KOMİSYON KONUŞMASI

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri, çok değerli katılımcılar; ben de tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, ben Bursa Milletvekiliyim ama Trabzon kökenliyim. Benim çayla bire bir tüm gençlik dönemimde, çocukluk dönemimde ilişkilerim var. Ailem hâlâ bölgede yaşıyor ve birçok tanıdığım aile, benim bölgem, çaydan geçimini sağlıyor. Özel ilgim olan bir kurum. Çayın eski hâli var benim çocukluğumdan hatırladığım. Devletin, ne olursa olsun çayı alıp, fabrikasında işleyemeyip maalesef dere kenarlarına, deniz kenarlarına döktükleri dönemleri ben hatırlıyorum. Oradan alınan çayların tekrar devlete satıldığı dönemleri... Zaten devlet de buna göz yumuyordu çünkü parasını ödemiyordu. Parasının da böyle enflasyon üzerinden çok yıllar sonra, bir sene sonra, iki sene sonra ödendiği dönemler var. Yani, ÇAYKUR'un hakikaten perişan olduğu dönemler var, çay üreticisinin perişan olduğu dönemler var. Arkasından, özelleştirmeler başladı, özel sektöre çaya giriş izni verildi. Kontrolsüz bir izin oldu ve bölgede ciddi anlamda birçok aile faciasına neden oldu. Çünkü, özel sektörde bazıları iyi niyetle yapayım derken battı, bazıları da gerçekten çayı alıp, parasını alıp kaçtı, ödemedi. Burada ÇAYKUR'un zaman içinde önemi daha da anlaşıldı. Az önce değerli milletvekili arkadaşımın da belirttiği gibi, ÇAYKUR'un varlığı özellikle regüle açısından çok önemli.

Ben Sayın Genel Müdüre ve ondan önceki genel müdüre ve çalışanlara teşekkür etmek istiyorum. Tabii ki çayda, ÇAYKUR'da her şey sütliman, her şey dört dörtlük değil. Bu da bir aşamadır. Ama, gelinen aşamada ÇAYKUR şu anda bölgedeki tüm üretim alanlarına hâkim olmuş durumda benim gözlemlediğim. Üreticiler eskisine göre çok çok daha fazla bilinçli durumda. Eskiden her tarafta çay vardı, şimdi çayların belli oranı yenileniyor, kesiliyor. O anlamda, ben Sayın Genel Müdürü ve yöneticilerini tebrik ediyorum.

Yine, bir sorun; tabii, kontenjanla alım yapıyor, kontenjanla almasa bu sefer özel sektör de hiç çay alamıyor, kapasitesinin üstüne de çıkıyor. Bu kontenjanın biraz yükseltilebileceğini düşünüyordum. Eğer o konuda bir çalışma olursa... Bölgedeki insanları sadece özel sektöre mahkûm etmemek açısından bir çalışma yapılması gerektiği kanaatindeyim.

Ben şey açısından teşekkür ediyorum, özellikle yapılan ödemelerin yani mayıs ayında alınan çayın parasının, ÇAYKUR'un bütçesini zorlayarak haziran ayında ödenmiş olması bölgemiz açısından... Çünkü, Karadeniz'de göç eden etti, kalanlar hakikaten çaya mahkûm fakir fukara, o anlamda bunların geçim kaynağı. Yani, uzatılmıyor, enflasyona, şuna buna parası yenilmiyor. Hakikaten ÇAYKUR şartlarını zorlayarak bu parayı ödüyor, onu da biliyorum, bu da güzel bir uygulama.

Tabii, Sayın Genel Müdürüm, yapılan çalışmalar var. Bizim ülkemizde hiçbir şey yapmazsan kimse sizi eleştirmez ama yeni, farklı bir şeyler yapmaya kalktığınız zaman çok ciddi eleştiriler alırız. Tabii, burada alt komisyonda da bulunduğum için, sonrasında da beni heyecanlandırdığı için bu özellikle DİDİ ve diğer ürünlerle alakalı, "Çayı ÇAYKUR'un çayı mıydı?", yok "Başka yerden mi alındı?" Ya, ÇAYKUR bir marka yaratmış. Bu markayı başka firma yaratamazdı. Yani, İstanbul'da, işte, ne bileyim, üretim yapan Cola Turka yaratamazdı yani reklam oluyor belki ama ÇAYKUR... DİDİ'nin DİDİ olarak satacağı kanaatinde değilim eğer altında ÇAYKUR ismi olmasa çünkü ÇAYKUR'a halkımız güveniyor, teveccühü de var. O anlamda siz yeni çalışmalar yaptınız. Ben sizi tebrik ediyorum. Tabii, bu ürünlerin çeşitlenmesini, daha rafine ürünlerin de piyasaya çıkmasını, sadece az önce değerli milletvekili arkadaşlarımın da söylediği gibi, satılan ürünlerin üzerinden değil de hakikaten katma değer sağlayacak... Çünkü, ne kadar çok para kazanırsa ÇAYKUR, ödeme noktasında üreticiye vereceği paranın da o kadar artacağının bilincindeyim. Bu yeni çalışmaların yapılmasının desteklenmesi gerektiği kanaatindeyim.

Bir de sizin açıklamanız oldu geçen günlerde basında, ben henüz gitme imkânı bulamadım, açılıp açılmadığını bilmiyorum ama bu dünyadaki kafe zincirleri gibi merkezinde ÇAYKUR'un olduğu, işte, bu DİDİ'deki başarıyı da yakalayabilecek şekilde, "Çayla" diye bir çalışmanız var. Şu ana kadar nerelerde açıldı? Ne kadar açmayı planlıyorsunuz? Biz de milletvekilleri olarak bu ÇAYKUR'un tatlarını Mecliste tatmak istiyoruz. Mecliste de bununla ilgili, açılması noktasında bize ne düşüyorsa Komisyonumuza, onu da yapmaya hazırız.

Bizim ÇAYKUR'dan beklentilerimiz çok ama rekabeti olmayan bir alandasınız yani siz kendi rakibinizsiniz. Bunu da düşünerek, fakir fukara üreticiyi de düşünerek gerçekten katma değer yaratacak yeni çalışmaları bekliyoruz.

Benim şahsen bir önerim -hani bölgeyi de bildiğim için, üretim aşamalarını da bildiğim için- ÇAYKUR'un acaba üretim ve pazarlama şeklinde yeniden yapılanması ya da üretim kısmının ayrı, pazarlama kısmının... Çünkü, sadece üretim yetmiyor, bu üretilen malın uluslararası ve ulusal pazara nasıl sunulduğu da önemli, ne kadar kârlılıkta sunulduğu da önemli. Böyle bir çalışmanız var mı?

Yıllar içinde daima zarar eden, hem kendisi zarar ederken, aldığı parayı ödemezken hem de bölgedeki halkımıza zahmet veren ÇAYKUR, son yıllarda hakikaten hem sizlerin hem sizden önceki çalışanların emekleriyle bugün zarar etmiyor, üreticiyi de mağdur etmiyor, yeni tatlar da yeni markalar da çıkarıyor. Ben şahsınızda tüm çalışanlarınıza ve ekibinize teşekkür ediyorum.

Sağ olun.