KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA TUNCER (Amasya) - Sayın Başkan, münavebe konusuna, fabrikaların birbirini desteklemesi pancar alımıyla ilgili, ben de katılıyorum. Ancak bu konuda sayın kurumun daha özverili olmasını talep ediyorum çünkü şeker pancarı tipik bir yayla bitkisidir, rakımı yüksek olan yerlerde üretilen bir üründür. Bu şekilde üretilen yerlerde de polar miktarı, şeker verimi çok daha fazla olmaktadır. Kars Şeker Fabrikası bu sebeple herhâlde düşük çalışıyor. Kars'ta şeker pancarı üretimi artık bitmiş ya da bitme noktasına gelmiş. Bunun sebebi olarak da Kars'ta iş gücünün, köylerdeki göçlerin ve iş gücünün azalması deniyor.

Nasıl ki kurum münavebe yoluyla fabrikaların birbirine pancar vermesini, değişik bölgelerden pancar alımını sağlıyorsa, Kars gibi şeker pancarının çok kaliteli yetiştiği yörelerde de iş gücüyle ilgili çözümleri bulması mutlaka gerekiyor. Çünkü şeker pancarı dediğimiz ürün sadece şeker çıkan bir ürün değil, tamamen stratejik bir ürün. Fotosenteziyle doğayı temizleyen, ülkeler arasındaki çevre, özellikle Kyoto Sözleşmesi'nde Türkiye'nin şeker pancarıyla bunu yerine getirmesini sağlayan bir ürün. Yine, şeker pancarı alternatif enerji üretimini sağlayan, enerji üretilebilen bir ürün. Şeker pancarı, yine, sağlık sektöründe, kimya sektöründe kullanılan alkolün üretilmesini sağlayan bir ürün.

Dolayısıyla, sadece değişik bölgelerden şeker pancarı alımı değil, kaliteli yerlerde pancar üretiminin mutlaka artırılması, bununla ilgili iş gücü azalıyorsa dışarıdan nasıl pancar getiriliyorsa değişik bölgelerden hatta yurt dışından iş gücü sağlanmasını da teşvik etmesi kurumun bence asli görevidir ve bunu yapmalıdır diye düşünüyorum.

Yine, özelleştirmeyle ilgili konu var. Cevapta buna da değinilmemiş. Sayıştay diyor ki: "Fabrikaların emlak değerleri üzerinden satılması ile kotanın özel sektöre tahsisi hususlarının birbirinden ayrılması." Yani hem emlak değeri üzerinden fabrikalar satılıyor hem de alan kişiye kota da devrediliyor. "Bunu ayırın." diyor. Doğru bir sistem. Satılması hususuna geleceğim. Ayrılması ve ayrı ayrı özelleştirmede değerlendirilmesi gerekiyor.

Fabrikaların özelleştirilmesiyle ilgili de şunu söyleyebilirim: Örnek ülkeler vardır. En büyük şeker pancarı üreticilerinden biri Amerika Birleşik Devletleri ki liberalizme göre yönetilen bir ülke. Amerika Birleşik Devletleri'nde şeker fabrikalarının hepsi özelleştirilmiştir ama özelleştirilirken hiçbiri özel kişilere verilmemiş, başta üreticilerin öncülüğündeki kooperatiflere devredilmiştir. Yüzde 95'in üzerindeki mülkiyet sahibi kişiler üreticilerdir Amerika'da. Bu Almanya'da, Fransa'da yüzde 80'dir üreticilerin fabrikalara sahip olması. Ki burada da, Türkiye'de de izlenmesi gereken eğer özelleştirilecekse önce üreticilere, üreticilerle ilgili kooperatiflerle görüşülüp bunun devredilmesi, şeker pancarı ürününün korunması açısından da çok önemlidir.

Ayrıca, özelleştirilirken, ki özelleştirilmemesi, kurumun bunu işletmesi ve kâr etmesi çok daha önemli ve aslolandır. Çünkü verimli fabrikalar vardır, Turhal Şeker Fabrikası gibi. Bu, kurumun elindedir. Her yıl artan kârını göstermektedir ki o bölge de Türkiye'deki en büyük şeker pancarı üreticisi bölgesidir. "Eğer özelleştirilecekse de yeni model bulunması gerekir." diyor Sayıştay, doğrudur. Yeni modellerden biri de işletme hakkının devri olabilir, arazisi, toprağı, taşınırı, mütemmim cüzleri hepsi kurumda kalır, sadece fabrikanın işletme hakkı devredilerek hem kurumun mülkiyet hakkı korunmuş olur hem de şeker pancarının verimi daha da artırılır diye düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.