KOMİSYON KONUŞMASI

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum Başkan.

Bu şirketin ne işe yaradığını anlayan var mı? Bizler de dâhil olmak üzere, Divana da soruyorum hem iktidar hem muhalefet milletvekili arkadaşlara da soruyorum: Bu şirket ne iş yapar? Önce buna bir bakmak lazım. Bu şirkete ihtiyaç var mı? Bence yok, buradan aslında bir tavsiye kararı çıkartıp bu şirketin kapatılması gerekiyor. Ne bu yönetim kuruluna ihtiyaç var ne de arkada sıralanan bürokrat arkadaşlara ihtiyaç var, bence bu arkadaşların devletin değişik kurumlarına nakilleri yapılabilir ve orada daha verimli işlerde kullanılabilirler. Bu kadar zengin bir devlet değiliz bir defa. Onlar bu işten ekmek yiyor anlamında söylemiyorum, devletteki kurumların daha verimli hâle getirilmesi için söylüyorum.

Şimdi, bir örnekten yola çıkarak, bu kurumun gerçekten işe yaramadığını ama bir amaç için kullanıldığını hep beraber burada göreceğiz. Şimdi, bu kurum ne yapıyor? Aslında Özelleştirme İdaresi özelleşecek bazı şeyleri bu kuruma devrediyor. Arsa, bina, liman gibi tesisleri bu kuruma devrediyor ve kurum da uzmanlık alanıymış gibi, bir gayrimenkul yatırım şirketiymiş gibi ya da bir liman şirketiymiş gibi ya da bir enerji şirketiymiş gibi aklınıza gelen her şey var ama yeterli personeli de olduğunu düşünmüyorum çünkü her konuda uzman bir kurum hâline dönüştürülmüş. Personeli olmayan ama her konuda uzman, her konuyu bilen, hatta bunları pazarlamasını, fiyat tespitini, takdirini yapabilecek bir kurum hâline dönüştürülmüş. Öyle düşünüyoruz. Yani baktığınız zaman işlevselliğine böyle bir kurumu hayal ediyor insan ama maalesef böyle değil. Şimdi bunlar bir liman ihalesi yapmışlar. Nerede? İnebolu Limanı ve Hopa Limanı. İki limanı Grup 1 diye birleştirmişler ve ihaleye çıkmışlar. Bu ihale tarihi 30 Kasım. Bu ihaleyle ilgili 4 tane firma şartname almış. Ne almış? Ekol almış, CE-KA almış, Çelikler almış, Eti Bakır AŞ ve Elon, 5 firma şartname alıyor. Bu 5 firmadan 4'ü ihaleye giriyor, birinde ihale kalıyor -adı önemli değil, A şirketi, B şirketi, C şirketi- bu iki limanı satın alıyor. Bir kişi şartnameyi almasına rağmen ihaleye girmiyor arkadaşlar, Eti Bakır. Eti Bakır'ın biliyorsunuz değil mi kime ait olduğunu? Bilen var mı içinizde? Söyleyeyim mi? Sonra burada "Yok, söylemeyin." falan demeyin bana.

TAHİR ÖZTÜRK (Elâzığ) - Söyle, söyle.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Cengiz İnşaat. Doğru mu?

Şimdi, tamam, buraya kadar bir problem yok. Almayabilir, şartname alır, ihaleye girmeyebilir. Bunda da hiçbir problem yok.

Arkadaşlar, bu ihale yenileniyor. Yenilenirken, iki tane liman satıyorduk, birden peşine bir arsa ekledik, ikinci arsayı da ekledik, üçüncü arsayı da ekledik, bir grup yaptık. Diyebilirsiniz ki bu arsalar İnebolu'da limanın hemen yanında bir konteyner parkı için, bir tır parkı için kullanılabilir çünkü limanlardaki en büyük sıkıntı nedir? Konteyner parklarının, tır parklarının, yani araç parklarının olmaması, yani limanın işletme alanının dar olması diye düşünebilirsiniz. Bu da değil.

Bakın, şimdi, size arsaların nerede olduğunu söylüyorum. Bir tanesi Boğaz manzaralı bir arsa, İstanbul'da. Bu arsa Ortaköy'de bulunuyor. 964 metrekarelik bir arsa arkadaşlar bu. Şimdi iki tane İnebolu ve Hopa'daki iki tane, limana İstanbul'dan Boğaz manzaralı bir arsa ekledik. Bu yetmedi. Hemen peşinden Göktürk'te bir arsa ekleniyor, İstanbul'un Eyüp ilçesine bağlı 6 dönümlük bir arsa ekleniyor. Bu da kesmedi. Mazıdağı'nda bir arsa. İkisi de İstanbul'da. Hadi dedim, orada belki bu limanı alan şirket oraya bir genel müdürlük, İstanbul'da finans merkezi diyoruz, tüm şirketlerin genel merkezlerin olduğu yer, yürütüldüğü yer diyoruz, İstanbul'da arsa ihtiyacı doğabilir. Belki buradan da bakıyorum, yani böyle pozitif düşünmeye çalışıyorum, iyi tarafından bakmaya çalışıyorum. Bu da Mardin'de.

