AYHAN SEFER ÜSTÜN (Sakarya) - Sayın Başkan, saygıdeğer üyeler, saygıdeğer Başbakan Yardımcımız, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla, sevgiyle, hürmetle selamlıyorum. Toplantımızın inşallah hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Bu kanun teklifimizi çok kısa sürede gündeme aldığı için değerli Başkanımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ayrıca, değerli üyelerin hepsine de, bugün ve daha sonraki çalışmalarda vereceği katkılardan dolayı da şimdiden peşinen teşekkürlerimizi sunuyoruz. Yine bir teşekkürüm de Sayın Başbakan Yardımcımıza çünkü bu, evet bir teklif olarak geldi ama şüphesiz Hükûmetimizle istişari bir şekilde yürüterek bu teklifi hazırladık. Dolayısıyla, bu iş birliğinden dolayı Hükûmetimize ve Başbakan Yardımcımıza teşekkürlerimizi sunuyorum.

Değerli Başkanım, değerli arkadaşlar; Başkanımızın da ifade ettiği gibi aslında ilk kez Meclisimize veya Komisyonumuza böylesi bir teklif gelmiyor, 1900'lü yıllardan beri benzer teklifler sunulmuş. Benim hatırladığım, 2002'den sonra önemli olaylardan bir tanesi, Sayın Algan Hacaloğlu'nun teklifiydi, onun üzerinde bayağı çalışmıştık. 2007'de yine bizim de vermiş olduğumuz bir teklif yine Komisyonumuza gelmiş ve burada alt komisyonda uzun uzun görüşülmüş, kanunlaşmaya ramak kalmışken Cumhurbaşkanlığı seçim kriziyle birlikte erken bir seçim tarihi alınmış ve bu şekilde maalesef kanunlaşamamıştı yani çok yaklaşmıştık bu teklifin kanunlaşmasına.

Daha sonra, yine 4 siyasi parti aslında uzlaşmacı bir tavırla, AK PARTİ, CHP, MHP, HDP temsilcileri ortak bir metin ortaya koydu fakat o da yasalaşamadı. Yine o zamanki dönemin Meclis Başkanı Sayın Cemil Çiçek'in de Milletvekilliği Kanunu'yla birlikte siyasi etik hükümlerini de içeren bir kanun teklifi vardı. Aslında, belki de işin doğrusu da bu yani milletvekilliğinin kendisiyle ilgili bir kanun çıkarılması ve onun içerisinde etik davranış ilkelerinin de bulunulması belki işin daha doğrusu ama maalesef bu konuda bütün herkesin, siyasilerin belki bir kabahati olsa bunu paylaşmamız lazım çünkü kendi söküğümüzü maalesef burada dikemedik. Ama, hiç olmazsa şu siyasi etik konusunda aldığım ön intibaya göre bir uzlaşma var. İnşallah, bu sizin de katkılarınızla çıkar.

Benzer düzenlemeler Amerika Birleşik Devletleri'nde, Avrupa Birliği ülkelerinde var. Yine, bizim kurucusu olduğumuz Avrupa Konseyinde bu meseleyi inceleyen, araştıran, ülkelere öneren de bir yapı var, bir mekanizma var. Aslında bu meseleye biz uzak değiliz.

Yine, son zamanlarda siyasi partilerimizin içerisinde de benzer müesseseler kurulmaya başlandı. Örneğin, AK PARTİ'nin 5. Olağan Kongresi'nde tüzük değişikliği yapıldı ve burada Siyasi Erdem ve Etik Kurulu kuruldu. Aslında bütün milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, il başkanlarımız, teşkilatımızdaki bütün herkes parti çerçevesinde Siyasi Erdem ve Etik Kuruluna tabi burada eylemlerinde ama şimdi bunun biraz başka bir halkasıyla birlikte Mecliste yapılıyor olması daha da işi taçlandıracak inşallah.

Yine Türk hukuk sisteminde, aslında Anayasa'mızda benzer hükümler var, kanunlarımızda var ama böyle bir müstakil kanun olmamış olması belki işin kıymetini tam ortaya koymuyordu. Böyle bir müstakil kanun olmasının, prestij açısından, siyasetin kazanımları açısından önemli olacağını düşünüyoruz. Nitekim, seçim beyannamemizde de AK PARTİ olarak böyle bir kanunun öncüsü olacağımızı ifade etmiştik. Yine Hükûmet programında ve eylem planlarında da bunlar vardı.

Biraz önce değerli Başkanımızın da ifade ettiği, yine benim de bahsettiğim metinlerde, onlar çok son derece değerli, kıymetli metinler. Hepsinin üstün yönleri var, belki de daha eksik yönleri diyebileceğimiz bazı hususlar var. Hangi metni alırsak mutlaka eleştirebileceğiz veya katkı sunabileceğimiz metinler var. Biz kendi metnimizin de en mükemmel metin olduğunu iddia etmiyoruz. Şüphesiz, sizin katkılarınızla daha da inşallah iyileşecektir, mükemmel hâle gelecektir. O bakımdan, bu metinlerden de istifa ederek böylesi bir metin ortaya çıktı. Ancak, tabii, yıllar geçtikçe siyasi tecrübelerle birlikte insanlar belki biraz daha olgunlaşıyor. Ben de 2007'deki kendi teklifime baktım. 2007'deki teklifim hakikaten biraz daha sertmiş yani belki de milletvekillerimizi biraz daha zorlayacak bir teklifmiş. Bu şu andaki teklif ise daha esnek, daha uzlaşmacı ve siyasi parti gruplarına daha fazla yetki veren, sorumluluk veren ve iç denetimi sağlayacak bir yapıda dizayn edildi ve kurallar, siyasi etik kuralları da daha esnek belirlendi. O bakımdan, ben, sanki daha önce yapılan bütün bu tekliflerin boşa gitmediğini ve oradan süzüle süzüle güzel bir metin ortaya çıktığını ifade ediyorum.

Bu teklifle neleri hedefledik kısaca birkaç cümleyle onu ifade edeyim: Değerli arkadaşlar, bu teklifle siyasi etikle ilgili temel ilkelerin belirlenmesi, bu ilkelerin hayata geçirilmesi kapsamında olmak üzere mal bildirimi, kişide çıkar çatışması durumlarına dair beyan yükümlülüğü, hediye alma yasağı gibi özel konuların düzenlenmesi, siyasi etik ekleriyle ilgili kurumsal yapının oluşturulması, siyasi etik ihlallerine karşı izleme, denetim ve yaptırım sisteminin düzenlenmesi, üyelikle bağdaşmayan işler ve üyelik sonrası geçici kısıtlamaların belirlenmesi gibi birtakım düzenlemelerin hedeflendiğini ifade edebiliriz. İnşallah, bu kanunla siyaset kurumu daha da itibar kazanacaktır, güçlenerek yoluna devam edecektir diye ümit ediyorum.

Bu imkânı bizlere verdiğiniz için teşekkürlerimi tekrar sunuyorum. Saygılarımla.