KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, Sayın Bakan; gerekçede de gayet açık ve net. Biraz önce aslında iki fıkra eklenmesini önermek suretiyle üçüncü fıkrayla terörle mücadele kapsamında, gene 26'ncı Dönem boyunca bu terörle mücadelemize de yardımcı olması düşüncesiyle, milletimizin de bizden bu yönde talebi olması hasebiyle bir üçüncü fıkra önerisi getirmiştik. Bununla birlikte, dördüncü fıkra önerisiyle de başbakan ve bakanlar hakkında... Başbakanlar ve bakanlar hakkında yolsuzluk iddiaları başta olmak üzere kamuoyunda tartışılan, bizim de yeri geldikçe ifade ettiğimiz pek çok husus var. Bu reddedildiği için de oraya yeniden girmek istemiyorum ama burası gerçekten önemli.

Bakın, şimdi, terörle mücadele yürütüyoruz. Biz parti programımızdan başlayarak 2011, 7 Haziran, 1 Kasım tüm seçim beyannamelerimizde, demin de vurguladığım gibi, özellikle teröre bulaşmış milletvekillerinin Anayasa'nın 85'inci maddesi kapsamında bir dokunulmazlık zırhına sahip olmaması gerektiğini düşünüyoruz ve bunu kalıcı olarak Anayasa hükmü hâline getirebilmek için -biraz önceki konuşmamda da ifade ettim- 2012 yılında grup başkan vekillerimizin teklifi var. Esasen doğrusu da budur ama bizim kalıcı olarak bir Anayasa değişikliğini teklif etme noktasında yeterli sayımız yok. Burada da bir geçici düzenleme yapıyoruz yani biz Anayasa'ya bir geçici 20'nci madde ekliyoruz ve diyoruz ki şimdiye kadar gelen dosyalarla alakalı olarak bunları yargı mercilerine iade edelim. Hatta biraz önce kabul edilen, AKP grubunun sayın milletvekillerinin verdiği önergeyle o süreyi biraz daha da kısmış oluyoruz yani kabul edildiği tarihe getiriyoruz. Hâlbuki teklifin orijinal hâlinde nasıldı? Söz gelimi, tam da verilen önergenin gerekçesinde olduğu gibi, bunun kabulü referandumla şayet mümkün olursa ve bu referandum gene söz gelimi üç ay sonra, beş ay sonra yapılırsa bu beş aylık süreçte gelecek olan -özellikle ifade etmekten de imtina etmiyorum- HDP'li milletvekillerinin teröre bulaşmış olanlarıyla ilgili fezlekeler de bu Anayasa değişikliği kapsamında dokunulmazlık dışında kalabilecekti ama biraz önce sunduğunuz ve kabul ettiğiniz önergeyle o üç ayda, beş ayda, ne kadarsa o süre, o süreçte gelecek olan dosyaları da korumuş oluyoruz. Bizim yaklaşımımızsa... Bakın, çok özel bir dönemden geçiyoruz. Daha önce de ifade ettim, terörle mücadele edilir, müzakere edilmez, mütareke edilmez. Bunlar 22 Temmuz 2015'e ne yazık ki böyle gitti hadi. 22 Temmuzdan beri Türk devleti yapması gerekeni yapıyor, terörle mücadele ediliyor ve bunun da uzantıları her gün "kürdistan" laflarıyla, her gün "Sayın Öcalan" söylemleriyle, bilmem neleriyle milletimizde ciddi bir vicdani rahatsızlığa sebep oluyorlar. Hepimiz orada sabırlarımızı zorlayarak bunları takip ediyoruz. Burada siz de AKP milletvekilleri olarak, Hükûmet olarak yeri geldiğinde -varlığı, doğruluğu ayrı tartışılır ama- cumhuriyet tarihinin en önemli bir terörle mücadelesinin yapıldığını söylüyorsunuz. Madem öyle, bakın, ilk teklifimizi kabul etmediniz başbakan, bakanlar, vesaire olduğu için ama en azından bu teklifimiz, bu önergemiz kabul edilirse 26'ncı Dönem boyunca terörle mücadele kapsamında ve sadece terörle bağlantılı olarak -öyle her suçla ilgili de değil ve kalıcı olarak da veremiyoruz gelen teklifin niteliğinden dolayı yani kısmi kalıcıya evirebilecek şekilde- 26'ncı Dönem boyunca gelebilecek bu noktadaki fezlekeleri de dokunulmazlık zırhının dışında tutalım. Önergemizin özü, özeti bundan ibarettir.

Bakın, tarihe karşı sorumluyuz, milletimize karşı sorumluyuz. Bu önergemizin özellikle kabul edilmesini talep ediyorum ve vicdanlarınızın takdirine bırakıyorum.

Teşekkür ediyorum.