İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar, Sayın Bakan, Gençlik ve Spor Bakanlığımızın değerli bürokratları, değerli basın emekçileri; hepinizi ben de saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, ben Sayıştay raporlarına girmeyeceğim, mükerrerlikten olabildiğince kaçınacağım ama nedendir bilmiyorum, biraz Gençlik ve Spor Bakanlığımız herhâlde şanslı, her yıl gecenin ilerleyen saatlerine kalıyor, geçtiğimiz yıl da böyle olmuştu.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI AKİF ÇAĞATAY KILIÇ (Samsun) - İzzet Bey, şans mı bu?

İZZET ÇETİN (Ankara) - Onun üzerinde koştur koştur, beş dakika vesaireyle konular geçiştiriliyor. Esasında belki diğer bakanlıklar gibi değil ama çok önemsenecek bir bakanlık bence çünkü "Gençliği olmayanın geleceği olamaz." gibi böyle beylik lafları ederiz de nedense Gençlik Spor Bakanlığına katkımız diğer bakanlıklar kadar olamıyor.

Gerçekten gençlik çok önemli yani çocuklukla erişkinlik arasındaki geçiş döneminde Bakanlığınız sadece -özellikle faaliyet alanlarına bakıldığı zaman- üniversite gençliğiyle ilgiliymiş gibi gözüküyor; yurt sorunu, burs sorunu en öne gelen sorunlar. Onun dışındaki gençliğe bakıldığı zaman tabii ki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının, Çalışma Bakanlığının, özellikle Millî Eğitim Bakanlığının görev alanlarına giren gençlere yönelik sorumlulukları var fakat siz özellikle üniversite gençliğiyle ilgilisiniz.

Şimdi burada bakıldığı zaman gençlerin yurt sorunu var dedik, burs sorunu var dedik. Hakikaten yurt sorununu, istenilse, Türkiye Cumhuriyeti devleti onu bir yılda çözebilir. Neden istenmez, ben onu bilmiyorum. Örnek olarak vereyim, bu kadar şatafata ve lükse düşkün olmasak ve böyle bir kaçak saray yapmamış olsak o kaçak sarayın parasıyla Türkiye bir yılda yurt sorununu kökünden temizler. Burslar da tabii ki 300 liraya kadar çıkmış, öğrencilere yetecek oranda belki katkı yapılıyor ama onu da çözebilmek mümkün.

Tabii ki siz gençliğin hem ruhsal hem de bedensel olarak sağlıklı olmasını düşünüyorsunuz, bunun için spor tesisleri yapıyorsunuz. Pek çok icracı bakanlıkta olduğu gibi burada da özellikle çöken pisti yapan şirketle ilgili basına yansıyan ve son on-on iki yıllık dönemde 10 milyar lirayı aşan inşaat yani tek tek sıralanmış, onlara girmeyeceğim. Böyle bir şaibeli şirketin yapmış olduğu yapıların herhâlde gözden geçirilmesinde yarar var. Sadece sizin döneminizle ilgili değil bu söylediklerimiz. Yani, Sarıdağlar İnşaat, onun da adını vereyim basında çıktığı için.

