KOMİSYON KONUŞMASI

RESUL KURT (Adıyaman) - Sayın Başkanım, Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri, Sayın Bakanım, kıymetli bürokratlar, çok değerli basın mensupları, sivil toplum kuruluşlarımızın kıymetli temsilcileri; 2026 yılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesiyle ilgili grubumuz adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerimin başında, Kocaeli Dilovası ilçesinde meydana gelen parfüm deposunda yaşanan elim yangında hayatını kaybeden emekçilerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyor, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı çalışanlar, işverenler, sanayiciler, emekliler, velhasıl toplumun tüm kesimini en yakından ilgilendiren önemli bakanlıklardan biridir. Sağlık, sosyal güvenlik, emeklilik, ekonomik istikrar, toplumsal refah bakımından üstlendiği misyon doğumdan ölüme kadar her bir vatandaşımızın hayatına dokunmaktadır. Türkiye'de modern anlamda sosyal güvenlik sistemi 1946 yılında kurulan İşçi Sigortaları Kurumuyla kurumsal bir yapıya kavuşmuş, 2006 yılında gerçekleştirilen kapsamlı sosyal güvenlik reformuyla da Sosyal Güvenlik Kurumu kurularak önemli bir dönüm noktası gerçekleşmiştir. Böylece, SSK, BAĞ-KUR, Emekli Sandığı tek kurum altında birleştirilerek hizmetlere eşit ve aynı şekilde ulaşma imkânı sağlanmıştır. Özellikle -biraz önce Sayın Milletvekilimiz Mustafa Kalaycı'nın ifade ettiği, hakikaten geçmişte çok elim, sosyal güvenlik sisteminde dengeleri bozan- sadece ekonomiyi, Sosyal Güvenlik Kurumunu değil aynı zamanda emeklileri, çalışanları, kurumun aktüeryal yapısını da olumsuz etkileyen birtakım düzenlemeler -emeklilik yaşıyla sürekli oynanması- sosyal güvenlik sisteminin ve Sosyal Güvenlik Kurumunun aktüeryal dengesini bozmuştur. 2002 yılından bu yana AK PARTİ hükûmetleri çalışma barışını sürdürmek, istihdamı artırmak, işsizliği azaltmak, sosyal paydaşlarla güçlü bir iş birliği içinde çalışma hayatını geliştirmek hedefiyle kararlı bir politika izlemiştir. 2026 yılı bütçesiyle birlikte Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının atacağı adımlar çalışma hayatında adalet, refah ve istikrarın daha da güçlenmesini sağlayacaktır.

Bu vesileyle, seçim bölgem ve memleketim Adıyaman'a ve deprem bölgesine ilişkin de bazı değerlendirmelerde bulunmak istiyorum. Depremde ağır hasar alan, şehrin üçte 1'i maalesef yıkılan ve bugün ayağa kalkmak için büyük mücadele veren Adıyaman'ımızın SGK İl Müdürlüğü binası da depremde yıkılmıştı. Sayın Bakanımızın -bu noktada teşekkür etmek istiyorum- gayretleriyle bugün Adıyaman SGK İl Müdürlüğü binamızın hizmete alınmasına ilişkin temeller atılmış, temel kazıları başlatılmış. Adıyaman'ın çok kısa bir zaman içerisinde -ümit ediyorum- bu SGK hizmet binasına kavuşması bizleri ziyadesiyle mutlu edecektir.

Yine, depremde, Adıyaman'da iş gücü piyasası durma noktasına gelmişti. Deprem öncesi 73.506 olan sigortalı sayısı deprem afetinin hemen sonrasında 47 bine kadar düşmüştü. Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliği, devletimizin kararlı iradesi ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızın koordineli çalışmalarıyla Adıyaman'daki işletmelerimizin yeniden ayağa kalkması... Uygulanan istihdam teşvikleri, İŞKUR'un aktif programları, sosyal güvenlik teşvikleri sayesinde 2025 Temmuz itibarıyla zorunlu sigortalı sayısı 96.950'ye ulaşmıştır.

