KOMİSYON KONUŞMASI

ERKAN KANDEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle Komisyonumuzun hayırlı olmasını diliyorum.

Tabii, çok geniş, önemli bir konu, çok da güzel katkılar verdiler sayın milletvekillerimiz. Belki en önemli şey, bir başlangıç adına, hiç kuşkusuz, bunun siyasal bir enstrüman hâline getirilmesinin ne kadar tehlikeli olduğu, dolayısıyla hepimizin meselesi olduğunun altının çizilmiş olması çok kıymetli diye düşünüyorum, çok önemli diye düşünüyorum. Tüm toplumun, bu Komisyonun çıkaracağı rapordan beklentileri var hiç kuşkusuz. Komisyon raporunun da hep beraber, kendi gruplarımıza da, eyleme ve pratiğe dönmesi anlamında baskı yapmak adına Komisyonun bütün üyeleri tarafından sahiplenileceğine de yürekten inanıyorum en baştan.

Metodoloji anlamında Sayın Başkanım, şöyle bir teklifim var: Çağıracağımız kurum ya da uzmanları şöyle bir sıralamayla dinlemenin fayda sağlayacağı kanaatindeyim: Eğer önce akademisyenleri ve uzman kuruluşları dinler, sonra kamu kurumlarını çağırırsak ya da STK'ları çağırırsak zannediyorum çok daha isabetli...

BAŞKAN - Önce akademisyenler, sonra kamu kurumları.

ERKAN KANDEMİR (İstanbul) - Evet yani akademisyen ve uzman kuruluşlar. Bilgilenmiş oluruz, çok daha nokta sorular sorma imkânımız olur, çok daha da doğru çıktılar alırız hâliyle. Dolayısıyla, böyle bir sıralamanın fayda sağlayacağı kanaatini taşıyorum.

Tutanakların açık olması anlamında da doğrusu böyle çok ortada kaldım ben. Yani, bir yanıyla, evet, çok önemli. Buradaki çıktılar izleyenler açısından önemli diye düşünüyorum. Bu Komisyonun cesaretini göstermesi anlamında da önemli olacağını düşünüyorum. Yani, sorulan soruların, yapılan tartışmaların bu Komisyonun bütün fertlerinin ve üyelerinin gerçekten de bu meselede yapılması gereken her ne ise Meclis adına yapılma gayreti içerisinde, bunu göstermesi adına kıymetli olabileceğini düşünüyorum ama bir yandan da özellikle kamu kurumlarını tartışırken toplumu da huzursuz ve rahatsız etmeyecek bir usulün, üslubun oluşturulması adına da bir tereddüt taşıyorum. İyi tartışmak lazım diye düşünüyorum.

Malumunuz, konu geniş dediğiniz gibi. Sadece cinsel istismar değil, duygusal istismar gibi 5 farklı konu var uluslararası sözleşmelerde aşağı yukarı tariflenen. Mutlaka bu konulara da temas edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani, Meclisin bize yüklediği görev... Başta cinsel istismar olmak üzere diğer istismarlar da var. Bu anlamda da çalışmanın neticesinde ortaya çıkacak raporun aslında Türkiye'deki çocuk istismarı adına geniş, kapsamlı, doyurucu bir rapor olması gerektiği kanaatiyle perspektifin de buradan kurulması gerektiği görüşünü taşıyorum.

Çok teşekkür ediyorum.