UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Büyükelçim, Sayın Başkanım; teşekkürler.

Aslında, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız ya da vatandaş olmayan, oranın vatandaşı olan Türkiye kökenli kardeşlerimizin sorunlarıyla belki Mecliste bir ana komisyonun ilgilenmesi lazım yani bir ihtisas komisyonu, süreklilik arz eden bir komisyona ihtiyaç olduğuna burada bence tüm milletvekilleri üzerinde mutabık kalacaktır. Siyasi partilerin genel anlamda seçim dönemlerinde verdikleri vaatler arasında da zaten bu ana komisyon talebi her dönem yer almakta. Bunun bir önceki dönemde alt komisyon olması uygun görüldü. Dediğimiz gibi yani yeterli değil. Kuruldu, bizler, partilerimiz aday gösterdi, üye olduk ancak 27'nci Dönemdeki Alt Komisyonun yaptığı birçok şeyi yapamadı Alt Komisyonumuz. Sağ olsun, Sayın Alt Komisyon Başkanımız iyi niyetle birkaç kez topladı, sanırım seçim hariç toplam 2 kez toplandık diye hatırlıyorum ama yeterli değil. Neden yeterli değil? Bir de sürekli gelişen işler var yurt dışında. İşte, Avrupa'da aşırı sağa bir eğilim var, oradan kaygı duyuyor yurttaşlarımız. Almanya'da çifte vatandaşlık kanunu çıktı, büyük bir fırsat, bizim on yıllardır istediğimiz kanundu bu aslında Türkiye Cumhuriyeti olarak. Dışişleri Bakanlığı sözcüleri de burada, onlar da benden daha iyi biliyordur ama biz mesela rakamlara baktığımızda -burada da paylaşıldı, komisyonda da paylaşıldı, alt komisyonda, sonra ana komisyonda- hiç beklemediğimiz kadar düşük başvuru var Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçme noktasına. Mesela, sadece bunun için bile belki bir seri toplantı yapılmasına ihtiyaç vardı. Bize, size iletilen vatandaşlarımızın talepleri var Türkiye Cumhuriyeti'nde kurumların çözmesi gereken, az önce işaret ettiğiniz, sadece derdi dinlemek değil ama birlikte bir şey yapıp gerekirse kanunlaştıracak noktaya getirecek şekilde. Emeklilik noktasında, askerlik noktasında, özellikle çifte vatandaşlık kanunundan faydalanma fırsatı ortaya çıktığında "Neden faydalanmıyorlar?" diye baktığımızda sizin de gündeminize geliyordur o nedenler. En basit, arabalarını, telefonlarını Türkiye'de kullanma noktasında kendilerini bir yabancı, bir üvey evlat gibi hissetmelerine neden olan uygulamalar var. Burada bunu bir suçlama anlamında söylemiyorum, bunu birlikte giderelim anlamında söylüyorum. Alt Komisyonumuzun her şeye gücü yetmez, doğaldır, bunu anlıyorum ama bu noktada belki biraz daha sık ve etkili toplanmaya, belki yurt dışında -bunu da illa gezelim anlamında da söylemiyorum, her birimizin başka vesilelerle gitme imkânımız oluyor gerek ana Komisyonumuz sizinle, gerek bizlerin üyesi olduğumuz diğer komisyonlarla, oralarda zaten bir araya gelmeye çalışıyoruz ama- alt komisyonumuzun da yine bir gerçekten ne oluyor, ne bitiyoru öğrenme bağlamında yurt dışındaki vatandaşlarımızla giderek ya da uzaktan, buradan bir şekilde daha fazla temasa ihtiyacımız var. Burada kurumlarla, sorunların kaynaklandığı... Sağ olsun, Sayın Alt Komisyon Başkanımız bazılarını, mesela Yurt Dışı Türkler Başkanlığını davet etti, dinledik ama bize son toplantımızdaki verdiği bilgilendirmede kendisi de bizlerden bağımsız olarak birçok kurumla irtibatta olduğunu söylemişti ama ne noktaya gelindi, ne noktaya gelebilirizi şey yapmakta... Yani, kurmuş olmak için kurmayalım, işlevsel olsun, etkin olsun. Keşke ana bir komisyon olsa hepimizin daha güçlü bir şekilde asılacağı. "Alt komisyon" diye güçsüzdür demek de istemiyorum ama etkin hâle getirmek hepimizin ortak sorumluluğu diye düşünüyorum. Az önce önergeye imzayı atarken de bu hissiyatı sizinle paylaşmak istedim, sağ olsun Sayın Büyükelçim de fırsat verdi.

Çok teşekkür ediyorum, bunu böyle kılmakta fayda var diye düşünüyorum Sayın Başkanım.