Sayın Bakanım, deprem bölgesinde sosyal ve ekonomik hayatın tam anlamıyla normalleşebilmesi için mücbir sebep süresinin uzatılması, ekonomik desteklerin devam etmesi büyük bir önem arz etmektedir. Depremden en fazla 4 il etkilenmiştir. Adıyaman'da, Hatay'da, Kahramanmaraş'ta ve Malatya'da ekonomik toparlanmanın bu anlamda devam edebilmesi için, sosyal ve ekonomik yaşamın iyileştirilmesi için desteklerin mutlaka devam etmesi gerekiyor. Başta esnaflarımız, sanatkârlarımız, sanayicilerimiz ve ticaret erbabımız olmak üzere herkese çeşitli kolaylıklar sağlandı. Mücbir sebep hâli 30 Kasım 2025 tarihine kadar uzatıldı. Bizim seçim bölgemize her yaptığımız ziyaretlerde özellikle esnafımızın, özellikle bu kapsamda iş insanlarımızın önemli bir talebi var; mücbir sebep hâlinin uzatılması. Mücbir sebep hâlinin en azından altı ay veya bir yıl uzatılması bölgede faaliyet gösteren iş insanlarına, esnafa, serbest meslek erbaplarına büyük bir kolaylık sağlayacaktır. Bölge sanayicisinin güçlendirilmesi, iş gücü kaybının önlenmesi ve istihdamın artırılması için ilave teşviklere ve desteklere ihtiyacımız var. Bu 4 ilimizde sanayicilerimizin ve işverenlerimizin yatırımlarını artırabilmeleri, iş göçünün önlenebilmesi, istihdamın genişletilebilmesi için yeni yatırım teşvikleriyle ve düşük faizli kredilerle bölgenin toparlanması, ayağa kalkması sağlanabilecektir. Özellikle bir husus önem arz ediyor: 4 ilimizde deprem sürecinde iş yapamayan çok sayıda esnaf ve iş insanı var, bunlar herhangi bir ticari faaliyetlerini sürdüremedikleri için BAĞ-KUR primlerini de yatıramadılar. Dolayısıyla, beyaz bir sayfa açılması için sadece 4 ilimize ilişkin -bu BAĞ-KUR prim borçlarının ödenmemiş olan kısımlarıyla ilgili; daha önce müteaddit defalar da çeşitli yasal düzenlemeler yapıldı- BAĞ-KUR borçlarının silinmesi ve ileriki tarihlerde dileyen sigortalıların bunu ihya edebilmeleriyle ilgili bir düzenleme getirilmesi önem arz ediyor. Bu bir mali yük de getirmiyor yani burada, zaten ödenmeyen ve ödenmesi de çok zor görünen BAĞ-KUR primleri hem sistemde bir yük olmaktan çıkacak hem de ileride bunu borçlanmak isteyen, ekonomisini düzelten küçük esnafa da ihya edebilme imkânı getirilmiş olacaktır. Bu, geçmişte de çok defa yapılmıştır Sayın Bakanım yani Türkiye genelinde BAĞ-KUR borçlarının iptali ve ihya hakkı daha önce de getirilen bir düzenlemedir.

