| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 17 .11.2014 |
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, basınımızın değerli mensupları; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Evet, Sayın Bakan, siz geç oldu tabii, diye düşündünüz herhâlde ama gündüz saatlerinde başlayan bakanlıkların bütçeleri çok yaman geçiyor. Burada Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak biraz şanslı olduğunuzu da biz de belirtelim çünkü sonuçta bunlar önemli konular ve o önemli konulara ilişkin olarak da düşüncelerimizi belirtmek ve Türkiye'nin gençlik ve spor politikalarının daha iyi idare edilmesini istemek bizim de hakkımızdır.
Tabii, Bakanlığınızın iki temel görev alanı var, isminden de anlaşılacağı üzere, gençlik ve spor. Şimdi, önce gençlik kısmında birkaç şey söyleyeyim: Ülkemizde 15-24 yaş grubunda bulunan genç sayısı 12,7 milyon kişi olup toplam nüfusun yüzde 16,6'sını oluşturuyor baktığınızda. Bu genç nüfusun toplam nüfusa oranı açısından bütün Avrupa Birliği ülkeleriyle kıyaslandığında en yüksek oranlar, Türkiye bu açıdan gerçekten de genç bir nüfusa sahip. Tabii, genç nüfus yapısının bir taraftan bakınca iyi bir şey olduğu söylenebilir, yani ülkeye bir demografik fırsat penceresi sunar ama diğer taraftan, genç nüfusu eğitebilmek, eğitim sonrası istihdam piyasasına sokabilmek onları ve uygun bir kazançla hayatına devam edebileceği bir iş sağlamak önemli. Bakın, devletin 2015 yılı programında, resmî belgelerinde de bu konudaki eksiklikler ve sorunlar şöyle özetleniyor: "Gençlerin iş gücüne katılımının düşüklüğü -bunlar sorunlar- eğitimden iş gücü piyasasına geçişte yaşadığı sıkıntılar, işsizlik oranlarının yüksek olması ve temel becerilerdeki eksiklik sorunu önemini korumaktadır." ifadesinde bunlar gerçekten bu alandaki önemli sorunlar. Birkaç rakamla da isterseniz bunu somutlayalım: Türkiye İstatistik Kurumunun rakamlarına göre genel işsizlik oranı 2013 yılında Türkiye'de yüzde 9 iken genç işsizliği oranı yüzde 17,1; neredeyse 2 katı. En son 2014 Ağustos -bugün hanehalkı iş gücü anketi açıklandı- orada ise işsizlik oranı 10,3; genci işsizliği oranı da yüzde 18,9. Burada ilginç bir gelişme de var tek yılı itibarıyla da baktığınızda. 2013'ten 2014 Ağustosuna kadar işsizlik oranı 1,3 puan artarken genç işsizliği oranı 1,8 puan artmış yani aslında genç işsizlik oranının zaten zaman içinde devamlı yükseldiğini görüyoruz.
Gene bir rakam vereyim. Genç nüfus içinde, bu 15-29 olarak Kalkınma Bakanlığının hazırladığı program rakamları, istihdamda ve eğitimde yer almayanların oranı, 2012 yılı için söylüyorum, Türkiye'de yüzde 29,2. Bu oran OECD ülkelerinde yüzde 15'miş, tam 2 katı. Yani, toplumun, gençlerin yüzde 30'u ne eğitimde yer alıyor Sayın Bakan ne de istihdamda. Tabii, bunlar çok ciddi rakamlar ve bu konuda çok önemli adımların atılmasını ve acilen gerekli tedbirlerin alınmasını gerektiriyor.
