| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 18 .11.2014 |
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Çok değerli Bakanım, milletvekili arkadaşlarım, çok değerli bürokrat arkadaşlarımız, basınımızın değerli temsilcileri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlarken ben de Sayın Bakanıma öncelikle geçmiş olsun ve başı sağ olsun, başımız sağ olsun diyorum. Rabb'im bizlere, hiçbir millete bir daha böyle büyük kazalar göstermesin diyorum.
Değerli arkadaşlar, ekonomik kalkınmanın, refah toplumu olmanın lokomotif sektörünün ulaşım ve iletişim sektörü olduğunu hep birlikte biliyoruz. Bunun için Hükûmetimiz de bu bilinçle ulaşıma büyük önem veriyor. Dolayısıyla hem ekonomik açıdan daha iyi bir duruma gelebilmek hem rekabet edebilmek hem de vatandaşlarımızı daha konforlu bir şekilde seyahat ettirmenin amacını taşıyordu. Yani biz ekonomiye önem verdiğimiz kadar insana da önem veriyoruz. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın, insanı yücelt ki devlet yücelsin." diye baktığımızdan dolayı öncelikle geldik kara yollarına el attık, hava yoluna el attık, deniz yoluna el attık, demir yollarına el attık.
Değerli arkadaşlar, iktidara geldiğimiz gün bölünmüş yol, kilometre olarak baktığımızda 6 bin kilometre civarındaydı. Sadece 6 tane ili bölünmüş olarak birbirine bağlıyorduk ama bugün geldiğimiz noktada biz buna ilaveten 17.421 kilometre daha bölünmüş yol ilave ettik ve il sayısını da 75'e çıkardık. İnsanımız artık çok daha kısa sürede çok rahat bir şekilde sevdiklerine kavuşuyor, sevdiklerine ulaşıyor, ticaretini daha rahat yapıyor ve Avrupa'yla, dünyayla daha rahat bir şekilde ekonomik açıdan da rekabet etme imkânına kavuşuyor.
Değerli arkadaşlar, Sayın Bakanım, 75 tane ili birbirine bağladık, ulaşmadığımız hiç kimse kalmadı, ulaştırmadığımız kimse kalmadı ama bu geçtiğimiz aylarda Soma faciasından da birçok milletvekili arkadaşımız, bakanımız, Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız Soma'ya ziyarette bulundular. Bu Soma'ya gelirken de Ankara'mızdan Salihli-Akhisar hattını kullanarak geldiler. Salihli olsun Akhisar olsun, Sayın Bakanım, 40 tane ilden büyük ilçe, 160 bini aşkın nüfusumuz var, hem Salihli'nin hem Akhisar'ımızın. Ben o seyahat esnasından sonra o yolu kullanırken birçok milletvekili ağabeyimiz, arkadaşımız beni arayarak "Ya Sayın Aydemir, bu yolun hâli ne böyle?" dediler, ben dedim ki: Her bütçede sayın bakanlarımıza bunu söylüyoruz; çok Değerli Bakanım, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı şimdi Bakanımız oldu, ona da söylüyoruz. Yetinmediler. "Biz kendimiz söyleyelim." dediler. Bilmiyorum söylediler mi, ifade ettiler mi.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) - Evet.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ben sözü burada Sayın Başkanıma bırakıyorum. Bir iki dakika benim kendi zamanımdan ona veriyorum. Kendisi çünkü bizzat öyle söylemişti. Ben kendim ifade etmek istiyorum bu yolun hâlini diye konuşmuştuk. Evet, Sayın Başkanım, iki dakika da...
BAŞKAN - Peki.
SÜMER ORAL (Manisa) - Yolun adını söylemedin.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Salihli-Akhisar yolu dedim ya.
SÜMER ORAL (Manisa) - Salihli-Akhisar arası.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Salihli-Akhisar arası. Herkesin bildiğini zannediyorum. Salihli-Akhisar arası yolu, evet.