Mehmet ağabey, sen biliyor musunuz burayı?

MEHMET AKYÜREK (Şanlıurfa) - Fosfat yatağı.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Mazıdağı'nda.

TAHİR ÖZTÜRK (Elâzığ) - Fosfat yatakları var, evet.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Fosfat yatakları var, orada bir Mazıdağı Fosfatları Sanayi ve Ticaret AŞ var. Kime ait arkadaşlar? Cengiz İnşaata ait. Ve ne kadar bir arazi biliyor musunuz? 950 bin metrekare. Bu torbanın içine konan arazi. Fiyatını falan konuşmuyorum ihalenin. Burada yapılan işin ne kadar etik olduğunu konuşmaya çalışıyorum, anlatmaya çalışıyorum. Daha kötü ithamlarda bulunmak istemiyorum asla. İşte fesat karıştırmışsınız, Cengiz'e peşkeş çekmişsiniz falan demek de istemiyorum arkadaşlar. Şimdi, bir ihale iptal ediliyor. Liman ihalesi ya, ihaleye üçüncü bir liman eklediniz, kabul derim. Yani bunda ne var, Haydar Akar, bunu niye eleştiriyorsun diyebilirsiniz, 4'üncü limanı eklediğiniz, diyebilirsiniz. Bir Ortaköy'de, bir Eyüp'te, bir tane de Mazıdağı'nda ve ilk ihale 9 Ekimde, 30 Kasımda ikinci ihale yapılıyor ve ikinci ihaleye, yanılmıyorsam iki firma -tam hatırlamıyorum- giriyor. Rakamını falan konuşmayacağım ve Eti Bakır, Cengiz İnşaat bu ihaleyi alıyor arkadaşlar. Bu ihaleyi alıyor. Ne diyeyim ben şimdi? Yani konuşuyoruz, bir şey söyleyince de bunun işte herkesin serbestçe ticaret yapabilmesinden bahsediyoruz, özel sektörün önünün açılmasından bahsediyoruz, teşviklerle desteklenmesinden bahsediyoruz. Ya bu ülkede desteklenmesi gereken sadece bir kişi, milletin anasına küfreden bir herif mi? Arkadaşlar, ben olsam, bu ihale şartları yüzde yüz doğru olsa bile, sizin yerinize kendimi koyuyorum, samimi söylüyorum, şartlar ne olursa olsun, nasıl yapılacaksa, kanunsa kanun, bu ihalenin iptal edilmesi lazım.

OKTAY ÇANAK (Ordu) - Nasıl yapacaksınız?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bilmiyorum, yani yöntemini siz bulun arkadaşlar ya. Bulun, Allah aşkınıza bulun ya! Yani hakikaten üzülüyorum, içim yanıyor ya! Vicdanım... Yani "Haydar Akar çok konuşuyorsun" diyorum kendi kendime, bazen sorguluyorum. Yani hiç mi içiniz, vicdanınız sızlamıyor bu işlere, hiç mi bir şey düşünmüyorsunuz, hep mi doğru bu adam? Bakın, Cerattepe'nin ihalesine de gittim. Kendi şirketine aldırttı, iş ilanlarını bile kendi şirketine verdirttirdi. Bir başka şirketine aldırttı, iş ilanlarını Cengiz İnşaat verdi. Geçtim her tarafını ya, yani şurada bu olabilir mi arkadaşlar? Nasıl bir yönetim tarzıdır ki iki tane limana üç tane arsa ekliyorsunuz Türkiye'nin her tarafında? Nasıl bir devlet memurluğundan bahsediyorsunuz arkadaşlar? Ya, bakın çok özür diliyorum, size bir şey söylememek için kendimi zor tutuyorum. Hiç kimse bana bunun haklı olduğunu iddia edemez burada, hiç kimse, bir Allah'ın kulu. Kur'an-ı Kerim'i okuyan, Allah'a inanan, inancı olan hiç kimse bunun bana haklı tarafını gösteremez. Eğer inanç dudaklarda değilse, kalpteyse, beyindeyse bunun haklı tarafını gösteremez bana. Gösteren varsa hiçbir şey söylemiyorum. Bugünden sonra da bu Komisyona gelmem, bunun bana haklılığını ispat eden, ticari yönden, ahlaki yönden, siyasi yönden, etik yönünden. Ya böyle bir ahlaksızlık olabilir mi Başkan? Bunu kabul etmek mümkün değil? Hangi kurumu denetliyoruz, nasıl denetleyeceğiz bu kurumu? Nasıl bu kurum hakkında pozitif bir şey söyleyeceğiz, olumlu bir şey söyleyeceğiz? Mehmet ağabey, Allah aşkına söyle, yüz defa umreye gittin, söyle Allah aşkına! Bunun bir ahlaki tarafı var mı ya? Pes denir. Başka bir şey söylemeyeceğim. Hiç bu kadar sinirlenmedim. Hiç bu kadar sinirlenmedim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Teşekkür ederim.

Başka bir şey söylemiyorum. Sorularım vardı, sormuyorum bu soruları çünkü bana verecekleri ahlaki, etik bir cevap yok diye düşünüyorum.