İşin spor kısmına geçersek, tabii, sporun bir yaşam tarzı olarak halka benimsetilmesi ve halk nezdinde de bunun daha geniş bir çerçeve içinde ele alınmasına ihtiyaç var, büyük önem arz ediyor bu. Bu yüzden de halkın spora olan ilgisini artıracak ve onları spor yapmaya teşvik edecek ve daha sağlıklı yaşam alanı sağlayacak proje ve kampanyaların hızlı biçimde hayata geçirilmesine ihtiyaç var. Tabii, sporda bakıyoruz... Biraz sonra rakamları da gene -sizin verdiğiniz rakamlar, gene buradaki rakamlar da var- vereceğim. Sporda baktığınız zaman, amatör sporlarla da uğraşanlarda, profesyonel sporlarda da bir artış gözüküyor hem sporcu sayısında hem antrenör sayısında ama burada daha çok futbol, basketbol gibi popüler spor alanların ağırlığı çok fazla; onları çıkardığınız zaman diğer spor alanlarında, spor branşlarında ciddi bir gelişme Türkiye'de yok ya da çok yavaş bir gelişme var. Şimdi, ben o açıdan şu rakamları söyleyeyim isterseniz: Türkiye'de lisanslı sporcu sayısı 5,5 milyon olarak ifade ediliyor. Spor kulübü sayısı 12.981, sizin sunuşunuzda 13.050'ydi. Antrenör sayısı da 174.803. Bunlar hangi spor dallarında faaliyet gösteriyor yani bunun ayrıntısını öğrenmek istiyorum. Futbol, basketbol, okçuluk -hangi alanlar varsa- yüzme, kürek, onu bilme ihtiyacı var. Buradan da zaten o çarpık tablo ortaya çıkacak. Özellikle futbolun çok domine ettiği, çok ağırlığını verdiği bir alan var.
Gene bir alan sporda, tabii, sporcu yetiştirmek antrenör diye ama spor hekimi konusu da önemli. Bu alanda da Türkiye'nin ciddi bir problemi var Sayın Bakan. Türkiye'nin spor hekimi sayısı kaçtır, bu rakamı sizden öğrenmek isterim, ihtiyaç ne kadardır ve bu konuyla ilişkin olarak yaptığınız, yürüttüğünüz çalışmalar var mıdır? Bunun da önemli olduğunu düşünüyorum.
Diğer bir konu, 6360 sayılı, biliyorsunuz, büyükşehir belediyeleriyle ilgili Kanun çıktığı zaman orada, 17'nci maddede bir hüküm kondu, o hüküm şöyle: "Belediyelerin sporu teşvik amacıyla yapacakları nakdi yardım, bir önceki yıl genel bütçe vergi gelirlerinden belediyeleri için tahakkuk eden miktarın binde 7'sini geçemez." hükmü var. Daha önce böyle bir hüküm yoktu. Birden bire belediyelerin amatör spor kulüplerine yapacağı desteği binde 7'yle sınırlandırdınız.
BAŞKAN - Sadece amatör değil ama o, sadece amatör diye bir sınırlama yapmıyor, "spor" diyor.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Spor açısından ama daha çok yani amatör açısından. Diğerleri de veriyor. Ya, senin dediğinse daha vahim zaten o zaman. O hem yani hem spor için... Toplam binde 7 veriyor, daha vahim bir tablo çıkıyor. Ben de şunu söylüyorum yani bu rakamın...
BAŞKAN - Hayır, onu demiyorum. Demek istediğim, spor kulüpleri çok büyük sıkıntı yaratıyor da belediye için.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sıkıntı yaratıyor ama özellikle amatör spor kulüpleri açısından yani profesyonel, hepsine ayırdığı para belediyenin Sayın Bakan, binde 7. Yani, binde 7 rakamı çok düşük bir rakam, neden böyle bir sınırlama getirildi? Yani, şunu biliyoruz biz: Bu profesyonel spor kulüpleri az çok ayakta duruyor ama bilmiyoruz ki amatör spor kulüpleri güçlükle ayakta duruyor. E, şimdi burada yani sonuçta bu da önemli. Gençleri kahve köşelerinden kurtaran, zararlı alışkanlıklardan koruyan ve sosyal fayda sağlayan özellikle amatör spor kulüplerinin bu şekilde, bu çıkan yasayla görevlerini yerine getirmesi güçleşmiştir. Nede, buna ilişkin olarak böyle bir düzenleme konusundaki fikriniz nedir? Buna ilişkin bir çalışma yapıyor musunuz? Çünkü, bize birçok belediyemizden, birçok amatör spor kulübünden bu konuda talep geliyor. Bu binde 7 rakamının değiştirilmesi ya kaldırılması ya da bunun en azından, yüzde 3 mesela makul bir rakam. Yani, sonuç itibarıyla amatör spor kulüpleri eğer yaşasın istiyorsak bu desteği sağlama ihtiyacımız var.
