| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğünün 2013 ve 2014 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 07 .04.2016 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Arkadaşlar, sizinle bir gerçeği paylaşayım: Beş yıldır KİT Komisyonunda ilk defa böyle bir olaya rastlıyorum. Niye böyle bir olaya rastlıyorum? Şimdiye kadar teftiş ve soruşturma açılmasını Sayıştay isterdi. Yine, burada Sayıştay ikinci bir soruşturma ve teftiş açılmasını talep ediyor. Yine, Sayıştayın talebi veya kurumun usulsüzlüklerle ilgili bir teftiş yapılması gerektiğinde talepleri ilgili bakanlıklarca, kendi teftiş kurulları yoksa -bu kurumun kendi teftiş kurulu yok- ilgili bakanlık kurumlarınca teftiş ediliyor. Müfettişler görevlendiriliyor, konu hakkında o müfettişlerin şeyleri alınıyor, araştırma yapması, teftiş etmesi isteniyor. Sonuçta da bir rapor hazırlanıyor.
Şimdiye kadarki Sayıştay raporlarında, tümünde bu raporlar ilgili bakanlık teftiş kurulu tarafından "İnceleniyor, incelenmiyor, devam ediyor." şeklinde yer alır ve teftiş sonucu beklenir. Oradan çıkacak sonuca göre de, eğer bir suç unsuruna rastlanmışsa cumhuriyet savcılıklarına, rastlanmamışsa da ya tekrar bir teftiş ya da isteyebiliyordu. Burada garip bir olay olmuş, bir teftiş raporu hazırlanmış. Hazırlayan bakanlık Tarım Bakanlığı, değil mi?
ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ MÜDÜRÜ UĞUR ERDEM - Evet efendim.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tarım Bakanlığının müfettişleri hazırlamış bu teftiş raporunu. Nedir? Süt fabrikasındaki usulsüzlüklerle ilgili bir sıkıntı oluşmuş. O günkü yönetim demiş ki: "Biz teftiş istiyoruz." Sayıştay da istememiş bu teftişi, yönetim istemiş teftişi. Nedir? Süt fabrikasına giriş çıkışlarda gariplik var, depo stokları tutmuyor, girenler çıkanlar belli değil ve bununla ilgili teftiş istenmiş. Teftiş yapılmış, ikinci bir teftiş daha yapılmış bu teftiş yapılırken yani kamu kurumunda görevli veya Tarım Bakanlığında görevli müfettişlerin teftişi dışında bir de özel teftiş yaptırılmış.
ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ MÜDÜRÜ UĞUR ERDEM - Bağımsız denetim kuruluşlarınca.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bağımsız denetim kurumuna bir teftiş yani özel bir teftiş yaptırılmış. İkisinin de bu teftiş sonuçlarında aşağı yukarı örtüşen bulgular var fakat garip bir şekilde, ilk defa karşılaşıyorum... Ha, bu arada 2 tane suç duyurusunda bulunmuş cumhuriyet savcılığına, iki ayrı suç duyurusu var cumhuriyet savcılığına, dava açılmış. Şimdi, garip olan ne biliyor musunuz? Şimdiye kadar Sayıştay raporlarında bu teftiş kurumlarının yaptıkları teftişten sonra dava açılmışsa şöyle geçer: Dava sonucuna kadar... Sadece dava sürecini anlatır Sayıştay raporları ve dava sonuçlanana kadar da beklenmesi yani konu mahkemeye intikal etmiş.
Şimdi, 2014 Sayıştay Raporu'nun 18 ile 24'üncü sayfalarında geçiyor bu. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Teftiş Kurulunca hazırlanmış. 13/7/2015 tarihli ve 45/2015-3-3-2-3 sayılı Disiplin Soruşturması konu edilmiş, tamamlanmış ve yargıya intikal etmiş suç duyurusu olarak. Bir teftiş raporuna Sayıştayın müdahalesi söz konusu burada. Sayıştay müdahale ediyor teftiş kurullarına. Okuduğumda hayretlere düştüm. Tek tek, şık şık, madde madde Sayıştay bu tespitlerin çürütülmesi veya olumsuz veya yanlış olduğu konusunda tespitler yapmaya çalışıyor. Ve başka bir teftiş ekibince de incelenmesi talep ediliyor burada; edilebilir, bu talep yapılabilir, ayrı konu ama konu, aslında Sayıştayın yargıya intikal etmiş bir konuda yargı sonucunu beklemeden o teftiş raporuna bir hâkim, savcı gözüyle bakıp, o 2 kurumun yapmış olduğu teftişin olumsuzluğu şeklinde bir rapor düzenlemiş buraya ve sayfalarca yer almış.
