KOMİSYON KONUŞMASI

İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA (Bursa) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; Kolluk Gözetim Komisyonu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı'nın görüşülmesi için Komisyondayız. Şahsım ve Bakanlığım adına Komisyonu ve üyelerini saygıyla selamlıyorum. Sayın Başkan, sizi ve saygıdeğer milletvekillerimizi muhabbetle selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu tasarıyla kolluk şikâyet sisteminin daha etkili ve hızlı işlemesini sağlamak, şeffaflığı ve güvenilirliği artırmak, kolluk şikâyet sistemine duyulan güvenin daha üst seviyelere taşınmasını sağlamak amaçlanmaktadır. Devletin en önemli fonksiyonlarından biri, halkın huzur ve güvenliğini temin etmek, özgürlük ve güvenlik dengesi içerisinde temel hak ve özgürlüklerini kullanmalarını sağlamak. Özel olarak şunu belirtmek istiyorum ki: Biz, güvenlik hizmetini, hak ve özgürlüklerin layık olduğu veçhile kullanılabilmesi için insanların ihtiyaç duyduğu bir kamu hizmeti olarak tanımlıyoruz. Bu kamu düzeni içerisinde bu özgürlükler ve haklar kullanılabilir. Bunlar birbirini besleyen aynı bütünün parçalarıdır. Birindeki bir sıkıntı hemen diğer alanı da olumsuz yönde etkilemektedir. O bakımdan, güvenlik, özgürlük, hak, kamu düzeni, toplumsal düzen deyince aslında bir ortalama standardı yüksek olması gereken bütünlükten bahsediyoruz, bir standarttan bahsediyoruz. Çünkü, birbiriyle doğrudan ilişkili, birbirini doğrudan olumlu ya da olumsuz etkileyen faaliyetlerden söz ediyoruz demektir eğer bunları gündeme almış isek.

Değerli milletvekilleri, kolluk görevlileri özgürlükleri sınırlayıcı nitelikte zaman zaman bazı olaylar çıktığında bazı yetkilere sahiptir. Görevin niteliği gereği daha fazla şikâyete muhatap olabilmektedirler. Bu şikâyetler zaman zaman toplumumuzda geniş yankı bulabilecek şekilde ortaya çıkmaktadır. Bu yetkilerinin kanun çerçevesinde, toplumun beklentileri istikametinde kullanılıp kullanılmadığının tespiti ve kamuoyuyla paylaşılması da önem arz etmektedir. Bu, sadece Türkiye için değil, dünyada bütün ülkeler için, gelişmiş ülkeler, standardı yüksek demokrasiler için de geçerlidir. Bizim de arzu ettiğimiz ligde, içinde bulunduğumuz bu şartlar içerisinde ve Türkiye'yi taşımak istediğimiz demokratik standartlarda bizde olması gereken bir enstrümanı, bir teşkilatı, görev ve yetkileri düzenleyen tasarıdan söz ediyoruz.

Elbette kolluk içerisinde birtakım yanlışlar olabilir, suistimaller, yasaya aykırı eylemler olduğuna dair iddialar dile getirilebilir. Bu konuların açıklığa kavuşturulması, bu iddiaların üzerine ciddiyetle gidilmesi, uzman ve yetkili kişiler eliyle yansız ve objektif soruşturulması esastır. Bunun böyle yapılıyor olması şu ana kadar, bundan sonra bu alanda hiçbir düzenleme yapmayacağımız anlamına gelmez. Yani, bir düzenleme getirirken -peşinen söyleyelim- "Şimdiye kadar böyle olmuyor muydu?" sorusu çok yerli yerine oturmaz. Çünkü, o zaman bir kere yaparsınız bir düzenlemeyi, ondan sonra artık reforme etme ihtiyacı hissetmezsiniz. Böyle bir anlayış mümkün değildir. Dolayısıyla, bugün yaptığımız düzenlemeyi önümüzdeki yıllarda şartlar gerektirirse yeniden reforme edeceğiz nasıl ki bundan önce yaptığımız düzenlemeleri şimdi reforme ederek yola devam ediyor isek. Bir güllük gülistanlık ortamdan da bahsetmiyoruz elbette, ciddi bir terör saldırısı altında, terörle mücadele eden bir Türkiye'den bahsediyoruz ve etrafımızda bir ülke batmış, başka bir ülke iç karışıklıklar içerisinde ve bizim buralarla 1.500 kilometreye yakın kara sınırımız var ve hem oradaki istikrarsızlığın Türkiye'ye yansımasını engelleyici politikalar izliyorum hem Türkiye'nin içerisinde demokrasimizin standardını yükseltecek, ekonomisini kalkındıracak, sosyal refahını üst düzeye çıkaracak politikaları izliyoruz. Bu bakımdan, daha birçok alanda, bu alanda yaptığımız gibi, reformları yapacağız, getireceğiz.

