| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 18 .11.2014 |
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Çok değerli Komisyon arkadaşlarım, çok Değerli Bakanım, çok değerli bürokratlar; hepinize iyi akşamlar diliyorum.
Sayın Bakanım, ben de teşekkür etmek istiyorum.
Önce taziyeyle başlayacağım, Ermenek'te, sizin bölgenizde meydana gelen elim kazadan dolayı hem geçmiş olsun hem başsağlığı diliyorum hem Ermenek'e hem tüm Türkiye'mize.
Özelde de ulaştırmayla ilgili yaptığınız çalışmalardan dolayı her konuda bizi ulaştırdığınız için teşekkür etmek istiyorum. Karadan, havadan, denizden, yer altından, yer üstünden, demir yolundan, kablodan, nereden ulaşmak istiyorsak sayenizde, Allah razı olsun, istediğimiz yere ulaşabiliyoruz, istediğimiz bilgiye rahatlıkla ulaşıyoruz. Buna biz müteşekkiriz, buna toplumumuzun büyük kesimi de müteşekkir.
Şimdi, bundan on iki sene önce AK PARTİ kurulduğunda Sayın Genel Başkanımız Hükûmet programını okurken, Başbakan olduğunda da "15 bin kilometre duble yol" dediğinde buna toplumun büyük kesimi inanmamıştı, "Zor." demişti. Hakikaten zordu. Çünkü neden? Biz çok iyi biliyoruz, ben Bursa'dan size örnek vereceğim iki tane. Küçükbalıklı Köprüsü diye bir köprü var. Küçükbalıklı derenin üzerinden geçen ve ulaşımı kolaylaştıran bir köprüydü, tam iki buçuk yılda bitmişti. Ankara yolu üzerinde, İnegöl'de, İnegöl'ün can damarı olan ana yolun üzerinde bir köprülü kavşak yapılacaktı, temeli atılmıştı. Temeli atıldıktan yedi sekiz ay sonra bekledik ki inşaat başlasın diye, bir tören yapıldı, öyle kaldı, demirler, filizler, betonlar, koskoca törenler, öyle kaldı. Sonra tabii bunu görünce "Ya, devlet böyle mi yapıyor, böyle mi çalışıyor?" İnsanlar böyle düşünüyordu hâliyle. Çünkü neden? İki buçuk senede bir köprülü kavşağı yapamazsanız insanlar ümidini yitirmiş oluyor. "15 bin kilometre duble yol nasıl olur, nasıl yapılır?" diye insanların zihninde bir istifham var.
Ama gördük ki her şeyi birleştirince, özellikle de insan aklını çok iyi çalıştırınca, kaynakları da çok iyi kullanınca, o, devletin yatan iş makineleri vardı, Karayollarının turuncu makineleri, Köy Hizmetlerinin sarı makineleri, Devlet Su İşlerinin yeşil makineleri, onların renk renk böyle tanımları vardı, hepsini devreye soktu Hükûmetimiz, yolları yapmaya başladık. Topraklar yarılmaya başladı bir taraftan, greyderler, dozerler çalışıyor, bir şeyler olmaya başladı, gördük ki yollar yapılıyor, genişliyor. Hatta ilk yapıldığında, hiç unutmuyorum, gazetenin bir tanesinde haber vardı "Duble yol yaptınız ama ortasında kocaman çukur" diye. Gün geldi o çukur olan yolların üzerine, o teknik tabirle BSK denilen, bitümlü sathi kaplamayla -yani halk arasında "sıcak kaplama" deniyor- sıcak asfalt kaplandı. 15 bin kilometreyi hayal olarak görüyorduk, bitti, ikinci 15 bin başladı, onun da yüzde 10'u, 15'i bitiyor.
Demir yoluna binmek, trene binmek hayaldi, yani bir yere on iki saatte gitmek, on beş saatte -rakamları az önce verdiniz siz sunumunuzda- şimdi Eskişehir'e bir saat on beş dakikada gitmek bizim için geç geliyor Sayın Bakanım, kırk beş dakikada ulaştırın bizi, ona göre hızlı trenler yapın çünkü hayal gücü veriyorsunuz. Bu hayal gücü zorluyor, diyor ki insanlar: "Daha çok şey yapmalı. AK PARTİ Hükûmeti, AK PARTİ bakanları, Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız derlerse yaparlar." diyor ve zihnimizi de zorluyor. Sayın Bakanım, bu hayal gücü inanın istekleri de zorluyor.
Şimdi size bir hayalden bahsedeceğim. Ben Bursalıyım, Bursa'nın İnegöl ilçesindenim. Bizim güneydoğumuzda da Domaniç dağları ve ardında Kütahya'nın ilçesi, Domaniç ilçesi var. Domaniç biliyorsunuz kuruluşun ilk gerçekleştiği yani Osmanlı'nın Söğüt'le beraber Beylik olarak ilk yerleştiği alanlardan biri. Hayme Ana'nın memleketi. Domaniç'ten bir heyet, bundan çok da değil, altı yedi ay önce -uzun zamandır da randevu istiyorlardı- dediler ki: "Seninle görüşmek istiyoruz." "Hay hay, müsait bir zamanda görüşürüz. Konu ne?" dedim. Dediler ki "tünel". "Domaniç nere, tünel nere?" dedim ne düşünüyorlar acaba, ne var diye. Tabii, dosya hazırlamışlar. Domaniçli bir mühendis de var. O da çalışmış. Böyle, eskizler yapmışlar, yükseklikler, eğreltiler. Dosya şu anda yanımda değil ama güzel bir çalışma da yapmışlar. Bakmışlar ki Hükûmet Ovit'ten 14,7 kilometre tünel yapıyor, on beş yıl bitmeyen Bolu Tüneli'ni bu adamlar bitiriyor. Düşünmüşler, İnegöl'le Domaniç arasına da 6,5 kilometre bir tünel yapar bu adamlar. Yaparlarsa 46 kilometre olan İnegöl-Domaniç yolu 20 küsur kilometre daha kısalır, hem de o kışın zorlu şartlarında, karda gidilmeyen yol daha kolay seyahat edilir hâle gelir diye. Domaniçliler bir hayal kurmuş Sayın Bakanım. Neden kurmuşlar? İşte Hükûmetimizin o insana vermiş olduğu hayal kurma cesaretini vermesinden dolayı kurmuşlar. Ben Domaniçlileri de tebrik ediyorum, Bursalıları da tebrik ediyorum. Türkiye'nin her yerinde yaşayan sayın milletvekillerimizi de...
Ben hakikaten, hepsini, iktidar-muhalefet ayırmadan tebrik ediyorum, kutluyorum. Çünkü neden? Bu verdiğimiz hayal gücüyle... Az önce ben Adil Bey'e dedim ki Sayın Bakandan Hakkâri'yle Şırnak arası otoyol iste, biz de bastıralım iktidar tarafı olarak, yapsınlar çünkü lazım, herkes hak ediyor. Türkiye'nin her yeri hak ediyor. Otoyolu da hak ediyor, hızlı treni de hak ediyor, 50 küsur şehre havadan gitmeyi de hak ediyor, deniz yoluyla gitmeyi de hak ediyor. Bize en azından bu hayal gücünü kurma cesaretini verdiğiniz için teşekkür ediyorum.
İnşallah 2015 bütçemiz hem Hükûmetimize hem de Bakanlığımıza hayırlı olur diyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.