ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Sayın Başkanım, çok değerli katılımcılar; tabii, vakit biraz geçti, havasız da bir ortam. Ben tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi denetlediğimiz kurum TRT; yani, denetim konusu da farklı çünkü TRT kömür üretmiyor. Yani, somut, elle tutulur, kantarda tartılır, işte, teraziye konulur, o anlamda bir ürünü yok. Yani, gerçekten her dönem, her zaman eleştirilebilir, nicelik, nitelik olarak, çok farklı bir şey, sanatsal, işte, müzik, sanatsal yapımlar, yani, buna benzer filmler. O yüzden, TRT'nin hem yönetimi hem de denetimi zor. Ama şu konuda özellikle bir hukukçu olarak bir hususu belirtmek istiyorum, kısmen Aziz Bey de değindiler: Şimdi, az önce değerli milletvekilimiz, şu an burada yok, "Efendim, yapılan soruşturmalar, duyumlar, yolsuzluklar..." deyip gitti. Şimdi, böyle bir cümle olamaz. Eğer bir soruşturma varsa zaten soruşturma yapılıyordur, bunun cezası ödenecektir. Yani, somut bir şey olmadan "duyumlar, soruşturmalar, yolsuzluklar" deyip insanları töhmet altında bırakmak hakikaten hem milletvekili olarak, çünkü biz bu toplumun seçilmişleriyiz, onları temsil ediyoruz, bize yakışmaz hem de bu insanları töhmet altında bırakmak olur. Bu yanlış bir üslup, farklı bir algı yönetimi.

Bir diğer nokta: Biz TRT'nin genel müdürü ya da yönetim kurulu başkanı değiliz, yani yerindelik denetimi yapamayız. Bunu TRT'nin yapması lazım. Tabii ki, az önce de belirtildi, hukuka aykırı fiiller varsa, ihalelerin nasıl yapılacağını Haydar Bey, biliyorsunuz; yani, eğer ihalede ihale mevzuatına aykırı bir durum varsa ki mevzuata ihalenin aynı bölümlerde yapılabileceğinin bölünmesi ayrı bir suçtur. Yani, dolayısıyla, burada suç olan bir şey suçtur zaten. Buna, gerekli hukuki mercilerde, gerekli cezaları alacaktır. O yüzden arkadaşlar, TRT, hepimizin üzerinde titrediği, çünkü TRT sıradan bir kurum değil, yani kâr etme amacı güden bir kurum değil, aynı zamanda kamusal bir kurum, gençliğimizi, çocuklarımızı ve toplumun, genel anlamda, manipüle edilmeden, ülkemizin millî menfaatleri, hepimizin ortak paydası olan haber alma noktasında yaşaması gereken ve çalışması gereken bir kurum. O yüzden, eleştirirken lütfen daha dikkatli ve insaflı olmamızda fayda var diyorum.

Bir diğer hususu özellikle belirtmek istiyorum. Yani, eşitlik ile adalet farklı kavramlardır. Şimdi, az önce bir soru sordu Sayın Sertel ve verilen cevabı beğenmediğini söyledi. Şimdi ben bir örnek verip, üzerinde fazla konuşulduğu için değinmeyeceğim, Erdoğan'la ilgili olarak. Şimdi, verilen cevapta da faaliyetten bahsedildi. Şimdi, dün gece, evvelsi gün Cumhurbaşkanımız Azerbaycan'daydı. Yani ben Azerbaycan'da beklerken bir de baktım Hırvatistan'la ilgili bir haber daha düştü. Yani, şimdi, efendim, Cumhurbaşkanının Azerbaycan ziyaretini verip de eşitlik ilkesi doğrultusunda Hırvatistan ziyaretini vermeyecek mi TRT?

Bir diğer nokta: Evet, TRT bir kamu kurumu ama aynı zamanda TRT haber yaparken mutlaka o haberin bir haber değeri olması lazım, güncelliğinin olması lazım, toplum tarafından algılanıp izlenebilir ve talep edilebilir olması lazım. Yani, lütfen, eleştirirken kategorik olarak eşitlemek olacak ya da söylediğim gibi, yani, bu sosyal, sanatsal, farklı elle dokunup somut olmayan bir şey olduğu için bu tür şeyleri daha dikkatli kullanmamız gerektiği kanaatindeyim.

