FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Yılmaz Bey, şimdi, çok kısa olarak hani tutanaklara geçmesi açısından söylüyorum, ben 2 toplantıda da yurt dışındaydım, maalesef önceden haberim olmadığı için programlarımızı ona göre yapamadık. Avrupa Konseyi Parlamentosunda da üye olduğum için ona katılmak zorundaydım, katılamadım fakat özellikle bu yöntemle ilgili bir şey ifade etmek isterim kendi deneyimlerime de dayanarak: Bu Komisyonun sadece dinleyen bir Komisyon olduğu intibasını hiçbir şekilde vermemesi gerektiğini düşünüyorum, yani en başından itibaren. Akademiye hiçbir karşıtlığım yok, uzmanlara hiçbir karşıtlığım yok, Baroda Kadın Hakları Merkezi kurucusuyum ve bu alanda pratik olarak çalıştım fakat pratik olarak bir şeyler yapmanın çok önemli olduğu kanaatindeyim. O nedenle, bir yandan bilgilerimizi alırken, bir yandan değerlendirmelerimizi yaparken aynı zamanda bu alanda bizim her an her yeri denetleyebileceğimiz intibasını da vermemiz gerekiyor ve bence buna da bir an önce başlamamız gerekiyor. Yani önemli olan gerçekten çocuklara istismarı önlemekse, bununla ilgili şu anda hâlâ, şu saniyede istismara uğrayan çocuğun da istismarını önleyebileceğimizin ve böyle etkili bir Komisyon olduğumuzun intibasını bizim uyandırmamız lazım. Çünkü burada kadın hakları merkezinde bunu gördük. "Biz yirmi dört saat şiddet gören kadının başında nöbet mi tutacağız?" diyen emniyet görevlilerine biz bir ekip olarak kalkıp gittiğimiz zaman başında nöbet tutmaları gerektiğini gayet iyi öğreniyorlardı. Yani ne zaman ki pratik bir şey yaparsak o zaman hakikaten bu Komisyon etkin bir Komisyon hâline gelir. Yoksa, tabii ki dinleyelim, tabii ki bilgilenelim ama hepimiz anladığım kadarıyla belli deneyimlere de sahibiz, bunları da birleştirerek bir yandan da bir an önce harekete de geçelim diye öneriyorum ben.

Teşekkür ederim.