| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Siyasi Etik Kanunu Teklifi (2/1000) (Alt komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 21 .04.2016 |
MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Şimdi, bu müzakerelerin başından itibaren, özellikle buraya odaklanmak suretiyle bir tartışma yürütüldü. Alt komisyon çalışmalarında da uzun uzadıya tartışılan kısım da burasıydı.
Bir kurul var. Bu kurul oluşurken, işte, mevcut İç Tüzük'ümüz çerçevesinde olan ihtisas komisyonlarındaki temsil oranlarına göre mi bir kurul oluşacak yoksa biraz önce sayın vekilimizin ifade ettiği gibi, Anayasa Uzlaşma Komisyonundaki yaklaşımda olduğu gibi, bir eşit temsile dayanan bir nisap mı oluşacak? Bu noktada farklı tercihler var. Ben onları, hani, aykırılık ya da ne bileyim, ihanet filan, o çerçevede değerlendirmiyorum. Yani iktidar milletvekilleri, iktidar olmanın belki bir gereği olarak, özellikle ellerinde de İç Tüzük ihtisas komisyonlarıyla ilgili Meclisteki temsile göre çoğunluğun elde edilebilmesine imkân sağlayan düzenleme olmasını da nazara alarak, bunun da öyle olması gerektiğini savunuyorlar. Muhalefet milletvekilleri de doğal olarak, işte, bu eşit temsile dayalı olmak gerekir diye savunuyorlar. Bunların ikisi de aslında saygıdeğer yaklaşımlardır.
Ben, işin başka bir boyutuna da dikkat çekmek istiyorum. Ne yapıyoruz? Bir, siyasi davranış ilkeleri ya da kanunun adıyla siyasi etik kanunu ve ondan hareketle milletvekili etik kanunu çıkarıyoruz. Burada öyle çok büyük yaptırımlar filan da yok esasen. Bununla ilgili bir kurul var. Belki şöyle bile bakılsa "En alt seviyede sayı olarak temsil edilen siyasi parti grubundan" filan bile denilse, normalde problem olmaması lazım ama genel bir güven problemimiz var.
Öyle olunca, bunu eşit temsile bile cevaz vermeden, işte, temsil oranlarına göre, onu da millî irade savına dayandırmak suretiyle bir açıklama yapıp ona göre tutumumuzu belirliyoruz. Bize göre de, evet, ihtisas komisyonları hem İç Tüzük'te o yönde düzenlendiği için hem de gerçekten de öyle olması gerektiği için, yasama faaliyetlerinin daha olması gerektiği gibi yürüyebilmesi, daha elverişli yürüyebilmesi bakımından öyle olmalı ama bazı komisyonlar vardır ki -bir örneğini işte Anayasa Uzlaşma Komisyonu olarak verdik- eşit temsil, buralarda daha şıktır, daha doğrudur.
Dolayısıyla, biz de değişiklik önergemizle, bir eşit temsil esasına dayanan bir yapı oluşmasını o yönüyle teklif ediyoruz. Bunun bir gereği olarak, üye sayısının 11 değil, 12 olarak düzenlenmesini teklif ediyoruz.
Bir de, biraz önce de ifade edildi, genel olarak işte çoğulcu demokrasi, çoğunlukçu demokrasi ekseninde yürütülen bir tartışma ama artık, modern demokrasiler çoğulcu demokrasiyi de aşarak, uzlaşmacı, oydaşmacı demokrasiye doğru yöneldiler. Bu kapsamda değerlendirildiğinde, dönüşümlü, münavebeli bir başkanlık ve başkan vekilliği de gene bu siyasi yaklaşımımızın bir sonucu olarak kabul edilmesi gerektiğini iddia ettiğimiz, düşündüğümüz bir durumdur.
Dolayısıyla, bu yaptığım açıklamalar çerçevesinde önergemizin kabul edilmesini talep ediyorum.