Değerli Başkanım, değerli katılımcılar; bence de personel konusunda TRT'nin mutlaka adım atması lazım. TRT, yıllardır, yıllara dayalı olarak devlet sanatçısı, sanatçı ve bu anlamda birçok istihdam sağlanmıştır. Yıllara dayalı yanlış politikalar nedeniyle bugün hakikaten hantal bir hâle gelmiştir. TRT'deki alt komisyon toplantılarında...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bu dönemde alınanlara baksana. Bir de senin dönemine bak.

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Eğer bu dönemde de yapılmışsa yanlıştır. Bakın, yanlıştır ama şunu söyleyeyim: Eğer gemi batıyorsa, bakın Haydar Bey, eğer gemi batıyorsa gemiyi yüzdürmek için yeni tayfa da alınır, yeni mühendis de alınır, yeni kaptan da alınır. Bu, ayrı bir şeydir. Ama burada siz yanlış bir şeyi savunuyorsunuz. Şunu söylüyorsunuz, diyorsunuz ki: Neden TRT kendi personeliyle film üretmiyor, program yapmıyor? Bakın arkadaşlar, sanatçı saksıda yetişmez. Arkadaşlar, sanatçı saksıda yetişmez. Yani suyu verirseniz, toprağı verirseniz, güneşi de görürse öyle sanatçı olmaz, öyle bir sanatsal ürün de olmaz. Dolayısıyla, bugüne kadar ya da bundan önceki dönemde TRT'nin "sanatçı, şucu, bucu" diye yapmış olduğu kadrolar yanlış kadrolaşmalardır. Sanatçı, işte, bana, şöyle, sipariş üzerine TRT'de çalışan birisi şey yapmaz. Çok yetenekli olabilir belki ama ben böyle bir şey olduğuna inanmıyorum şahsen, bir hukukçu olarak, az çok bu işlerden de anlayan birisi olarak. Dolayısıyla, TRT, ülkemizin millî menfaatlerini -yani sadece reytingi değil- gözeterek, hepimizin menfaatlerini gözeterek, ülkemizin gelecekteki neslin yetişmesini de gözeterek, hangi sanatsal yapım, hangi film, neredeyse bunu alması lazım, hangi program eğer bizi daha iyi aydınlatacaksa TRT'nin bunun bedelini ödeyerek alması lazım.

Ben şu hususu da belirtmek istiyorum: Birçok kurum denetledik. Kömür çıkarıyor, satıyor, zarar ediyor, bazen şey yapıyor. Bunlar ayrı şeyler. Ama TRT'yi yöneten arkadaşlarımın, az önce de söylediğim gibi, mutlaka, biraz daha hassas olması lazım. Çünkü, TRT, elektriklerden alınan ve birçok kalemden gelen vergilerle de gelirini sağlıyor. O yüzden, ben, başta Genel Müdürümüz olmak üzere, bu hassasiyete hem dikkat ettiklerine hem de bundan sonra dikkat edeceklerine inanıyorum.

Bir diğer nokta: Biz, tabii, güncel olarak da ben teşekkür etmek istiyorum. Az önce de söyledim, eleştirilebilir TRT, eleştirilemez bir kurum değil. Ama, şahsen, ben, son birkaç senedir TRT'de ilk defa haberleri açarken hem TRT World'u İngilizce bilmememe rağmen ne oluyor diye, az çok dünyadan bağlandığı zaman, hem de TRT Haberi izliyorum, sporunu izliyorum ve çocuklarımla beraber, eşimle beraber oturup gönül rahatlığıyla film seyredebiliyorum. Ben, bu anlamda, bu yapımları artırılmasını rica ediyorum, talep ediyorum.

Ben özellikle TRT Genel Müdürünün şahsında tüm TRT'de çalışanlara başarılar diliyorum, gayretler diliyorum.

Bu anlamda da tüm basın mensuplarımıza da iyi çalışmalar diliyorum. Tekrar, Komisyonumuzun yaptığı incelemenin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Teşekkür ederim.