HURŞİT YILDIRIM (İstanbul) - Evet, Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; alt komisyonda da konu çok derin olarak inceledik, yerinde de tespit ettik bazı hususları. Aslında buradaki şu anki genel görüşmelerde de diğer maddeleri de aslında müzakere ediyoruz gibi duruyor. Kurumdaki çalışan işçilerin emekleri gerçekten çok kıymetli, çok zor şartlarda çalışıyorlar. Buradaki arkadaşlarımızın alın terini önemsemek lazım. Kurum çok uzun zamandan beri zarar ediyor, gerçekten çok uzun zamandan beri zarar ediyor. Tabii, kurum korunması gereken bir kurum. Bunun iki temel sebebi var: Bir tanesi Zonguldak'ın sosyal hayatı ve istihdamının devam etmesi, bir diğeri de millî sebepler ve enerji politikamızla ilgili durumlar.

Ana tema, ana unsur kurumun istediği, işçi sayısının artırılması gibi bir sayı istiyor ama bunun yanında da mekanize modernizasyonla da üretimin artırıldığı gözüküyor. Şimdi, ta 1991'de, hatırlarsınız, rahmetli Özal'ın burayla ilgili tasavvurunda "Bilabedel veriyorum, 1 TL veriyorum." dediği zamanda dahi burada büyük bir sıkıntı oluşmuştu. Burayı şu anda dahi bedava vermiş olsak kimse almaz. Bunu verelim manasında söylemiyorum. Bu kurum bizim millî bir kurumumuz; mutlaka korumamız, kollamamız gerekiyor ama "Nasıl olsa zarar ediyoruz." teslimini de ben doğru bulmuyorum. Yani hem kurum yöneticilerinin hem bakanlık personelinin hem bakanlıktaki arkadaşlarımızın daha agresif, daha yaratıcı, daha her dakika zararı nasıl azaltırız mantığıyla çalışmasını ben bekliyorum. Kurumu sayfa sayfa biz alt komisyonda inceledik, bölge milletvekillerimiz de vardı, arkadaşlarımız da vardı. Şimdi ben yazı yazdım, bekliyorum, bu doğru bir şey değil. 750 milyon yıllık zarar ediyor, çok ciddi bir zarar. Bu zararın azalmasıyla ilgili bizim aslında saniyelerle yarışmamız lazım, dakikalarla yarışmamız lazım çünkü her dakika millî servetten, cebimizden gidiyor bu.

Tabii, kömür için "uyuyan güzel" diyorlar, burada çok büyük de bir rezerv var yani dünyanın en büyük rezervlerinden bizde bir tanesi. Açık ocak çalışması yapamıyoruz, kömür çok derinlerden çıkıyor, rekabet ortamımız zayıf, ithalattan daha fazla kömür temin ediyoruz gibi... Ne olursa olsun bizim kademeli olarak yıllara sari bu zarar miktarını hem Zonguldak için hem de millî duruşumuz için bunları azaltmamız gerekiyor. Burada siyaset, kurum, bakanlıklar; herkes ama herkesten bir iyileştirme senaryosunu bizim gelecek dönemde görmemiz lazım. Yani bir senaryoyu mutlaka görmemiz lazım. Çünkü zarar ede ede bu, sosyal bir faciaya da, Allah vermesin, sebebiyet verebilir. Bizin bundan kurtulmamız lazım diyorum.

Ben yine de emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.