SÜMER ORAL (Manisa) - Sayın Bakan der ki: Kula ile Salihli arası iyi.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yok, yok. Salihli-Akhisar arasını söylüyorum.
BAŞKAN - Akhisar şehir merkezi geçişini hallettin mi?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, onu da beraber söylüyoruz. Zaten hep yapıyoruz Sayın Bakanım.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, hakikaten bilhassa Akhisar geçişinde çok ciddi sıkıntılar var. Zaman zaman biz de yaşıyoruz ama siz zaten konuyu biliyorsunuz.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Bakanım, şimdi biz sizinle konuştuğumuzda, yapıyoruz zaten, para yönünden de sıkıntı olmadığını söylüyorsunuz. Yalnız benim ricam -Karayolları Genel Müdürüm de burada, siz de buradasınız- müteahhide bir "Alo" derseniz, yapılan kilometre uzunluğuna baktığımızda 13 kilometre yol yapmış, 2014'te 4 kilometre yol yapmış. Yani arazi engebeli değil, hiçbir şey değil. Bugün yapıyorum dese adam üç ayda, beş ayda bitirecek bu işi. Ama müteahhit bir türlü 4 kilometreyi geçemedi. Yani neden yapmaz, niye yapmaz? Para konusunda sıkıntı olmadığını da biliyoruz. Bu noktada sizin yardımınızı özellikle istirham ediyorum, rica ediyorum Sayın Bakanım.
Değerli arkadaşlar, muhalefetteki az önceki arkadaşımızı dinlediğimizde hakikaten sanki Türkiye'de bu kadar yolsuzluklar yapılmış, yani bu kadar yolsuzluklar yapıldıktan sonra gene para kalmış, bu kadar da yollar yapılmış, bu kadar havaalanları, bu kadar hızlı tren yolları nasıl yapılıyor diye kendi kendime düşündüm. İkimiz de aynı ülkede mi yaşıyoruz diye kendi kendime düşündüm.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Borçlar artıyor.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Değerli arkadaşlar, bakınız, bölünmüş yollarla yetinmedik, şimdi otoyol seferberliği başlattık. Bakanımıza teşekkür ediyoruz, bürokratlarına teşekkür ediyoruz. Daha konforlu, daha güzel, daha çabuk, daha hızlı bir şekilde seyahat edelim diye otoyol seferberliğini inşallah en kısa sürede bitirecek.
Ne yaptık? Demir yollarına önem verdik. Yüksek hızlı treni her seferinde söylüyorum, her konuşmamda ifade ediyorum, Japon filmlerinde hızlı trenleri izlerdik, şimdi artık ülkemizde hızlı trenleri rahat bir şekilde görüyoruz, biniyoruz, seyahat ediyoruz, hızlı trenlerle. Yetinmedik, Marmaray'ı yaptık değerli arkadaşlar. Üçüncü köprüyü yapıyoruz üçüncü köprüde dört gidiş, dört geliş şerit var ve ortasına bir de raylı sistem koyuyoruz değerli arkadaşlar. Niye? İnsanımız daha rahat bir şekilde hareket etsin diye.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bunları yaptınız diye yolsuzluk helal midir demek? Onu anlayamıyorum.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Helaldir demiyorum. Bir karalama yaparken daha dikkatli konuşmak lazım, net bulgularla konuşmak lazım.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Hiç karalama yapmıyoruz. Hepsi Sayıştay raporunda.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Eliniz kalem tutuyor. Hesap bilen adamsınız. Kalem tutan kişisiniz. Savcılığa suç duyurusunda bulunursunuz. Bağımsız yargı gerekeni yapar.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - 17 Aralıkta gördük, yapmayın. Savcılık mı kaldı rica ederim.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Suçluları bulacak güçte bir yargımız var, hukuk düzenimiz var.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ne? Hukuk düzeni mi var? Soruşturma komisyonu burada.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Her bütçede gelip burada her bakanlık aleyhinde konuşup, bakanlarımızın cevabını dinlemeden gidiyorsunuz Aykut Bey. Bunu her bütçede konuşuyoruz birlikte.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Elli kere konuştuk. Belgeler var, gel gösteriyim.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Elli kere konuştuk, bir sene geçiyor, bir sene geçiyor, yine aynı bürokratlarımız burada, herkes yine burada. Madem öyle yargılama devam eder...