Sayın Bakanım, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında iş müfettişleri, SGK müfettişleri, SGK denetmenleri başta olmak üzere diğer bütün kamu kurum ve kuruluşlarında da müfettişler, denetmenler, denetçiler veya kariyer uzman mensupları meslek mensubu olarak görev yapıyor. Tabii, bu meslek mensuplarının -ben de eski bir denetim elemanıyım, eski bir müfettiş olarak- hakikaten özlük haklarında bir iyileşmeye ihtiyacı var. Denetmenleri, müfettişleri, uzmanları, kariyer meslek mensuplarını sadece bu vasıflarıyla değerlendirmek de doğru değil; bunlar bir yandan da devletin önemli bir hizmeti olan yöneticilik görevlerine hazırlanıyor yani kamudaki birçok yönetici -bu kapsamda geçmişine baktığımız zaman- müfettiş veya denetçi veya uzman kökenlidir. Yine, bu arkadaşlarımızın bir kısmı özel sektöre de yönetici yetiştiriyor yani özellikle geçmiş yıllarda, özel sektördeki büyük kurumsal yapıdaki şirketlerin birçoğunun üst yöneticilerinin devletten gelen müfettişlerden, hesap uzmanlarından olduğunu görüyoruz. Yine, Sayın Bakanım, özellikle kayıt dışı istihdam noktasında da bu meslek mensuplarının büyük katkı ve faydası olduğu aşikâr.

Sosyal Güvenlikte hem harcırah, gündelik tutarların artırılması... Yani bu, SGK'de geçerlidir, iş müfettişlerinde geçerlidir, diğer bütün bakanlıkların teftiş kurullarında geçerlidir. 2025 yılında 884 TL gündelik ödeniyor, 1.547 TL konaklama ödeniyor, 1,75 katı; 2026 yılındaysa 1.157 TL gündelik ve bu sefer 1,90 kat olarak 2.198 TL konaklama bedeli ödenmesi düzenlenmiştir. Bu, günümüz şartlarında, özellikle konaklamayla ilgili -bütün bakanlıklar için geçerli bu Sayın Bakanım- bütün bakanlıklarda müfettiş arkadaşlarımız devletin verdiği bir görevi yerine getirmek için gittiklerinde konaklamayla ilgili ciddi sıkıntı yaşıyor. Bu noktada, sizin öncülüğünüzde diğer bakanlıklarımızla iş birliği içerisinde bu sorunun çözülmesi büyük fayda sağlayacaktır.

Yine, Sosyal Güvenlik Kurumunda denetmen arkadaşlarımız kayıt dışı istihdamla ilgili ciddi bir faaliyet ve katkıda bulunuyorlar. Bu SGK denetmenlerinin de merkezî bir teşkilat yapısı içerisinde faaliyet göstermeleri, kayıt dışı istihdamı ciddi şekilde desteklemeyecek, kayıt dışı istihdamı önleyecek ve kayıt dışı istihdamın ortadan kaldırılmasına ve Sosyal Güvenlik Kurumunun ekonomik, finansal yapılanmasına da katkı sağlayacaktır.

Sosyal güvenlikte 2002 yılında 12 milyon 8 bin 358 olan aktif sigortalı sayısı 2025 Temmuz itibarıyla 26 milyon 164 bin 858'e ulaşmıştır; aktif sigortalı sayısı son yirmi üç yılda yüzde 117,9 oranında artmıştır.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Nüfusumuz ne kadar arttı, onu da söyle Resul Bey; 30 milyon nüfus arttı arkadaş.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - 65 milyondan 85 milyona.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Suriyelilerle birlikte 95 milyon.

RESUL KURT (Adıyaman) - Genel sağlık sigortası kapsamında 5 milyon 826 bin 136 kişinin primi devlet tarafından ödenirken, 2 milyon 13 bin 372 kişi primini kendisi ödemektedir. Sosyal güvenlik kapsamında bakmakla yükümlü olunan kişi sayısı 33 milyon 985 bin 769'a ulaşmıştır. Emeklilik sonrası çalışmaya devam eden 2 milyon 138 bin 798 vatandaşımız sosyal güvenlik destek primine tabidir.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Yoksulluktan, geçinemiyorlar.

