| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) ve bağlı ortaklıklarının 2013 ve 2014 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 21 .04.2016 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Evet, gündüz söylemiştik.
TKİ'den alınıyor ve EÜAŞ'a veriliyor maden ocaklarının bir kısmı, burada da sıkıntılar çıkıyor. Belki Genel Müdür bunu biz yaptık, denetledik diyecek ama işletmecilik TKİ'nin bu konudaki tecrübesi çok uzun yıllara dayanıyor. Belki de TKİ bu madeni işletmiş veya hizmet alımı veya redevans usulüyle yapmış olsaydı, belki Soma'yı örnek göstereceksiniz ama daha iyi denetleyebilir. Siz gösterirsiniz şimdi benim bu temize karşı "Soma'da madem niye beceremediler." diyebilirsiniz. Bir defa, EÜAŞ'ın madenleri işletmesi doğru değil, TKİ gibi bir kurum varken bu kuruma bu madenin döndürülmesi lazım.
İki: Oradaki olay, raporlarda, önceki raporları, Sayıştay raporlarını okursanız, önceki yılların Sayıştay raporlarının tümünde geçiyor, birkaç kez bu şirket uyarılmış. Bu Ciner grubuna ait bir şirket -Habertürk'ün falan var ya böyle, yandaş medya, havuz medya diyoruz, ona ufak bir vurgu yapayım, tırnak açayım burada- ona ait bir şirket. Ha, ben şimdi doğru olan şeyleri söylemeye çalışıyorum. Biraz evvel araçlar için düşündüğüm doğru, o doğruydu onu söyledim. İki yıl önce de aynı şeyi söyledim, şimdi de onu söylüyorum: EÜAŞ'ın bunu işletmesi doğru değil, orada tamamen şirket kusurlu. Daha önce yapılan incelemelerde, raporlarda bu şekilde, bu yöntemle kazı yapıldığı takdirde büyük olaylara gebe olacağı ve ciddi hasarlar oluşacağı ifade edilmiş, buna rağmen oradaki işlem devam etmiş. Şimdi, şirket burada yüzde 100 kusurlu. Şirketin yüzde 100 kusurlu olduğu bir yerde devletin yaklaşık dört yıllık bir üretim kaybı var ya da termik santralin çok düşük kapasiteyle çalışması var. Her ne kadar Genel Müdür "Bir başka sahadan getirdiğimiz kömürle çalıştırıyoruz." dese de A termik santralini daha çok besliyor B'yi besleme şansı çok fazla yok. Onun için de çoğu zaman zaten raporlarda -biraz sonra üretim saatlerini verirse- yüzde 30 kapasiteye ulaşıp ulaşmadığını da bilmiyorum, genelde emre amade bekletiliyor falan, bu şekilde yönetiliyor. Burada şirket yüzde 100 kusurlu, devletin üretmesi gereken, termik santralin çalışması gereken devletin kaybı çok büyük. Aslında bunu çok uzatmadan bu sözleşmenin feshedilmesi gerekiyor. Feshetmek için bütün şartlar oluşmuş ama maalesef Türkiye'de mahkeme süreçleri de çok uzun sürüyor. Bana göre -Genel Müdür çok umutlu ama- bir on yıllar daha bunu konuşacağız gibi geliyor bana bu davayı, bu üretim sürecine geçebilmeyi konuşacağız. Bununla ilgili birtakım önleyici de mahkeme sürecini önleyici tedbirler de alınmalı. Artık sözleşme maddelerinin birçoğu gerçekleşmiş, olumsuz gerçekleştikten sonra şirketin, aynı şeyde olduğu gibi, yine örnek vereyim, TTK'da olduğu gibi, Zonguldak'ta olduğu gibi, HEMA'da olduğu gibi üç yıllık hazırlık sürecini on yıla çıkartıp mahkemeyle daha da uzatmaya çalışması gibi, burada da bunlar gerçekleşir ve devletin büyük kayıpları olur burada. Ben şimdi size sesleniyorum, iktidar tarafına sesleniyorum: Bunun da bazı kanun maddeleriyle önlenmesi gerekiyor arkadaşlar, gerçekten devlet kaybediyor burada kimse değil. O şirket falan kaybetmiyor, şirket düşündüğü o duygusal tarafını evet, belki kazanamıyor ama devlet çok büyük...
TAHİR ÖZTÜRK (Elâzığ) - Şirket de kaybediyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ya, o belki kurtulduğuna seviniyor bazen, işte Soma Holding Soma'da kaza yaptı ama taş kömüründe de 4 milyarlık teminatını geri istiyor, o da mahkemeye verdi, yirmi dört aylık süreci otuz aya çıkarttı falan... Usul ve yöntem aynı samimi söylüyorum, bu şirketlerde, devletin maden işinde çalışan şirketlerde, özel şirketlerin usul ve yöntemlerinin hepsi birbirine benziyor. Kanunlara arkadan dolanmak, açık taraflarını bulmak, kendi lehlerine sistemi nasıl işletebilecekleri üzerine müthiş kafa yoruyorlar. Bizim de bunların bu şekilde açıkları yakalayacak düzenlemelerden daha çok, devletin gelirlerini koruyacak, milletin hakkını koruyacak yöntemler ve kanunlar geliştirmemiz gerekiyor. Bunu çözemezsiniz, bakın, ben çok uzun süre milletvekilliği yapmayı düşünmüyorum ama devlette 65 yaştan emekli olunuyor ya, eğer 65 yaşına kadar giderseniz bunun çözülmediğini göreceksiniz. Burada genç arkadaşlarıma söylüyorum: Uzun yıllar KİT Komisyonunda bu konuşulacak. Bunun çözümü mahkemelerle, bu yöntemle değil; bunun çözümü kanunlarla arkadaşlar. Sözleşmeler gereğini yerine getirmiyorsa gerekeni yapacaksın diyorum.
Teşekkür ediyorum.