Sayın Bakan, bir de ben geçtiğimiz yıl, geçtiğimiz yıl değil, daha bu yıl Cumhurbaşkanlığı basketbol kupası sırasında basında yine çıktı, arkadaşlardan değinen olduysa, mükerrerliğe kaçtıysam özür dilerim. Cumhurbaşkanı gelecek diye önce Konya'da yapılacağı, daha sonra yeri belli olmadı ama satılan biletten çok daha fazlasının bloke edildiği ve AKP'li gençlerin oraya getirilerek Cumhurbaşkanına yönelik bir protesto olmasın diye böyle bir tedbir alındığına ilişkin basına, kamuoyuna yansıdı, bunları okuduk. Böyle bir tutum sporun ne kadar siyasallaştığını göstermesi açısından son derece ilginç. Böyle bir olayın yaşanmaması gerekir. Yani, ne bileyim, bloke edilmesi, mesela bu konuya ilişkin olarak hem Fenerbahçe hem de Karşıyaka spor kulüplerimizin yöneticilerinin açıklamaları var. Karşıyaka Spor Kulübümüz diyor ki mesela, basına yansıdı: "Hele ki gelmedi, biletler satışa sunuldu, bizim de taraftarlarımız stada girme olanağı buldu." Basın şeyleri önümde.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI AKİF ÇAĞATAY KILIÇ (Samsun) - Yalanlandı.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Bilemiyorum yani yalanlattırılmış da olabilir, baskı imparatorluğu epeyce ileri bir safhaya vardı.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI AKİF ÇAĞATAY KILIÇ (Samsun) - İzzet Bey, cevabını vereceğim.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Neyse...

BAŞKAN - Sayın Çetin, akşamın bu saatinde...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Bunlardan daha önemlisini söyleyeceğim Sayın Bakan, bakınız, bunu gerçekten söylemezsem kendimi vicdanen rahatsız hissederim. Şimdi, siz tabii ki hem yurtlarımızda kalan öğrencilerimizin ruhsal gelişimleri için birtakım çalışmalar, çabalar yapacaksınız, birtakım onların ihtiyaçlarını gidermesinin mücadelesini vereceksiniz ama bakın, bir şey okuyayım size: "Sevgili öğrencilerimiz, Eş Seçimi, Evliliğe Hazırlık, Bilgilenelim ve Bilinçlenelim Semineri'ne hepiniz davetlisiniz. Tarih: 17/11/2014 Pazartesi"

ERTUĞRUL SOYSAL (Yozgat) - Nesi yanlış bunun?

İZZET ÇETİN (Ankara) - YURTKUR Çayeli Ahmet Mesut Yılmaz Yurdunda 17 Kasım Pazartesi günü 18.30'da Eş Seçimi ve Evliliğe Hazırlık Semineri düzenlenecek. Yurt Müdürü Ayhan Aydın eğitim seminerinin YURTKUR bünyesinde ilk defa gerçekleştirileceğini ve destek görmesi hâlinde ülke genelinde uygulanacağını söyledi. Ayhan Aydın üniversite öğrencilerinin bu önemli seminere katılmalarını beklediklerini de sözlerine ekledi, "Kadın nasıl seçilir?"e hadisli yanıt veriyor. YURTKUR'un hazırladığı seminer afişlerinin en üstünde "Kadın dört şey için nikah edilir: Malı, soyu, güzelliği ve dini. Sen dindar olanını seç ki elin bereket bulsun. Hadis-i Şerif" Resmi de burada. Yani, biraz herhâlde ciddi olmak gerekir, bu kadar siyasallaşmış, bu kadar dinimizi bu konulara alet edecek konuma gelmiş, kadını aşağılayan, kadını ötekileştiren, bir meta gibi gören bir anlayışın Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı bir Çayeli...

ERTUĞRUL SOYSAL (Yozgat) - Tam tersi, tam tersi.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Belki haberiniz yok böyle bir ilandan. Benim "Vay Türkiye'nin hâline." diyesim geliyor, kimlerin elinde yurtlar, kimlerin elinde gençler, kimlerin elinde öğrenciler.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Kızlara nasıl tavsiye var orada?

İZZET ÇETİN (Ankara) - Evet, kızlara bu semineri nasıl vereceksiniz? "Genç" dediğiniz zaman sadece erkek değil. Kızlar, onlar nasıl koca bulacak? Bir de onu Çayeli YURTKUR Müdürü yapsa ki aydınlansa bu insanlar.

Sayın Bakan, bunlar tabii ki sizin de hoşunuza giden şeyler değil ama kurumunuzda böyle bir şeyin olmasından herhâlde siz de üzüntü duyarsınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İZZET ÇETİN (Ankara) - Gereğini yapacağınıza olan inancımla bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.