RESUL KURT (Adıyaman) - Özellikle, Sosyal Güvenlik Kurumunun toplam gelirleri 2024 yılında 3 trilyon 962 milyar olarak gerçekleşmiş, 2025'in Ağustos sonu itibarıyla gelirler 3 trilyon 503 milyar olmuştur. 2025 yıl sonunda toplam gelirlerin geçtiğimiz yıla göre önemli ölçüde artarak 5 trilyon 200 milyar olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumunun toplam giderleri 2024 yılında 3 trilyon 972 milyar olarak gerçekleşmiştir, 2025 yılı Eylül sonu itibarıyla giderler 4 trilyon 66 milyar lira olmuştur. 2025 yıl sonunda toplam giderlerin 5 trilyon 618 milyar lira düzeyinde gerçekleşmesi bekleniyor. 2024 ve 2025 yıllarında emekli aylıklarına yapılan artışların öngörülenin üzerinde gerçekleşmesi, asgari aylıklara ve bayram ikramiyelerine yapılan artışlar, 2023 yılı Mart ayında yürürlüğe giren EYT uygulamasına bağlı olarak ödenen emekli aylıkları, emeklilik ve bayram ikramiyeleri, öngörülemeyen değişiklikler sebebiyle sağlık harcamalarında meydana gelen artışlar SGK giderlerinin artmasına yol açmıştır ancak gelir-gider dengesinin korunduğu görülmektedir. 2025 yılı ilk dokuz aylık dönemde SGK açığı 65,7 milyar TL olmuştur. Bilindiği üzere, bir yıldan diğerine geçerken asgari ücret, büyüme, enflasyon, emekli aylık artışları ve mali etki yaratan çeşitli mevzuat değişiklikleriyle ödemelerin yapıldığı dönemler arası farklılıklar meydana gelmektedir. Bu nedenle, SGK'nin mali yapısının nominal tutarlar yerine gayrisafi yurt içi hasıla içindeki oranlarıyla değerlendirilmesi daha sağlıklı bir netice verecektir.

Gelirlerin giderleri karşılama oranlarında... SGK'nin gelirlerin giderleri karşılama oranı 2002 yılında yüzde 71,5 iken 2024 yılında yüzde 99,7 olarak gerçekleşmiş, 2025 sonu itibarıyla da bu oranın yüzde 97-99 aralığında oluşacağı öngörülmektedir. Kahramanmaraş merkezli bin yılın felaketi olarak adlandırdığımız depremlere bağlı olarak primlerin ertelenmesi, asgari aylıkların ve bayram ikramiyelerinin artırılması, EYT düzenlemesi gibi gelir ve giderlerde değişikliklere neden olan faktörlerin etkisi olsa dahi böyle yüksek bir gelirlerin giderleri karşılama oranının önemli bir başarı olduğu dikkate alınmalıdır.

Sosyal Güvenlik Kurumunun performans göstergesi olan prim gelirlerinin emekli aylıklarını, sağlık giderlerini karşılama oranı 2002 yılında yüzde 60,9 iken 2024 yıl sonunda yüzde 77 olarak gerçekleşmiş bulunmaktadır, bu oran Eylül 2025 itibarıyla da yüzde 77,3 oranındadır.

Sosyal güvenlik sisteminin mali sürdürülebilirliğini gösteren önemli bir gösterge de sosyal güvenlik sistem açığının yine bu kapsamda gayrisafi yurt içi hasılaya oranıdır; bu da yüzde 2,2 olarak gerçekleşmiştir.

Yine, SGK'yle ilgili önemli aşamalarından bir tanesi de EYT düzenlemesidir. Malumları olduğu üzere, 3 Mart 2023 tarihinden bugüne kadar EYT'yle ilgili başvurular yoğun bir şekilde devam etmektedir. Peki, kaç kişi emekli olmuş? Bu 3 Mart 2023 tarihinden bugüne kadar 3,2 milyon vatandaşımız emekli olmuştur, çalışanımız emekli olmuştur iki buçuk yıllık bir süre zarfında. Bunun 2,6 milyon kişisi EYT kapsamında emekli olmuş, 650 bin kişisi de yine normal emeklilik prosedürlerine tabi olarak emekli olmuştur. Bu kapsamda, tabii ki takdir edersiniz, yılda 450-500 bin emekli olunan bir sistemde iki buçuk yılda 3,2 milyon kişinin emekli olması Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanlarının özverili gayretleriyle mümkün olmuştur. Bunun için de aziz milletimiz adına hem Sayın Bakanımızın şahsında SGK personeline teşekkür ediyorum.