Tasarı hazırlık süreci içerisinde Avrupa Birliği ülkelerindeki mevcut şikâyet sistemleri incelendi, vatandaşla bire bir anketler yapıldı, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla değerlendirildi, sivil toplum örgütleriyle yapılan istişareler sonucunda bu şekillendirildi. Biraz önce tasarının seyri hakkında Sayın Başkan zaten Komisyonumuzu bilgilendirdi. Biz daha önce bu tasarıyı gönderdik Hükûmet olarak 2010 ve 2012 yıllarında fakat elbette o günkü öncelikler bu tasarının yasalaşmasını imkânsız hâle getirmiş ama bugün Türkiye'nin öncelikleri arasında yerini aldı ve inşallah Türkiye Büyük Millet Meclisimiz, Komisyonumuz onayladığı takdirde Türkiye'yi bu tasarıyla buluşturacağız.

Avrupa Birliğindeki üye ülkelerin çeşitli uygulamalarını değerlendirdik. Tabii, bu, vize muafiyeti çerçevesinde de ele aldığımız bir konu, bu yükümlülükler arasında bulunmaktadır. Vatandaşlarımızın Avrupa Birliğinde serbest, vize almadan dolaşabilmelerini sağlayacak tasarılardan birisidir. Diğer ülkelerden yani Avrupa'nın diğer ülkelerinden de yararlanarak bizler bu tasarıyı şekillendirdik o zamandan itibaren ve Komisyonumuzun huzuruna getirdik.

Bu kolluk şikâyet sistemiyle mevcut şikâyet sistemi, idari soruşturma sistemi güçlendiriliyor. Mevcut yapının devam ettiğini ve üzerine bazı ekler koyduğumuzu belirtmek istiyorum. Ceza yargılaması sisteminde bir değişiklik öngörülmüyor. Savcıların, yargının yetkileri aynen devam ediyor. Komisyon ihbar ve şikâyetlerle ilgili resen mevcut mekanizmayı harekete geçirebilecek. Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığında görev yapan kolluk personelini kapsaması öngörülmektedir. Halkın ve kolluk personelinin şikâyet sistemine güvenini artırıcı ve bir merci olması bakımından önem arz eden düzenlemedir.

Kolluk gözetim komisyonu 7 kişiden oluşuyor. Başkanı İçişleri Bakanlığı Müsteşarı, üyeler Türkiye İnsan Hakları Kurumu Başkanı, Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanı -tabii, İnsan Hakları Kurumu Başkanını burada önergeyle değiştireceğiz, onu yeni bir tasarıyla gönderdik ve o tasarıdaki ismiyle anacağız- İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşaviri, Adalet Bakanlığından Ceza İşleri Genel Müdürü, 1 avukat -Adalet Bakanının önereceği 3 avukat arasından Bakanlar Kurulunca seçilecek, görev süresi dört yıl olacak- 1 öğretim üyesi, bu da İçişleri Bakanının önereceği 3 öğretim üyesi arasından Bakanlar Kurulunca yine seçilecek, görev süresi dört yıl olacak.

Bu kolluk gözetim komisyonu sürekli bir kuruldur. Görev alanı, kolluk görevlileriyle ilgili tüm şikâyet ve ihbarlar, icracı olmaktan ziyade, gözetim, izleme ve standart belirleme -doğrudan soruşturma yapma yetkisi yok, disiplin soruşturması açılmasını isteyebilir- kolluk birimleri arasında uygulama birliğinin sağlanması, sistemin işleyişinden kamuoyunun bilgilendirilmesi, ilgili taraflarla iş birliği yapmak, görev alanıyla ilgili raporlar hazırlayarak her yıl

Türkiye Büyük Millet Meclisine ve Başbakanlığa sunmak görevleri arasındadır.

Sekretarya hizmetlerinin Mülkiye Teftiş Kurulu tarafından yerine getirilmesi öngörülmektedir. İhtiyaç duyulan sayıda mülkiye müfettişinden müteşekkil ayrı bir uzman grup oluşturulacaktır. Önemli suçların, konuların mülkiye müfettişleri tarafından soruşturulması esastır. İl ve ilçelerdeki soruşturmalar imkânlar dâhilinde mülki amirler tarafından yapılmaya devam edilecektir. İdari soruşturmaların bir merkezden denetimi ve izlenmesi sağlanacaktır. Kolluk şikâyet sistemiyle ilgili veri analiz imkânı da sağlayacaktır.

Tabii, bu bize ve kamuoyuna sistemin nasıl işlediği konusunda sistemi takip etme imkânı da sunacaktır. Demokratik toplumlarda bilgilendirme, bilgiye kolay ulaşabilme de önemli standartlardan ve imkânlardan biridir.

Sonuç olarak öngördüğümüz yeni kolluk şikâyet sistemiyle ilgili Komisyonumuzun çok değerli görüş, öneri, eleştiri ve katkılarını bekliyoruz ve sizleri saygıyla selamlıyorum.