KOMİSYON KONUŞMASI

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli Komisyon üyesi arkadaşlar; öncelikle hepimizin derdi, bu yasanın, bu kanunun çıkmasında bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir. Başından beri uyumlu bir çalışma yürüttüğümüz inancındayım. Ancak bir konunun da altını çizmemiz gerekiyor. Bugün yürütmeyi elinde bulunduran iktidarın iddialı söylemleri var, ekonomide ilk 10'a girmek gibi. Dolayısıyla bizim rakibimiz biz değiliz, biz dünya ekonomileriyle yarışmak zorundayız. Yani bizim ülkemizdeki patent sayısının, geçen yılla bu yılki Türkiye'deki patent sayısının artış oranı değil, dünyadaki artış oranıyla ben mukayese etmek isterim. Bu noktada dünyadaki 10 büyük ekonomi arasına girmeye çalışan ülkemizin uluslararası patent kurumunun 2015 raporuna baktığınızda, Türkiye'nin dünyadaki en büyük ekonomilerden biri olma iddiasının geride kaldığı, Türkiye'nin geleceği şekillendiren ülke ve şirketler gösterilen sayısal patent başvurusu sayısında ilk 20'ye bile giremediği görülüyor. Dünya Fikrî Mülkiyet Örgütü (WIPO) raporuna göre geçen yıl tüm dünyadaki patent başvurusu sayısı bir önceki yıla kıyasla yaklaşık 4 bin artarak 218 bin olmuş. Bu toplam içinde Türkiye'nin payında ise 163 artış var yani 1.016'da kalmış. Türkiye, en çok patent başvurusu yapılan ülkeler sıralamasında 21'inci sırada yer bulmuş. Patent İşbirliği Anlaşması (PCT)'ye 148 ülke taraf ayrıca bu kuruma. Yani burada konuşurken birbirimize bence doğru bilgileri aktarmalıyız. Amerika, Avrupa, Asya olarak baktığımızda, 57.385 patent başvurusuyla ülkeler sıralaması tepesindeki yerini koruyor Amerika. İlk 10'da, Amerika'yı Avrupa 6'yla takip ediyor, 6 firma var, Uzak Asya'dan 3 ülke var. WIPO, patent sayısı artışında, toplam başvuruların yüzde 43'ünü gerçekleştiren Asya ülkelerinin etkili olduğuna dikkat çekiyor bu arada. Diğer yandan, başvuru sayıları bir yıl içinde Finlandiya'da yüzde 12 geriliyor, Kanada'da yüzde 7 azalma oluyor. Türkiye'den en çok patent başvurusu yapılan alanlar arasında bilgisayar teknolojisi, dijital iletişim, elektrikli makineler tipi teknoloji alanları öne çıkıyor ama ne yazık ki bu noktada gerideyiz.

Şimdi, burada bardağın dolu tarafına bakıp iyimser bir harita çizip birbirimizi kandırabiliriz ama bardağın boş kalan tarafını nasıl doldurabiliriz muhalefetiyle, iktidarıyla, hep birlikte diye bakacaksak bunun masaya iyi yatırılması lazım. Yani çocuk doğmadan önce bu çocuğun röntgenini çekip çocuk sakat mı doğacak, ölü mü doğacak meselesinin teşhisini koyup, röntgenini çekip ona göre nefes alarak, zaman ayırarak, iyi inceleyerek çıkarmalıyız diye düşünüyorum. Bence sivil toplum örgütleri de, ülkemiz de bizden bunu bekliyor. Yani bir oldubittiyle gözden kaçırılacak bir şey değil. Bir art niyet aramıyoruz altında. Bu anlamda, bir alt komisyon kurulmasının ben kendi adıma çok faydalı olacağını düşünüyorum çünkü 194 maddeden bahsediyoruz sevgili arkadaşlar. Gerçekten, bu maddelerin her birisi tek tek irdelenmeli. Hepimiz sanayiden, ticaretten gelen insanlarız, zaman zaman bu sorunları yaşıyoruz. Ülkenin önünü açacak, ilk 10'a sokacak, ekonomide gerçek girişimleri yapacaksak kendimizle yarışmamalıyız, rakibimiz olan diğer sanayi kuruluşları, ülkelerle yarışmalıyız diye düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.