Emekli aylıkları ödenen prim gün sayısına ve prime esas kazanca göre farklılık gösteriyor. Şu an en düşük SGK emekli aylığı 16.881 lira, en yüksek SGK emekli aylığı 109.944 lira civarındadır. Bu, ödenen prim gün sayısı, prim matrah farklılıklarından ileri gelmekte olup yüksek prim gün sayısı ve yüksek kazancı olanların emekli aylıkları da bu oranda daha yüksek olmaktadır.

Bizim için diğer bir önemli gösterge sigortalı sayılarındaki artıştır. Aktif sigortalı sayısı 2002'den günümüze yüzde 115, emekli sayısı yüzde 157 oranında artmıştır. 2002 yılında 12 milyon olan aktif sigortalı sayısı bugün 25,8 milyona, 6,6 milyon olan emekli sayısı bugün yaklaşık 17 milyona ulaşmıştır. Sosyal güvenlik sisteminde meydana gelen gelişmeler sonucunda yıllar itibarıyla aktif pasif oranı incelendiğinde 2006 yılından bu yana aktif pasif oranı 1,78 ila 2 bandında seyrederken EYT düzenlemesi sonrasında bugün 1,6 oranına kadar düşmüştür. İdeal olan aktif pasif oranı 4 olup en azından 3 aktif pasif oranı makul kabul edilmektedir ki sistemin döngüsü sağlanabilsin.

2002 yılında 727.409 olan iş yeri sayısı, 4/A kapsamında SGK'li işçi çalıştıran iş yeri sayısı, 2025 Ekim ayı itibarıyla 2 milyon 238 bin 16'ya yükselmiştir. Sosyal sigortacılık alanında çalışmalar, gerçekleştirilen hizmetler, sunulan hizmetler, sosyal güvenlik sisteminin gelirlerini artırmaya yönelik tedbirler ve yürütülen politikalar sonucunda vatandaşlara daha etkin, hızlı ve kaliteli hizmetler sunulmasını sağlamıştır. SGK, e-devlet konusunda en başarılı kurumlardan biridir, teşekkür ediyorum.

Kadınlarımızın istihdama katılımı ve istihdam içinde kalmasını sağlamak için çok sayıda teşvik destek uygulanıyor. Bu kapsamda kadınların istihdama katılmasını artıracak, kadın iş gücünün katılımını artıracak politikaların uygulanması büyük önem taşıyor. İş gücüne katılım oranı erkeklerde yüzde 71,5; kadınlarda yüzde 36,9'dur. Bunun daha da yukarı çıkması en büyük arzumuzdur.

SERKAN SARI (Balıkesir) - Başarı bu mu oldu şimdi?

RESUL KURT (Adıyaman) - Kayıt dışı istihdamla mücadele en temel önceliklerden biridir. Hâlihazırda Bakanlık iş müfettişleri, SGK müfettişleri, SGK denetmenleri tarafından yoğun bir şekilde kayıt dışıyla mücadele çalışmaları, denetimleri devam etmektedir. 2002 yılında yüzde 52,1 olan kayıt dışı istihdam oranı alınan tedbirler ve yürütülen çalışmalarla 2025 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 25,9 seviyesine düşürülmüştür.

Emekliler bir toplumun hafızasıdır...

SERKAN SARI (Balıkesir) - Sayenizde mağduru oldu, bu toplumun mağduru oldu emekliler!

RESUL KURT (Adıyaman) - ...yıllarını alın teriyle, fedakârlıkla geçiren emeklilerimize her türlü hak ettikleri değerin verilmesi ve bu kapsamda emeklilerin fırsatçılık ve fahiş fiyat artışlarından etkilenmemelerinin sağlanması gerekmektedir. Cumhurbaşkanımız...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SERKAN SARI (Balıkesir) - Emeklinin suçu, AKP iktidarının suçu yok; niye emekli oluyor bunlar!

