| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Sınai Mülkiyet Kanunu Tasarısı (1/699) (Alt Komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 11 .05.2016 |
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; bu ulusal tükenme, uluslararası tükenme konusu bizim, patent kanununu çalışmaya başladığımız andan itibaren gündemimizde olan bir konu. Öyle "Gizlendi, saklandı, kimseye gösterilmedi..." Ya, metinde yazıyor, metinde yazan gizlenebilir mi? Yani böyle, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma anlayışımızın tipik bir örneği. Bu kanun maddesine biz gizli madde koymadık. Bütün maddeler baştan beri kamuoyu görüşüne açıldı; tartışıldı, konuşuldu, herkes görüşünü ifade etti. Ulusal tükenme ve uluslararası tükenme de epey tartışıldı.
En son geçen hafta bana bir akademisyenimiz tekrar söyledi, ben de bunun üzerine arkadaşlarıma talimat verdim. Bu pazartesi günü tekrar bu konu üzerinde Ekonomi Bakanlığının değişik birimlerini temsil eden 9 kişi, Avrupa Birliğini temsil eden 2, Telif Hakları Genel Müdürlüğünü temsilen 1, Gümrük ve Ticaret Bakanlığını temsilen 2 ve Rekabet Kurumunu temsilen 1 üyeyle Enstitüde bu konuyu, arkadaşlarımız oturdular, tükenme ilkesini defalarca, bir daha tartıştılar.
Şimdi, hiç kusura bakmayın ama verilen örnekler... Bir kere, Türkiye'nin ihracatının yüzde 93'ü sanayi ürünü. Sanayi ürünlerinde de uluslararası fiyatlar zaten birbirine çok yakın. "Siz buradan birini ihraç ettiniz, o adam tekrar Türkiye'ye ithal etti, ondan sonra oradan kâr etti." falan, bunların realitede hiçbir karşılığı yok, bunu bilin çünkü zaten çok küçük kâr marjlarıyla satılıyor. Bir de, TOBB temsilcisine de teessüf ediyorum, Türkiye pazarında ben 1 liraya satacağım da, dışarıya 50 kuruşa satacağım; bu, Türkiye'ye hakarettir ya. Böyle bir şey olabilir mi? En uygun o ülkenin üreticisi bunu en uygun alır. Ama burada asıl olan şu: Size bir somut örnek üzerinden gidelim. Neden uluslararası tükenmeyi tercih ediyoruz, benimsiyoruz?
Bir: Bir kere, biz 2004 yılında entegre devrelerle ilgili kanunda uluslararası tükenmeyi benimsemişiz. İki: Bugün pek çok ülke uluslararası tükenmeyi benimsiyor. Üç: Şimdi bir örnek verelim, diyelim ki bir ilaç İsviçre'de üretildi. Bu ilaç SGK'yla fiyat yönünden bir anlaşma yapamadı. Eğer o ilaç SGK'yla anlaşmadığı için biz ulusal tükenmeyi kabul edersek o firma getirip Türkiye'de satana kadar SGK gidip, dışarıdan, uluslararası piyasalardan bu ilacı temin edip Türkiye'deki kanser hastasına veremez, Türkiye'deki kalp hastasına veremez. Şimdi, böyle bir şeye biz kanunen engel koyabilir miyiz? Ki şu anda, biliyorsunuz, pek çok güncel tartışma var. SGK'yla büyük ilaç üreticileri arasında ciddi tartışmalar var fiyat noktasında. Şimdi, bazı firmalar, diyelim ki X ülkesinde 3 lira diyecek, bizim SGK'yla 5 lira diyecek, SGK bundan almayacak, gidip oradaki X ülkesinden 3 liraya alır, getirir Türkiye'de 3,5 liraya satabilir.
Şimdi, elbette her kesim kendi çıkarını koruyacaktır, burada kendi çıkarına uygun bir söylem geliştirecektir. Buna hiçbir zaman itirazım olmaz ama yani hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız, hepimiz bu ülkenin insanıyız. Biz ulusal tükenmeyi kabul ettiğimiz zaman, firma dünyada ne üretirse üretsin, Türkiye'ye kendi pazara sürmeden bizim onu temin etme şansımız olmaz. Yok, ihracat etkilenirmiş... İhracat hiç etkilenmez, bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Bizim zaten ürettiğimiz ürünler dünyayla rekabet eden ürünler, yüzde 2, yüzde 3, yüzde 5 kâr marjıyla üretilen ürünler. Bu açıdan, biz bu konuyu uzun uzun tartıştık.
Sonuçta, arkadaşlar, baki olan, kalıcı olan ülkedir. Dünyada yeni bir ürün üretilecek, o ürünü üreten kişi Türkiye'ye ne zaman satmak isterse o zaman satacak. O zamana kadar Türkiye'ye kimse bunu getiremeyecek. Böyle bir anlayışı kabul edebilir miyiz? Onun için, uluslararası tükenmenin Türkiye açısından son derece doğru ve yerinde bir tercih olduğunu düşünüyoruz.
Bu noktada da biz önergeye katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, Türkiye'ye ithal boyutuyla ve ihraç boyutuyla ayrıştırma gereği var mı?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Hayır, hiçbir şekilde gerek yok. Zaten, dediğim gibi, bu konuyu kamu kurumları saatlerce tekrar tartıştılar Sayın Başkan. Eğer Ekonomi Bakanlığı Türkiye'nin ihracat-ithalat dengelerini bilmiyor da biz burada bunu şey yapıyorsak... Ekonomi Bakanlığından temsilci var mı burada? Evet, var. Belki arkadaşlar da gerekirse kısa açıklama yaparlar ama sonuçta ihracatın yüzde 93'ü sanayi ürünü olduğu için herhâlde ilk düşünmesi gereken Bakan benim. Bu açıdan, biz uluslararasında piyasaya çıkan bir ürünün Türkiye'ye o ürünü üretenin insafıyla değil, piyasa şartlarıyla girmesini istiyoruz. Aynı şey Türkiye için de geçerlidir. Kendi halkımıza haksızlık etmeyelim.