AHMET AKIN (Balıkesir) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

Sayın Büyükelçim, sizin de belirttiğiniz gibi 2000 yılında kanunen onaylanmış ve esasen 1994 tarihli bir anlaşma. Türkiye'de 2000 yılında onay prosedürünü tamamen tamamlamıştı. 1998 yılında düzenlenen Enerji Şartı Konferansı'nda anlaşmanın ticaretle ilgili hükümlerinde gerekli değişiklikler yapılmış ve Dünya Ticaret Örgütü kurallarına uygun hâle getirilmiş ve aynen dediğiniz gibi, ticaretin serbestleştirilmesi amaçlanmış. Bu, enerjiyle ilgili olan ekipmanlar da sonradan dâhil edilerek biraz daha kapsamı genişletilmiş.

Türkiye, enerji ham maddeleri ve ekipmanları konusunda, bizim bildiğimiz kadarıyla ithalatçı bir ülke. Özellikle enerji ekipmanlarının yerli üretimine yönelik destek ve teşvikler getiren düzenlemeler bizde mevcut. Yenilenebilir enerji ekipmanlarını da ağırlıklı olarak ithal ediyoruz ancak yerli üretimi de desteklemeye gayret gösteriyoruz. Bu anlaşma, enerji ekipmanlarının yerli üretimi üzerinde nasıl bir etki yaratacaktır? Bir taraftan "Bu ekipmanlar yerli üretilsin." derken, diğer taraftan ithalatını kolaylaştırıcı bir düzenleme bu alanda yatırım yapanları olumsuz etkileyebilir mi?

Özellikle güneş ve rüzgâr enerjisi ekipmanlarının yerli üretimini biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak çok önemsiyoruz. Zaten enerjide dışa bağımlılık oranımız da çok yüksek düzeylerde. Bu bağımlılığımızı azaltacak olan yenilenebilir enerji yatırımlarında ekipman ithalatını kolaylaştırarak bağımlılığımızı daha da artırmak doğru mudur? Enerji Bakanlığından temsilcimiz de tam buradayken bu soruları yöneltmek istedim.

Teşekkür ederim.