MUSTAFA TUNCER (Amasya) - Sayın Başkan, değerli katılımcılar; Haydar Bey gerekli şeyleri söyledi, bahsetti, "Yargı kararları." dedi. Şimdi, her sene bu NBŞ'yle ilgili kota artırımından açılan davalarda Danıştay yürütmeyi durdurma kararı vermiş. İstikrarlı olarak sadece 1 defa vermemiş, o vermediği dönemde de gerçekten ülkenin şeker ihtiyacı yetersizmiş. Verdiği kararında -âdeta bir ders niteliğinde- der ki: "Kurum tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda pazarlama yılının başında ülke şeker ihtiyacının karşılanması noktasında herhangi bir sıkıntı tespit edilmeyerek, önceki pazarlama yılından devreden 118 bin ton A kotasının 80 bin tonunun talep üzerine C şekerine aktarıldığı ve uyuşmazlık konusu pazarlama yılının ortasında kurum tarafından şeker kotasının ülke ihtiyacını karşılamayacağı yönünde herhangi bir tespit yapılmadığı." Yani, bu kota artırımı düzenli olarak yapılırken şeker ihtiyacıyla ilgili de herhangi bir araştırma yapılmadığını mahkeme burada tespit ediyor. Oysa biz şeker pancarından üretilen şekerde kendi kendini ve ülke ihtiyacını çok rahat karşılayan bir ülkeyiz. Örneğin, Meksika nişasta bazlı şekerin kullanılmasının önüne geçmek için vergilerini aşırı derecede artırmıştır ve bu şekilde de NBŞ'yi kullanmasını önlemektedir. Avrupa Birliği yine NBŞ kullanımının önüne geçmeye çalışmaktadır ama bizde buna yönelik herhangi bir düzenleme yoktur. Ben mesela çok merak ediyorum, Türkiye Büyük Millet Meclisinde ilgili komisyona gönderilen yeni Şeker Yasası'nda NBŞ'yle ilgili bir düzenleme var mıdır, nedir, bunlar nelerdir? NBŞ'nin kullanımı daha da kısıtlandırılıyor mu? Veya ne gibi düzenlemeler var? Bunları gerçekten merak ediyorum. Ki, NBŞ'den dolayı Cargill dünya ülkeleri içinde en çok parayı da Türkiye'de kazanıyor, en çok kârını da burada yapıyor. Bunu da belirtmek istiyorum.

Yine sunumda da söylediniz. Şeker pancarı, kamış şekeri, diğer NBŞ haricinde bir de tatlandırıcılar yani aslında tam neyden üretildiğini de bilmediğimiz...

ŞEKER KURUMU BAŞKANI DR. HÜSNÜ TEKİN - Kimyasal, doğal, ikisi de.

MUSTAFA TUNCER (Amasya) - Dolayısıyla da insan sağlığıyla ilgili ciddi anlamda tehlike oluşturan tatlandırıcılar var, ki bu büyük bir böyle devam ederse ileri gelecekte de ülkemiz ve insanlarımız için tehlike arz ediyor. Bunun önlenmesiyle ilgili ciddi anlamda neler yapılıyor çalışmalarda yani çalışmalar neler? Çünkü, bunun önüne geçilmesi gerekiyor.

Bir de yine, herhâlde sunum konuşmasındaydı, Avrupa Birliğinin şeker piyasasında uygulamakta olduğu kota sistemini 2017'de kaldıracağını belirttiniz. Bunun Avrupa Birliğine ihracat anlamında artık zorluklara sebep olacağını belirttiniz. Türkiye'de de bu şeker pancarı ve şekerdeki kotanın kaldırılmasıyla ilgili herhangi bir düzenleme var mıdır, böyle bir şey düşünülmekte midir? Kotanın kaldırılması ülke menfaatine midir değil midir, bununla ilgili de görüşünüzü merak ediyorum.

Hepinize de çok teşekkür ediyorum, saygılar.