KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, bir saniye... Şimdi, değerli arkadaşlar, bir müsaade eder misiniz.

Şimdi, değerli arkadaşlar, konuşmalarla alakalı, biliyorsunuz, cevabı verecek olan milletvekilleri ancak Cumhurbaşkanımızla alakalı bir "meşruiyet" ifadesi geçti Sayın Yavuzyılmaz'ın kelimelerinde.

VELİ AĞBABA (Malatya) - İlk kez mi duyuyorsunuz?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye ya, ben burada ilk kez söylüyorum.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Onu Amerikalı yetkililer ifade etti.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Cevabı Sayın Yavuzyılmaz'a vermeyin, Dışişleri Bakanına verin.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ağbaba, bir saniye... Sayın Yavuzyılmaz, siz Zonguldak'tan seçildiniz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben size..

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye arkadaşlar...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ya, ne diyeceğini nereden biliyorsun?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Yani bir milletvekili aşağı yukarı 75-80 bin oyla seçiliyor.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bunun muhatabı biz değiliz ki, bunun muhatabı "sevgili dostum Trump" Dışişleri Bakanı.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Şimdi, Sayın Sayın Ağbaba, bir müsaade eder misiniz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, ben ortaya koyduğum konuyu niye Komisyon Başkanıyla değerlendirme yapmak zorunda kalıyorum?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye arkadaşlar, bir saniye arkadaşlar...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, niye? Milletvekili arkadaşlarımız gerekli tuşa basar, söz alır, konuşur.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Arkadaşlar, bir müsaade eder misiniz ya; siz konuştunuz, bir saniye. Ne konuştuysanız söylüyorsunuz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, ama sizin avukatlık yapmamanız lazım.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Siz bana "avukat" diyemezsiniz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Avukatlık yapmamanız gerekir.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Yerinizi bilin!

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Niye, avukatlardan bir sıkıntınız mı var?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Cumhurbaşkanı, devlet başkanıdır. Dolayısıyla...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - E, AKP'nin de Genel Başkanı.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye... Ya, Genel Başkanlık görevi vardır ama devlet görevi de vardır. Dolayısıyla, bir ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanına...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Biz AKP Genel Başkanı olarak görüyoruz.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Siz öyle söyleyin. 28 milyon oy almış. Ne kadar oy almış? 28 milyon. Şimdi, siz kendinizle alakalı bir meşruiyet tartışması görmüyorsunuz fakat 28 milyon oy almış olan Cumhurbaşkanıyla alakalı meşruiyet tartışması...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Görmüyorum tabii.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sadece size bu, değil mi? Onca seçilmiş belediye başkanı ne? İstanbul'un seçilmiş Belediye Başkanı ne? Sandık sadece size meşru, sandık sadece siz kazanınca meşru.

ŞEREF ARPACI (Denizli) - Dışişleri Bakanına söyleyin, çağırsın, bir nota versin.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Dolayısıyla, bunu kabul etmem. Cumhurbaşkanı meşruiyetini halktan alır.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, benim konuşmam bölündü, cümlemi tamamlamak istiyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sataşmadan dolayı söz istiyorum. Bir şey söyledi Yaşar Bey, onunla alakalı...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ağbaba, bunları bitirelim, lütfen. Vermeyeceğim söz, istirham ediyorum, bu işleri bitirdim.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, bakın...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arslan'a söz vereceğim. Sayın Yavuzyılmaz, bitti.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, konuşmam kesildi, niye tamamlamam için söz vermiyorsunuz?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar... Sayın Arslan'a söz vereceğim.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, bir dakika söz istiyorum, lütfen...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ağbaba...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, bir cevap vermem lazım yani buna.

SERKAN SARI (Balıkesir) - O milletvekilinin ifadesini meşru mu kılıyorsunuz?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye Sayın Sarı, sözcünüz burada, bir saniye.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, bir dakika söz istiyorum.

SERKAN SARI (Balıkesir) - O zaman söz verin Başkanım.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Bir saniye, değerli arkadaşlar, o da benim takdir yetkim ya!

Buyurun Sayın Ağbaba.