Son bir konuya değinmek istiyorum. Sayın Çam da biraz önce konuşmasında değindi, bu İzmir'de yaşanan stat krizi Sayın Bakan: Yani, bu önce İzmir Alsancak Stadyumu biliyorsunuz olası bir depremde yıkılma tehlikesi olduğu gerekçesiyle sezonun başlamasına bir hafta kala kapatıldı, arkasından da şimdi İzmir Atatürk Stadyumu da bakıma alındı. Yani, böyle bir şey olabilir mi? Yani, şu anda çok ciddi sıkıntı var. İzmir'deki spor kulüpleri, Göztepe, Altay, Altınordu maçlarını oynayacak stat bulamıyor. Biliyorsunuz, en son Göztepe, bu stadın bakıma alınması neticesinde Pazarspor maçı için 511 kilometre uzaktaki Sakarya'ya gitmek zorunda kaldı. Yani, bir takım kendi sahasında oynayacağı maçı başka bir yerde oynuyor, 500 kilometre uzakta oynuyor.
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Beşiktaş da öyle.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - E, bunun maddi külfeti nedir, bununla gittiği zaman taraftar nasıl gidecek buraya? Yani, bunlar ciddi problemler, bunların hepsinin öngörülmesi...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Biz her hafta gidiyoruz. Biz de aynı sıkıntıyı çekiyoruz.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - E, tamam, siz de söyleyin işte, ne güzel söylüyoruz.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hayır, hayır, katılıyorum yani.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Tabii, tabii, çok önemli yani. Bu kadar iş bilmezlik olur mu? Birisi zaten şey olmuş. Alsancak Stadyumu uzun zamandır da tartışıldı. Bir ara AVM mi olacak, olmayacak mı. Daha önceki senelerde bütçede sizden önceki bakana da sorduk bu konuları, hep konuşuyorduk. Yani, bu açıdan da şimdi ciddi bir problem var. Maç oynayacak yer yok. Dün de İzmir'deki taraftarlar toplandılar, binlerce taraftar İzmir'de, Sayın Bakan, dediler ki: "Atatürk Stadyumu açılsın." Bir an önce açılmasına ihtiyaç var yani yapılacaksa da bakım başka bir sezon arasında yapılırdı. Alsancak Stadı yerinde dönüştürülsün ve Göztepe ile Karşıyaka'ya yapılacak statlara da bir an önce başlansın talebinde bulundular. Zaten bize sunduğunuzda da 2014 yılında, Nisan ayında başlandığı söyleniyor burada, bu tabloda, tabloya baktım. Göztepe için yapılacak İzmir Stadyumu Aralık 2015'te, öbürüyse, Karşıyaka'daki ise Temmuz 2016 diye rakam söylüyor. Bunların da zamanında bitmesini bekliyoruz ve tabii, bunun belli bir zamanı olacak ama öncelikle acilen de İzmir'deki spor kulüplerinin maç yapması için de bu stadyumun acilen tekrar açılmasına ihtiyaç var. Bu konuda gene düşüncelerinizi de almak isterim.
Teşekkür ediyorum. Ben de bütçenizin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Saygılar sunuyorum.