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Aydemir, bak, Sayın Bakan cevap versin. Sen niye cevap veriyorsun arkadaşım, milletvekilimize?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Cevap vermeyecek miyim? Ben de fikrimi söylüyorum.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Senin böyle bir hakkın yok.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ben de hukuksuz bir şey olmadığını, bakanlarımızın çok güzel çalıştığını ifade ediyorum. Ne konuşacağıma ben kendim karar veririm.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Yürüten misin? Yürütme organı mısın sen?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bakanlarımızın, bürokratlarımızın, Ulaştırma Bakanlığımızın çok güzel çalıştığını ifade etmek suç mu? Söyleyeceğim bunu. Niye söylemeyeyim?
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Bakan söylüyor zaten.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - "Karalama" diyorsunuz. Söylediğim her şey Sayıştay raporunda.
BAŞKAN - Sayın Erdoğdu, lütfen...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Şu önünüzdeki rapora bakın!
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Değerli arkadaşlar, demir yollarında geldiğimiz noktayı gördükten sonra en azından hızlı trene binerken Bakanımıza içinizden de olsa bir teşekkür edin. Bürokratlarımıza içinizden de olsa bir teşekkür edin. Biz teşekkür ediyoruz değerli arkadaşlar.
"Hava yollarını halkın yolu yaptık." diyoruz. Slogan da güzel.
Evet, değerli arkadaşlar, hemen hemen herkes uçağa biner duruma geldi. Eskiden uçağı havada görürdük, şimdi, artık hepimiz uçağa biner duruma geldik.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sizden önce biz Taş Devri'nde yaşıyorduk! Ama böyle bir mantık yok ki!
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Taş Devri'nde yaşamıyordun ama kafanı kaldırıp uçağa bakıyordun. Şimdi rahat rahat uçağa biniyorsun Aykut Bey. Rahat rahat biniyorsun uçağa.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bizden önce de Kadıköy'de faytonla geziyordunuz. Zaman ilerliyor.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Uçağa bindiğimiz için teşekkür edebiliriz. Teşekkür de edin değerli arkadaşlar.
Türk Hava Yollarını marka olarak bütün dünyaya tanıttık. Artık bütün dünya Türk Hava Yollarını tanır duruma geldi. Bunun için de Bakanımıza teşekkür ediyoruz, bakanlarımıza teşekkür ediyoruz, bürokratlarımıza teşekkür ediyoruz. Sağ olsunlar var olsunlar.
Değerli arkadaşlar, deniz yollarını artık ne yaptık? Üç tarafımız denizlerle çevrili. Denizleri en iyi şekilde kullanmaya başladık.
Çandarlı Limanı'nı yapıyoruz.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Teşekkür ederiz sayenizde üç tarafımız denizlerle çevrili.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bütün bu yatırımları bu hükûmetlerimiz yaptı. Dolayısıyla değerli arkadaşlar, değerli milletvekillerimiz; Ulaştırma Bakanlığımız, bütün bakanlıklarımızın olduğu gibi, bizim yüz akımızdır. Hakikaten Ulaştırma Bakanlığımızla gurur duyuyoruz.
Türkiye'de yolu bilmezdik. Kamyon şoförleriyle muhabbet ettiğimizde, bakınız, bana şunu söylediler: "Sayın Vekilim, biz kamyonla yolcuk yaparken böyle yan gidiyorduk."