RESUL KURT (Adıyaman) - Ülkemizde 2002 yılında emekli sayımız 6,5 milyon iken 2025 yılı sonu itibarıyla 17 milyon demiştik. Bugün emeklilere yapılan önemli düzenlemeler var: Emeklilerin bayram ikramiyeleri, emeklilere bir defaya mahsus ödenen cumhuriyetin yüzüncü yıl ödemesi ve emekli aylıklarının her zaman -asgari ücret esas alınarak prim ödeyenler hariç olmak üzere- hak ettikleri ve hesaplanan tutarlar üzerinden ödendiği dikkate alınmalıdır. 2019 yılında getirilen alt sınır uygulamasının 2025 Temmuz ayında 16.881 TL'ye yükseltildiğini de hatırlatmak istiyoruz.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - En az 35 bin olması lazım.

SERKAN SARI (Balıkesir) - Bu mu oldu yani uygun gördüğünüz rakam, 16 bin lira mı?

RESUL KURT (Adıyaman) - Şimdi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul'da yaşayan dar gelirli emeklilerin ev ekonomisine katkı sağlamak için pazar desteği taahhüdü verdi. Kaç para veriyor, kaç para? Kaç para verdiğini biliyor musun? Bilmiyorsun. 833 lira, 833 lira veriyorsun. (CHP sıralarından gürültüler)

SERKAN SARI (Balıkesir) - Söyle bakalım sen ne veriyorsun!

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Senin yapamadığını yapıyor, ayıp bir şey ya!

RESUL KURT (Adıyaman) - Kaç emekliye veriyorsun? 10 bin emekliye, 10 bin emekliye veriyorsun. İstanbul'da 16 milyon kişi yaşıyor, 10 bin kişiye 833 lira veriyorsun, kalkıp burada iktidarı eleştiriyorsun. Önce dön kendi bahçene bak.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Verdiğin emekli maaşı 16 bin lira, açlık sınırı ne! Açlık sınırı ne!

SERKAN SARI (Balıkesir) - Devlet olarak kendini belediyeyle mi kıyaslıyorsun? Bırak o zaman yönetemiyorsan, bırak! Bırak sosyal adaleti, refahı, sağlığı falan; yönetemiyorsan bırak! Belediye sizin vermediklerinizi vermeye çalışıyor.

RESUL KURT (Adıyaman) - Bırak şimdi!

SERKAN SARI (Balıkesir) - Olmayan bütçesiyle sizin yapamadığınızı yapmaya çalışıyor o, teşekkür etmek yerine eleştiremezsin sen!

RESUL KURT (Adıyaman) - İstanbul'da "Emeklilere 10 bin lira pazar desteği vereceğim." diye oy istiyorsun, 833 lirayı da 10 bin kişiye veriyorsun. (CHP sıralarından gürültüler) Demek ki sizin kriterlerinize göre yoksul emekli sayısı 10 bin kişiyle sınırlı, 10 bin; 10 bin kişiyle sınırlı. Önce kendi bahçenize bakın.

SERKAN SARI (Balıkesir) - Siz yönettiğiniz bakanlıklara bakın asıl.

RESUL KURT (Adıyaman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ayıp bir şey, 16 bin lira maaş veriyorsun, yardım edene de laf söylüyorsun! Böyle bir şey olur mu!

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli milletvekilleri...

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Başkanım, böyle bir şey olur mu ya!

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye, bir saniye arkadaşlar...

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - 16.881 lira emekli maaşı, 27 bin lira açlık sınırı...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar...

SERKAN SARI (Balıkesir) - Yönetemediğiniz bakanlıkları bırakın, biz devam ederiz.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar...

RESUL KURT (Adıyaman) - Sen belediyelerde su dağıtamıyorsun, su!