Bir: Burada konu yargıya intikal etmiş olduğu için Sayıştay denetçilerinin, Sayıştay Başkanlığının izni olmaksızın... Sayıştay Başkanlığı "Bu inceleme için izin var." diyorsa lütfen izninizi de talep ediyoruz biz burada. Bu konuda inceleme yapması ya da yapılmış, tamamlanmış, yargıya intikal etmiş bir teftişi kendisi inceleme konusu yapması kanunen mümkün değil. Yargıya intikal etmiş, sanki daha yargının alanında görüşülürken siz müdahale ediyorsunuz oraya, "Boşuna görüşüyorsunuz." demek istiyorsunuz. Daha Sayıştay denetçilerinin yapılmış, tamamlanmış, yargıya intikal etmiş bir teftiş konusunda aksi yönde yetkisiz bir biçimde inceleme yaparak bunu TBMM KİT Komisyonuna sunmaları, bu yolla komisyonu yanıltmaya kalkışmaları görevi kötüye kullanmak anlamına gelir.
İki: Sayıştay denetçileri, yapılmış, tamamlanmış, yargıya intikal etmiş bir teftişin konusunda yeniden fiilî ve fiziki bir incelemede bulunmaksızın... "Gidip siz stokları saydınız mı?" diye biraz sonra soracağım çünkü siz bilanço üzerinden bir denetim yapıyorsunuz ama inceleyen kurumlar sadece idarenin hazırlamış olduğu bilanço üzerinden gitmiyorlar, müfettişler fiilî ve fiziki incelemeye yani ambar giriş çıkış kayıtlarına dayanan tespitler yapıyorlar. Bağımsız denetçiler de aynı şeyi yapmışlar ve burada ulaşılan bulgular çürütülmeye çalışılıyor Sayıştay tarafından.
Üç: Sayıştay denetçileri, soruşturmaya konu olan hususlarda daha önce TBMM KİT Komisyonu tarafından ibra edilmiş olmasının bu soruşturmayı haksız kıldığını ifade etmeye çalışıyor yine kitapta. Biraz evvel, öğleden önce başka bir kurum görüşürken ben size söyledim. Diyor ki: "KİT Komisyonunda biz bunu ibra ettik. Onun için, ibra edilmiş bir kurumu niye soruşturuyorsunuz?" Ama -ben burada "ama" diyorum- Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2008/3688, 2009/8853 sayılı Kararı'nda şunu belirtiyor arkadaşlar: "İbra, hukuki niteliği itibarıyla menfi bir borç ikrarıdır. İbra edilen işlemler hakkında, sonradan maddi bir hataya dayanılmadan ibradan dönülerek, ibraya konu işlemler hakkında dava açılması mümkün değildir ancak ibranın borçtan kurtarıcı sonucu doğurabilmesi, ibraya konu işlemlerin açıkça ortaya konulması, bilinmesi ve tartışılmasına bağlıdır. Somut olaylara gelindiğinde, mahkemece hükme dayanarak yapılan genel kurullarda alınan ibra kararları, davaya konu işlem açıkça görüşülerek, tartışılarak davacının bu nedenle uğradığı veya uğrayabileceği zarar ortaya konulup, genel kurul bu konuda bilgilendirilerek alınmış bir ibra kararı olmayıp, hiçbir konu üzerinde durulmadan, tartışılmadan alınmış soyut nitelikte ibra kararları olduğundan, bu şekilde bir ibranın sorumluları borçtan kurtarması mümkün değildir. Bu nedenle, mahkemenin genel kurullarda alınmış soyut ibra kararlarına dayalı olarak davacının sorumluluk davası ikame etme hakkının olmadığı yönündeki gerekçesi isabetli bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, Atatürk Orman Çiftçiliğine ilişkin Sayıştay Raporu'nun 18 ve 24'üncü sayfalarında yer alan tespit ve açıklamaların, görüşlerin Sayıştay denetim mevzuatına uygunluğu açısından incelenmek ve gereği yapılmak üzere Sayıştay Başkanlığına gönderilmesi gerekiyor." Sayıştay Başkanlığına gönderiliyor.