İZZET ÇETİN (Ankara) - Bunlar aleyhinde delil olabilir bak.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - "Ne demek istiyorsun? Nasıl yan gidiyordunuz?" dedim. "Yollar böyle eğimliydi, kamyonun sağ tarafına doğru eğilip giderdik." dediler. "Ama Allah hepinizden razı olsun. Allah Başbakanımızdan razı olsun. Bu yolları bölünmüş yol, otoyollar yaptınız. Bizi yan gitmekten kurtardınız." deyip teşekkür ettiler değerli arkadaşlar.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Cumhurbaşkanı diyecektin, yanlış oldu. Yolu bilmiyorlardı, yolunuzu buldunuz.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bundan dolayı da bakanlarımıza çok teşekkür ediyoruz, sağ olsunlar.
Bakanlığımızın bütçesinin hayırlı olmasını Cenabı Hak'tan temenni ediyorum.
Sayın Bakanım, özellikle bir kez daha rica ediyorum: Salihli-Akhisar arasındaki yolu, Akhisar geçişini inşallah 2015'te bitirelim diyorum.
Hayırlı olsun bütçemiz.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayın Başkan, özür dilerim.
BAŞKAN - Buyurun.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Konuşmacı "Karalama, iftira" diyor. Bir dakikalık açıklama yapmak istiyorum.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Erdoğdu.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Şimdi, gerçekten ben böyle yıkıcı tartışmalara girmeyi sevmem.
Sayıştaycılar burada, genel müdürler orada. Anlattığım her şey Sayıştay raporlarından.
Eğer bir karalama, iftira varsa, Sayıştaya söyleyeceksiniz çünkü başka bir kaynaktan konuşmuyorum.
Diğer meseleye gelince: Bir şey yaptıysanız helal olsun. "Yol yaptık." diyorsunuz ama.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - İşte bunu söyle, helal olsun de. Bunu istiyoruz. Çok zor değil helal olsun demek.
AHMET İHSAN KALKAVAN (Samsun) - Dedi ya onu!
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Söylüyor işte adam ya! Ama, bak, "yaptıysanız" diyor.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bak, canım kardeşim...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - "Yolsuzluk yaptıysanız da haram olsun." diyor ayrıca. Yol yaptıysanız helal olsun, yolsuzluk yaptıysanız haram olsun.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yol yaptıysak, helal olsun. Doğru.
BAŞKAN - Maksat hasıl olmuştur Sayın Erdoğdu.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Şimdi, bak, Hocam, bu çok üçüncü sınıf bir tartışma.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yolsuzluk yapanın Allah belasını versin!
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Amin... Amin... Tez elden.
BAŞKAN - Sayın Aydemir...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ama ben cevap veremeden...
Bakın, bunu takdir ediyorum. Yolsuzluk yapan biri varsa Allah belasını versin. Başbakanınız da diyor ki: "Kardeşimiz olsa elini kırarız."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Arkadaşlar, evde dua etmiyorsunuz, burası...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Arkadaşlar, birçok kişi eli alçılı gezebilir.
Ben burada önümdeki rapordan bahsediyorum. Sen "karalama" diyorsun. Arkadaşlar yazmış, diyor ki: "Bu şekilde yaparak devlet soyulmuştur." Bu kadar net.
Ya bir vicdanlı olalım, bakalım. Karşılıklı kavga etmeden bakalım. Belki de haksızızdır.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayıştay raporlarını yargıya götürmüyorlar mı?
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Canım kardeşim, bu çok üçüncü sınıf bir yaklaşım. 17 Aralıkta gördük.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ne demek üçüncü sınıf yaklaşım? Sen düpedüz karalayacaksın arkadaşlarımızı. Yargıya gidiyorsa sonucu beklemen lazım. düpedüz itham ediyorsun üçüncü sınıf diyorsun. Seninki birinci sınıf mı oluyor o zaman?
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Yahu, yargıya gitti, soruşturmada dava bile açılmadı da, nasıl yüreğin elveriyor böyle konuşmaya? En azından Şunu yapamaz mıydı...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Erdoğdu, teşekkür ediyorum.