KOMİSYON KONUŞMASI

ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Ben fazla uzatmayacağım. Aslında, temel olarak 6'ncı maddeyle ilgili zaten geneli üzerine konuşma yaparken bir kaygı vardı, onu dile getirdim, ona karşılık olarak da cevabı aldık.

Yine, değerli hocamın diğer konularda da dikkat çektiği bazı hususlar oldu, Sayın Bülbül'ün oldu, diğer arkadaşlarımızın oldu.

Mesleğin sorunlarına dair Nevruz Vekilim hakikaten böyle kapsamlı, bütün avukat arkadaşlarımızın, özellikle genç avukatların yaşadıkları sorunları ortaya koydu. Önergemizin neden çekildiğini ve yine aynı şekilde yargıya neden güvenmediğimize dair Dilan Vekilim açıklamada bulundu.

Ben Sayın Bülbül Vekilimin söylediği yerden sadece tamamlama için söylüyorum: Sayın Bülbül, o dönem, o avukatların, baro başkanlarının yürüyüş yaptığı dönemde bizler de aynı şekilde sevgili Cumhur Vekilim, Sibel Başkanım, Sibel Vekilim...

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Baro Başkanıydınız değil mi?

ZÜLKÜF UÇAR (Van) - ...Baro Başkanı olarak ve yine Türkiye Barolar Birliği Başkanı olan Erinç Başkanın Ankara Baro Başkanı olduğu dönemde bu yürüyüşü gerçekleştirdik. O yürüyen baro başkanlarından 4'ü burada yani 4'ü burada. Şunu söylemek lazım: O dönem kendi baro başkanlarına, daha doğrusu birlikte çalıştığı baro başkanlarına "terörist" diyen bir Türkiye Barolar Birliği Başkanı vardı. Biz Türkiye Barolar Birliğini hep birlikte özgürleştirdik ve Türkiye Barolar Birliğini bütün avukatların başkanlığını ve kurum temsiliyetini sağlayacak bir düzeye getirdik; şimdi, bunu burada kayda geçirmek gerekiyor.

Tabii, Türkiye Borolar Birliği özgürleşti ama hukuk hâlâ özgür değil, bunu net bir şekilde ifade etmek lazım. Selçuk Kozağaçlı arkadaşımız hâlâ esir tutuluyor. Bu Meclisin bir milletvekili olan, bu Mecliste vekil olan Can Atalay arkadaşımız hâlâ esir tutuluyor. Selahattin Demirtaş bir avukat, Bekir Kaya bir avukat, sayabileceğimiz onlarca avukat arkadaşımız hâlâ zindanlarda esir tutuluyor. Şimdi, bu gerçeği görmeden sadece disiplin hukuku noktasında Türkiye Barolar Birliğiyle Adalet Bakanlığının ortak bir çalışma yapmasının aslında bütün sorunları çözdüğüne dair bir değerlendirmeye girecek olursak bu hepimizi yanıltır, bu düşünceye girmemek lazım çünkü söylediğim gibi avukatlık mesleği de savunma da hâlâ tam bağımsız değil, bağımsızlık için hâlâ mücadele ediyor, mücadele etmeye devam edecek, biz de bu mücadele noktasında elimizden gelen bütün desteği sunacağız.

Disiplin hukuku noktasında da Türkiye Barolar Birliğinin 81 baronun görüşünü alarak, 81 baronun görüşüyle birlikte Adalet Bakanlığıyla ortak bir çalışma ortaya çıkarması değerlidir ama tekrar söylüyorum, bütün avukatlar, savunma makamı tamamen özgür oluncaya kadar biz mücadeleye devam edeceğiz, etmek zorundayız, hâlâ arkadaşlarımız esir, onlar da serbest kalıncaya kadar mücadeleye devam etmek boynumuzun borcudur.

Teşekkür ediyorum.