Arkadaşlar, bu sayfaları okumanızı tavsiye ediyorum. Bakın, ben buradan bir şey daha söyleyeyim, 21'inci sayfadan bir şey söyleyeyim: Öyle bir tespit yapıyor ki Sayıştay "...çünkü çalışma fark bulunacak şekilde kurgulanmıştır." diyor. Sayıştay diyor bunu yani müfettişler için diyor, bağımsız denetim yapan kuruluş için diyor. "...çünkü çalışma zaten fark bulunacak şekilde kurgulanmıştı." diyor.
Şimdi soruyu soruyorum Sayıştay: Bu tespiti yapmışsanız, bu çalışmaya katılan vatandaşlar, hem değerlendirme yapan, rapor hazırlayan bağımsız kuruluş hakkında hem de müfettişler hakkında suç duyurusunda bulundunuz mu? Bir itham var burada. Eğer gerçekten tespitleriniz doğruysa bunun gereğini yapacaksınız. 78'inci maddeye göre suç duyurusunda bulunabilirsiniz, kanunun 78'inci maddesine göre. Yaptınız mı bunu, bulundunuz mu?
Şimdi, bakın, endüstriyle uğraşanlar, kamuda görevliler, eğer bir üretim tesisi varsa mali anlamda onun bilançolara, tablolara yansıtılması için yıl sonunda stok sayımları yapılır. Stok sayımları neye göre yapılır? Ambar giriş fişlerine göre yapılır, ambar çıkış fişlerine göre yapılır. Kurum bir tespit yapmış, kurumda bir usulsüzlüğe rastlamışız süt fabrikasında. Çiğ süt alımlarında giriş fişleri ile çıkış fişleri uyuşmadığını, ambarda bulunması gereken yani üretilen üründe kullanılan yarı mamulün, mamulün oranları üzerinden giderek, fişleri kontrol ederek yapılan bir soruşturmayı bilanço üzerinden yaptıkları bir incelemeyle kapatmaya çalışıyorlar. Ben ilk defa rastladım, açık söylüyorum. Bilemiyorum, burada Mehmet Ağabey ne diyeceksin ama ilk defa böyle bir rapora rastlıyorum. Ve itham var burada, ithamın gereğini de yerine getirmemişler gördüğüm kadarıyla. Getirmişlerse özür dilerim ama burada bir şey de yok bu soruşturmayı yapan, bu kovuşturmayı yapan müfettişler. Çünkü, şöyle bir şey var -tanımıyorum, bilmiyorum kim olduklarını- sanki özellikle gitmişler ve olmayan bir usulsüzlüğü ortaya çıkarmak için 2 tane kurum -biri bakanlık kurumu, teftiş kurumu, diğeri de bağımsız denetim kurumu- onları o görevlerinden azlettirmek, kamuoyu önünde suçlu duruma düşürmek için bir rapor hazırlamışlar ithamı var burada.
Bir: Peki bunu yapmışlarsa, bu tespitiniz doğruysa bu arkadaşlar hakkında niye suç duyurusunda bulunmadınız?
İki: Böyle bir rapor hazırlamaya yasal olarak yetkiniz yok. Onun için de bunun, son olarak getirdiğim, Sayıştay Başkanlığına gönderilmesi konusundaki denetim mevzuatına uygunluğu açısından böyle bir talebim var. Doğru olacağını düşünüyorum.
Sonuçta, zaman zaman biz de burada talep ediyoruz, teftiş kurulu talep ediyoruz. Hatta, yine eski bir Enerji Bakanı KİT'lerde TEDAŞ, TEAŞ'a bir müfettiş soruşturması talebine karşı, bunu KİT üst komisyonunun karar vermesi gerektiği gibi yazılar da yollamıştı kurumlara.
Arkadaşlar, tabii ki soruşturma talep edeceğiz ama soruşturmayı yapan arkadaşlarımızın da bu soruşturma sonuçlarının güvenilirliği konusunda... Yanılgı ve hata da olabilir, hatayı kabul ediyorum ama mahkeme süreci başlamış. Sevgili arkadaşlar, bu raporla mahkemeye gitse mahkeme diyecek ki: "Sizin itiraz hakkınız ile bu suç duyurusu doğru değil. Sayıştayın böyle bir tespiti var." Sayıştay fiziki olarak da yapmamış bu tespiti; oturmuşlar, bilanço üzerinden yapmışlar, diğer arkadaşlar gitmişler ambar sayımlarını yapmışlar, giriş çıkış fişlerini kontrol etmişler. Böyle bir olayla karşı karşıyayız. Onun için de bu konuda Sayıştayın görevini yerine getirmediğini düşünüyorum. Bunun tekrar Sayıştay Başkanlığına gönderilmesi gerekiyor diye düşünüyorum Sayın Başkan.