KOMİSYON KONUŞMASI

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Çok Değerli Komisyon Başkanım, Değerli Bakanım, siyasi partilerimizin değerli milletvekilleri, değerli basın mensupları; Komisyonumuzun toplantısına hoş geldiniz, ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, burada birçok konuşmacı daha biz usul tartışması yaparken konunun gündemiyle ilgili birçok söz söyledi. Tabii, bu, önemli bir konu. Sadece bir parti için ya da bir milletvekili için değil, burada dokunulmazlıkla alakalı olarak birçok partiden ve birçok milletvekili arkadaş açısından da önemli. Çoğumuz hukukçuyuz burada ve yıllardır da hukuk fakültelerinden sonra da doktora yapmış profesör olan Mithat Hocam gibi, Mustafa Hocam gibi aramızda hocalarımız var. Hepimiz biliyoruz ki usul olmadan şey yürümez. Biz önce ceza usulü okuduk sonra ceza özel hükümleri okuduk, medeni usul ondan sonra medeni hukuk.

Şimdi, bir odada hem milletvekilleri hem danışmanlar hem hiç tanımadığımız kişiler hem basın, kameralar, hakikaten bir kargaşa görüntüsü var. Bu bize yakışmayan bir görüntü. Dolayısıyla İç Tüzük açık Değerli Başkanım. Başkanın İç Tüzük'e göre düzeni sağlaması lazım.

Tabii, bu danışmanlık müessesesi de böyle bir gelenek de değil zaten son on beş yirmi senenin bir uygulaması. Yani bundan önce cumhuriyetimizin ilk yıllarında ve sonraki dönemlerinde bir danışman yoktu. Yanılmıyorsam 87'de sekreterle başladı, sonradan danışmana geldi.

Ha, şu olabilir mi Sayın Sancar'ın belirttiği noktada? Bir uzman çağrılabilir mi Komisyon Başkanı tarafından? Ama İç Tüzük açık. Önce düzeni sağlayalım, İç Tüzük'te konuşmamıza başlayalım, esasa geçelim eğer gerekirse, talep olursa uzman ya da başka teknik yardımcı olacak olan Komisyon Başkanımız tarafından çağrılır diye düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum Başkanım.

Bir an önce de esasa geçelim.