KOMİSYON KONUŞMASI

MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başbakan Yardımcımız, Komisyonumuzun değerli üyeleri, değerli bürokratlar ben de herkesi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Biz de Cumhuriyet Halk Partisi olarak siyasi etik yasasını tabii ki temel olarak destekliyoruz. Zaten siyasi etik yasası siyasetin etiğinin belirlenmesi bizim açımızdan da çok önemli. Zaten parti programımızda da bu mevcut, seçim bildirgelerimizde de açık, net olarak bu konuda düşüncelerimizi ortaya koymuştuk. Zaten temel sorunumuz maalesef siyasetin etik kurallarının net olarak ortaya konmamış olması bugüne kadar ve siyaseten bir türlü demokratikleşmemesi. O yüzden Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu'nda yapılacak değişiklikler de aslında çok çok önemli. Biz siyaseti demokratikleştirirsek, siyaseti etik kurallara oturtursak, ilkeler temeline oturtursak umarım ülke olarak çok daha iyi bir düzeye geliriz diye düşünüyoruz. Keşke vize muafiyeti zorlamasıyla olmasa bu işler de daha sağlıklı bir şekilde değerlendirebilsek, tartışabilsek. Evet, siyasi etik kanunu mutlaka çıkmalı ama amacına, ruhuna uygun bir şekilde çıkmalı. Biz tasarıyı inceledik. Temel olarak destekliyoruz ama ciddi eksiklikler de var. Birkaç tane örnek vereyim, çok detaya girmeyeceğim. Eğer bir alt komisyona sevk olmazsa, inanın, son derece eksik ve amacına ulaşamayacak bir yasa çıkmış olacak. Örneğin tasarıda yalnızca milletvekilleri düşünülmüş, başbakan ve bakanlar yok. Hâlbuki yürütme organı, gücü elinde tutan kişiler çok daha önemli. 17-25 Aralıkta da gördük. Genelde yolsuzluk iddiaları, istismar iddiaları, etik iddiaları ağırlıklı olarak bakanlarla ilgili de ortaya çıkıyor. Bu yüzden başbakan ve bakanlarla ilgili de mutlaka bu tasarı içine alınmalı. Örneğin çağdaş demokrasilerde bakanlar, başbakanlar görev yaptıkları sürece kontrolü altında oldukları varlıkları, portföy yönetimlerini, işletmeleri kayyuma devrederler. Bu bir etiktir. Örnek olarak veriyorum: Tasarıda milletvekillerinin mal bildirimlerinin kamuoyu denetimine açık tutulması değerlendirilmemiş. Bir siyasi partiden başka bir siyasi partiye geçişte eğer menfaat temin edilmişse ve bir çıkar tespit edilmişse bunun yaptırımı ne olmalı? Önemli bir konu. Ayrıca siyaseti artık bir zenginleşme aracı olmaktan çıkartmak istiyorsak, gerçekten etik kurallara oturtmak istiyorsak siyaset, medya, ticaret ilişkilerindeki etik, siyasi partilerle genel ve yerel seçimlerde aday olanların seçim harcamaları, siyasetin finansmanı bence mutlaka bu kanunda değerlendirilmelidir, ayrı bir kanunda değil. Çünkü o da çok siyasi etikle bağlantılı bir konu. Kısa zamanda aslında bu eksiklikler tamamlanabilir çünkü burada ciddi bir altyapı var bu konuda. Bunları tamamlarsak eminim yasa amacına ulaşmış olur. En önemli konu da bizce siyasi etik komisyonunda -ki mutlaka oluşturulmalı yasaya göre- siyasi partiler eşit üyeyle temsil edilmeli. Aksi takdirde çoğunluğun kimde olduğu önemli değil ama çoğunluğun inisiyatifine, iyi niyetine bırakılmış olacak her şey ve Sayın Başbakan Yardımcısının da ifade ettiği gibi siyasete saygınlık kazandırmak açısından, siyasetçiye duyulan güveni artırmak açısından bu yasa önemliyse bunu ancak ve ancak eşit temsille sağlayabiliriz. Aksi takdirde kesinlikle kamuoyuna da bunu izah etmemiz gerçekten mümkün değil. Komisyonda eşit üyeyle temsil bizim açımızdan çok önemli.

Ayrıca diğer kanunlarla çelişen bazı hükümler de var. Şimdi bunu, tasarıyı okuduğumuz zaman mesela serbest mesleklerin icrası milletvekilliği unvanı kullanılamadan mümkün olabilecek. Yani ben avukat olarak milletvekilliği unvanımı kullanmadan serbest mesleğimi icra edebilecek miyim? Avukatlık Kanunu'nda buna engel var.

BAŞKAN - Evet. Diğer kanunlara atıf yapıyor ama oradaki hükümler saklı.

MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Bazı kanunlara atıf yapıyor, bazılarına yapmıyor. Yani değerlendirmemiz gereken önemli bazı noktalar var. Bunları alt komisyonda hızlı bir şekilde çalışıp değerlendirebilirsek çok daha sağlıklı bir tasarıyı Meclise sunmuş oluruz diye düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.