| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 18 .11.2014 |
VAHAP SEÇER (Mersin) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, Sayın eski Komisyon Başkanımıza, Bakanımıza, değerli arkadaşımıza başsağlığı dilemek istiyorum. Kentinizde gerçekten bizim de son derece üzüldüğümüz bir maden kazası sonucu vatandaşlarımız hayatını yitirdi. Umut ediyoruz bir daha böyle acı günler yaşamayız.
Sayın Bakan, önemli bir yatırım bakanlığı bakanlığınız. Sunumda da verdiniz, 2003-2014 yılları arasında yaklaşık olarak ulaşım, haberleşme, toplam 186,5 milyar TL gibi bir yatırım söz konusu. Bunlardan da aslan payını kara yolları almış, demir yolları ikinci sırada geliyor.
Önümde Avrupa Birliğiyle mukayese rakamları var. 2012 yılı verilerine göre karasal ulaşımda yolcu taşımacılığının yaklaşık yüzde 93'ü, yük taşımacılığının ise yüzde 81'i kara yoluyla gerçekleştiriliyor Avrupa'da. Bu oran bizde yolcu taşımacılığının yaklaşık yüzde 95'i kara yolu, yük taşımacılığının da yüzde 98'i. Dolayısıyla bunları incelediğinizde belki yolcu taşımacılığı konusunda bir nebze rakamlar birbirine yakın ama yük taşımacılığı konusunda demir yolları ortalaması Avrupa Birliğinin, örneğin yüzde 81. Bu, bizde yüzde 95 civarında yük taşımacılığında. Bu, gerçekten irdelenmesi, üzerinde kafa yorulması gereken rakamlar.
Şimdi, sunumda da söylediniz. Demir yollarına yatırım yapmamız gerekiyor. Özellikle Türkiye'nin ekonomik potansiyelini düşündüğümüzde Türkiye'nin lojistik, stratejik önemine baktığımızda -coğrafyaya- üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke. Yalnız tabii ki istediğimiz ölçüde lojistik anlamda gelişmişliğimiz söz konusu değil. Ben Mersin milletvekiliyim. Örneğin, Mersin -hep duyarım- önemli bir lojistik il ama yeterli yatırımlar yapılamadı. Şimdi, tabii ki çok ivedi bir şekilde, özellikle demir yolu taşımacılığına bizlerin yatırım yapması gerekiyor. Az önce güzel bir örnek verdiniz. Mersin'den Çin'e bir ürünün nakliyesiyle sizin ilinizden benim ilim Mersin'e nakliyesi daha pahalı yani Çin'e daha ucuza ihraç ürünlerimizi gönderebiliyoruz. Dolayısıyla bu sıkıntıları aşmak lazım. Dolayısıyla demir yollarında önümüzdeki on yılda projeksiyonunuz tam olarak, net olarak nedir? Belki sorular yanıtlanırken bu cevapları da bulacağız.
Şimdi, kara yollarına da önemli yatırımlar yapmışsınız. İyi, güzel de şimdi bu Bakanlık özellikle yatırım bakanlığı olduğu için, işte altyapılar yapılıyor, üst yapılar yapılıyor, çok büyük rakamların döndüğü alanlar ve oturduğunuz koltuk çok zor bir koltuk. Yani biz muhalefet olarak da haklı olarak tabii ki birçok bu yatırımlarla ilişkili hangi şirketlere, konsorsiyumlara ihaleleri veriyorsunuz, neler oluyor? İşte, Sayıştay raporlarında onlarca bulgular var. Arkadaşlarım da bunları dile getirdi. Örneğin, benim de ilgimi çekti. Bugün de önemli bir gazetemizde burada ekonomi muhabiri arkadaşımız güzel bir haber yapmış. Örnek olarak da Bakü-Tiflis-Kars demir yolunu göstermiş, Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi demir yolu bağlantı hattını göstermiş. Şimdi, burada kamu ihale mevzuatından kaynaklanan bir konu var. İşte, ihaleler bir bütün hâlinde veriliyor ama alavere dalavere, işte, içinde birtakım oyunlar var. Siz biliyorsunuz, zaman kaybetmemek için bu haberi de okumuşsunuzdur.
Şimdi, şunu merak ediyorum. Bu ihale mevzuatından kaynaklı bir şey ama bizim bürokratların eli armut mu topluyor? Yani göstere göstere gelecek, bir şirket koca bir bakanlığı, kurumunu, bürokrasisini, mühendisini, uzmanını göstere göstere ters köşeye yatıracak amiyane tabirle, aldatacak. Bunu kabullenmek mümkün değil.