SERKAN SARI (Balıkesir) - Ülkeyi yönetemiyorsanız parça parça tasfiye edin; tasfiye edin artık bakanlıkları!

RESUL KURT (Adıyaman) - Belediyelerde su dağıtamıyorsun, ülkeyi nasıl yöneteceksin! (CHP sıralarından gürültüler)

SERKAN SARI (Balıkesir) - Beceremedikçe teslim et.

RESUL KURT (Adıyaman) - Belediyelerde çöp toplayamıyorsun, ülkeyi nasıl yöneteceksin!

SERKAN SARI (Balıkesir) - Hangi bakanlığı beceremiyorsanız bırakın, biz hazırız yönetmeye, çekilin artık yeter, milletin üstüne kara bulut oldunuz!

RESUL KURT (Adıyaman) - Allah sizin yöneteceğiniz ülkeden bizi muhafaza etsin!

SERKAN SARI (Balıkesir) - Ne belediyeymiş arkadaş!

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, bitti mi, bitti mi?

RESUL KURT (Adıyaman) - Çöp topla; çöp, çöp!

SERKAN SARI (Balıkesir) - Yapamadığınızı yapıyoruz diye mi rahatsız oluyorsun!

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Sor bakalım Bakana, 6 kadın niye öldü diye. Sor Bakana, sorsana; 6 kadın niye öldü, 3 çocuk niye öldü? Bakan burada, sor.

RESUL KURT (Adıyaman) - Bakan burada, sorun.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Sen sor, sen milletvekili değil misin? Sorsana.

RESUL KURT (Adıyaman) - Sen, Beşiktaş'ta 29 işçi öldüğünde neredeydin! Siz neredeydiniz kardeşim!

SERKAN SARI (Balıkesir) - O zor durumdaki vatandaşa kol kanat germeye çalışıyor o belediyeler, onlara destek olmaya çalışıyor, neden? Siz yapmadığınız için, aç bıraktığınız için o insanları!

RESUL KURT (Adıyaman) - Siz neredeydiniz!

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Sen sor, sen milletin vekili değil misin!

SERKAN SARI (Balıkesir) - Teşekkür edeceksin eleştireceğine, sizin yapamadığınızı yapıyor o belediye!

RESUL KURT (Adıyaman) - Beşiktaş'ta 29 kişi öldüğünde neredeydin kardeşim, neredeydin?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Kifayetimüzakere, kifayetimüzakere...

SERKAN SARI (Balıkesir) - Teşekkür et bir kere de, "Allah razı olsun." de "Allah razı olsun." de!

RESUL KURT (Adıyaman) - Neredeydin sen, neredeydin!

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Arkadaşlar, siz...

SERKAN SARI (Balıkesir) - Utanmıyorsunuz, bir de bu insanları yokluğa mahkûm ediyorsunuz!

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Kifayetimüzakere değerli arkadaşlar.

RESUL KURT (Adıyaman) - Utanmadan konuşuyorsun!

SERKAN SARI (Balıkesir) - Ya, konuşan sensin!

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Yeter, yeter arkadaşlar, bağırdınız birbirinize yeteri kadar. Dolayısıyla, şimdi sakinleşelim.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkanım, pek kısa bir söz talep ediyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ağbaba, şurada bir ekranımda işler var, onları bir halledeyim.

Arkadaşlar, bu bağırma faslından sonra kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Şimdi, değerli arkadaşlar...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bu Resul'un da kimyası bozulmuş.

RESUL KURT (Adıyaman) - Yok, Veli abi, hiç bozulmadı. Hem sen bana niye laf atıyorsun, sen bana niye laf atıyorsun?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye...

Sayın Kurt, lütfen...

SERKAN SARI (Balıkesir) - Sen eleştireceksen Bakanı eleştir varsa yüreğin!

RESUL KURT (Adıyaman) - Eleştirirsem seni de eleştiririm.

SERKAN SARI (Balıkesir) - Varsa yüreğin eleştir!

RESUL KURT (Adıyaman) - Eleştiririm.