MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Sayın Başkan, Mithat Hocanın söylediklerine tabii ki aynen katılıyorum yani İç Tüzük'ü okuyorsunuz ısrarla fakat bildiğiniz üzere, sonuçta Parlamentoda komisyon çalışmalarında İç Tüzük'ün açık düzenleme yapmadığı hâllerde uzun yıllara dayalı ve yayılan bir teamül vardır. Biz daha önce de Anayasa Uzlaşma Komisyonu dışında buraya da geldiğimizde... (Gürültüler)

BAŞKAN - Arkadaşlar, duyamıyoruz Meral Hanım'ı.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Evet, lütfen...

BAŞKAN - İşte neden böyle onu saptamaya çalışıyoruz.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - İşte ona üçlü önerimiz var Sayın Başkan yani şu anda, geçen toplantılara -Etik Kanunu da dâhil- buradaki toplantılara danışmanlarımızla birlikte geldik, hiçbir engelleme olmadı. Yani, ben Anayasa Komisyonunda olabilirim ama bütün milletvekili arkadaşlar bütün toplantılara, gittikleri bütün komisyon toplantılarına danışmanlarıyla beraber giderler ve bu konuda İç Tüzük'te bir hüküm arandığına hiç şahitlik etmedik yani Parlamento tarihinde de böyle bir durum yoktur; bu birincisi.

İkincisi; yer sıkıntısını en önemli gerekçe olarak ifade ediyorsunuz anladığım kadarıyla ama biz üçlü bir öneride bulunduk. Dedik ki: Bir; bu görüşme, dokunulmazlık meselesi şu anda Türkiye'nin en önemli gündem maddesidir çünkü bir tek geçici maddeyle milyonlarca insanın iradesine müdahale etme, yargılama izni verme ve tümüyle -deyim yerindeyse- korsan bir düzenleme. Yani hiçbir hukuka uyarlı bir yanı yok.

BAŞKAN - Bunun esası konuşulur.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Ve doğal olarak halkın, toplumun, basının bunu izleme, kamuoyuna iletme gibi bir görevi var, halkın da haber alma hakkı var. Şimdi burada dokunulmazlık meselesi niye basın olmadan tartışılsın? Basının mutlak surette bu tartışmayı Türkiye kamuoyuna iletmesi gerekiyor. Bizim talebimiz bu birincisi.

İkincisi, bunun için buranın yeterli mekân olmadığının biz de farkındayız. İkinci madde olarak da dedik ki basın mutlaka kalmalı ve basın kalmasa da şüphesiz bu tarihe kaydedilen bilgiler. Yani şu anda bir darbe sürecini yaşıyoruz gerçekten. Anayasa Komisyonu, Anayasa'ya uygun tek kelimesi olmayan bir teklifle karşımızda.

BAŞKAN - Onu konuşacağız ama oraya gelmedik daha.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - Ve biz Anayasa Komisyonu üyeleriyiz. Biz bu tartışmaların mutlak surette izlenmesini ve bunun uygun, geniş, rahat bir mekânda olmasını öneriyoruz. Bu mekânı Meclis Başkanlığımız, sizler temin edebilirsiniz. Burada idare amirlerimiz de var, birçok milletvekili arkadaş da var. Yani bu tartışma böyle aceleye getirilecek, basına kapatılacak bir tartışma değil. Plan Bütçe Komisyonunu çok iyi biliyorsunuz, kapalı devre yayını var, danışmanlar giriyor, basın izliyor. Bizim talebimiz de birincisi, yeni bir mekân tespit edelim. Yani sizden talebimiz bu.

İkincisi, basın, sessizce tabii ki, yani görüşmeleri engellemeden bu toplantıları görüntülü olarak da -daha önceki şeylerde de talep etmiştik- izleyebilsin. Plan Bütçe ve Genel Kurul sürekli açık, yani herkes izleyebiliyor. Niye dokunulmazlık meselesi gibi bir mesele şeffaf olmasın. Neyi gizliyoruz? Halktan neyi gizliyoruz, neyi kaçırmaya çalışıyoruz. Yani burada gerçekten büyük bir kaygı ve korku var ve biz, bu korkunun bu şekilde asla çare bulamayacağını düşünüyoruz. Üçüncü talebimiz de danışmanlara ilişkin. Yani üçlü koyuyoruz talebimizi. Sizin gerekçeniz uygun, yani mekân uygun değil. Uygun bir mekân, basının içeri girmesi ve danışmanlarımızın. En kötü olasılıkla üçümüzün, yani her vekilin tabii danışmanı. Teknik işler, dosya alışverişi için de sağlıklı bir çalışma yürütmemiz için de grubumuzdan 3 danışmanın içeride kalmasını talep ediyoruz ve usul tartışması olmadan, talebimiz dikkate alınmadan, sizin emirlerinizle, talimatlarınızla...

BAŞKAN - Estağfurullah. Ne demek?

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - ...hele hele Adalet Bakanının olduğu bir ortama, yüzlerce milletvekilinin olduğu bir ortama, Emniyet müdür yardımcılarının ve polisin gelip basını çıkarmasını da Parlamento tarihi açısından büyük bir talihsizlik ve utanç olarak görüyoruz. Biz gördük nasıl çıkardıklarını. Bizim talebimizin kararı verilmeden tümüyle fiilî bir durum yaratılarak milletvekillerinin, Bakanın olduğu bir ortamda, neredeyse arbedeyle basın mensupları çıkarıldı. Bu, basın yayın özgürlüğüne de bir müdahaledir. Biz bunu kabul etmiyoruz ve talebimizi değerlendirmenizi istiyoruz.