Şimdi, sıkıntı şu Sayın Bakan: İktidarda kim olursa olsun, bir kere bu tip bakanlıklarda biraz hakkaniyetli olmak lazım. Nihayetinde size emanet edilen paralar benim param, çocuğumun parası, sizin çocuğunuzun parası, bu ülkenin parası yani bu vergilerden toplanan kaynaklar siz de alıyorsunuz, bir yerlere veriyorsunuz. Maalesef 17-25 Aralık sürecinde gerçekten çok iğrenç şeyler ortaya çıktı. İşte, dinlemeler... Bunları bir montaj olarak bir kenara bırakıp atamayız yani bunlar gerçek dinlemeler. İşte, havuz medyası oluşturuldu. Kimler bu havuz medyasına para aktardı? Bunlar sizin Bakanlığınızdan da ciddi projeleri alan, o konsorsiyumda yer alan firmaların sahipleri. Bunları inkâr edemeyiz ve milletin anasına sinkâf yaptı. Milletin anasına sinkâf yaptı o parayı verirken. Şimdi, bu derecede aşağılık bir yapıyla siz mücadele etmek durumundasınız. Dolayısıyla bunları açmak durumundayız. Çok güzel. Sayın Çetin'e de takıldım, sunumunuzu çok beğendi, dedim ki: Sen bu sunumu beğendiysen Sayın Çetin, hakikaten Sayın Elvan güzel işler yapıyor. Bizim sizden bir endişemiz yok. Yeni bu Bakanlığa geldiniz, sizi de tanıyoruz kişisel olarak ama şimdi geriye dönük de birçok burada tartışılacak konular var.
Şunu söylemeye çalışıyorum: Yol yapmakla bitmiyor. Şu kadar bin kilometre duble yol, işte bölünmüş yol, havaalanı ya da demir yolu ağı döşemekle bitmiyor. Astarı yüzünden pahalıya gelen yatırımlar var. Dolayısıyla, dediğim gibi, bunlar bizim kesemizden çıkan konular.
Şimdi, geçtiğimiz süreçte Türkiye'de bu dinleme konuları çok tartışıldı. Şimdi, sizin de yine Bakanlığınıza bağlı bir konu bu Sayın Bakan. Geçtiğimiz dönem selefiniz Sayın Yıldırım'ın 2009 yılında Meclis kürsüsünden bir konuşması var, hatırlıyorum, o dönemde de milletvekiliydim, dedi ki: "Yanlış işiniz, yasal olmayan işiniz yoksa dinlenmekten korkmayın." Nokta nokta devam ediyor. Daha sonra yine telefon dinlemeleri konusunda, bu da 2011 yılında: "Halkın bir korkusu yok, vatandaşlarımız rahat olsunlar. Zaten sonuç da onu gösteriyor. Tabiri caizse, millet paso konuşuyor." diyor. Yani şunu demek istiyor: Aslında dinlemelerin farkında Sayın Bakan ama diyor ki: "Ama yanlış bir işiniz yoksa..." Dolayısıyla iğne gelip size dokunmamıştı o zaman yani canınızı acıtmamıştı ama o gün baktığınız perspektif farklıydı dinleme olaylarına. 17-25 Aralıktan sonra şimdi siz de feryat ediyorsunuz. Benim Sayın Cumhurbaşkanının o feryat figanları şu anda kulaklarımı çınlatıyor: "Namussuzlar, kriptolu telefonu dahi dinlemişler." Ya da buna benzer sözler.
Peki, siz TİB'le ilgili ne gibi tasarrufta bulunuyorsunuz? Yani kapatacak mısınız? Basına yansıyan, kamuoyuna yansıyan bazı çalışmalar yaptığınızı biliyoruz. İşte, personel konusunda tasarrufta bulunacaksınız, hatta daha ileri gidip TİB'i feshedip görev ve yetkilerini MİT'e devredeceğiniz yönünde birtakım iddialar da var. Bu konuya açıklık getirmenizi diliyorum.
Ayrıca, tabii ki dinlemeler yurt içinde karargâh kurmuş birtakım unsurların yaptığı işlem ve eylemlerle de bitmiyor. Uluslararası dinlemeler de bu ara yaygın. İşte, Alman istihbaratının bizi dinlediği yönünde, sizin de bu konuda kabul edilemez, "Özellikle bir müttefikimiz bunu yapıyorsa bu kabul edilemez..." Kabul edilir ya da edilemez, demek ki geldiğimiz telekomünikasyon, teknoloji düzeyinde bunlar olabilecek şeyler. Bu konuda ne gibi tedbirler alıyorsunuz, bunu bilmek istiyorum.
Geçtiğimiz haziran ayında torba yasa çalışmaları sırasında yine siz orada oturdunuz, "İnternet düzenlemesi" olarak tabir ettiğimiz birtakım yasal düzenlemeler yaptık. O dönemde de yani bunu yapmayın...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
VAHAP SEÇER (Mersin) - TİB'in erişimi engellemesi ya da trafik bilgilerini toplaması gibi birtakım düzenlemelerin Anayasa Mahkemesinden dönebileceğini söyledik. Aslında, bunun hem Anayasa'ya aykırı hem de çağdaş hukuk normlarına aykırı, iletişim özgürlüğüne aykırı bir uygulama olduğunu ya da düzenleme olduğu uyarısında bulunduk. Netice itibarıyla, biz haklı çıktık, Anayasa Mahkemesine gittik, böyle bir sonuç ortaya çıktı.
Avrupa Birliği raporunda da buna yönelik birtakım eleştiriler var Sayın Bakan sizlere. Bilmiyorum, herhâlde getirmişler, danışmanlarınız bu konuda size bazı değerlendirmeler yapmışlardır. Burada dikkatimi çeken bir konu var, onu sormak istiyorum, diyor ki: "İnternet sitelerinin orantısız kapsam ve sürelerle yasaklanması devam etmiştir. Ağustos ayında Türkiye'de 50 binden fazla İnternet sitesine erişim sağlanamadı ve bu sitelerden sadece 6 bin tanesinin mahkeme kararıyla engellendiği bildirilmiştir." Peki, geri kalan 44 bin adet erişimin engellendiği düşünülen yani erişemediğimiz sitelerin siz mahkeme kararı olmadan, hukuksuz bir şekilde erişimini mi engellediniz? Sizden bunu öğrenmek istiyorum.
Biliyorsunuz, üst geçitler Türkiye'de kara yollarında çok risk taşıyor. Arkadaşlarımız bunu soru önergeleriyle dile getirmişler. Benim de gerçekten her zaman televizyon ekranlarından dehşetle izlediğim bu kazalara ilişkin ne gibi tedbirler alıyorsunuz? Gerçekten, işte, ölümcül kazalara sebebiyet veren, aklımın almadığı bu kazalarla ilgili değerlendirmelerinizi almak istiyorum.
Sürem de bitiyor.
Yöresel yani seçim bölgeme ilişkin bazı konulara temas etmek istiyorum, önemli bir bölge.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
(Oturum Başkanlığına Sözcü Vedat Demiröz geçti)
BAŞKAN - Sayın Seçer, toparlayın lütfen.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Şimdi, Sayın Bakan, Mersin-Adana arasında Çukurova Havalimanı Projesi var. Bu bizim için muhteşem bir proje ama çok uzun yıllardır yani sizin iktidarınızdan ya da iktidara geldiğiniz 2002 sonundan önce de, 1990'lı yıllardan beri konuşulan, üzerinde çalışılan bir proje, bir projeksiyon. Çok umutlu bir şekilde, 15 Aralık 2011'de yapılan ihaleden sonra hızlı bir şekilde bunun tabii ki süreçte yer teslimi yapıldı, sözleşmeler imzalandı, 2016 yılında da bitireceğinizi söylediniz bu çalışmalarınızı ama bir hafriyat çalışmasından sonra, maalesef, geçtiğimiz haziran ayında çalışmalar durdu, şimdi havaalanı da maalesef, hayvanların otladığı bir alan hâline geldi. Nedir, orada gelişmeler nedir? Bu konuda bilgi edinmek istiyorum.
Şimdi, Mersin-Tarsus arası 22 kilometre, 23 kilometre bir mesafe ve o mesafe de Mersin -Tarsus Organize Sanayi Bölgesinin -hem birinci hem ikinci- bulunduğu hinterlant. Çok yoğun bir trafik var, inanılmaz bir trafik var. Orada yük taşıtları, orada otomobiller, orada yolcu taşıma araçları; dolayısıyla özellikle sabah ve akşam trafiği inanılmaz korkunç bir noktada. Orada çok ivedi bir çalışma yapmanız lazım, bir proje yapmanız lazım. Yolu mu genişleteceğiz, yeni bir yol projesi mi yapacağız...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) - OSB'nin otoyola bağlanması, değil mi?
VAHAP SEÇER (Mersin) - Ona da geleceğim, o ayrı. Mersin-Tarsus arasında -ilgili arkadaşlarım bilir- mevcut D-400 kara yolu artık taşımıyor, o hattı taşımıyor; onu genişletme çalışmaları ya da bir ilave yol çalışması ve buna bağlı olarak, sizin söylediğiniz gibi, OSB'ye direkt inecek bir otoban bağlantısı yok. Bu konuda gerekli açıklamalarınızı isteyeceğim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Seçer, lütfen toparlayın, oraya da gelin, OSB'ye de gelin bir an önce.
Son bir dakika, beş dakika uzattım.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Sayın Bakan, Mersin'de deniz yolu taşımacılığıyla ilgili de bir çalışma var mı, bir projeksiyon var mı? Bu konuda sizden bilgi bekliyorum.
Bütçenizin hayırlı olmasını diliyor, teşekkür ediyorum.